Tahir Elçi Vakfı'nın 11 ilde ve 34 ilçede bin 363 kişiyle yüz yüze yaptığı araştırmanın raporu yayınlandı: Kürtlerin insan hakları algısı araştırması raporu.
Rapora göre araştırmaya katılan her 10 kişiden 9'u insanların insan olmaktan kaynaklı hakları olduğunu düşünüyor. Yine yüzde 83’ten fazlası, hakların devletin verme yetkisi olmadığını, bunların kendiliğinden var olduğunu düşünüyor. Ancak bu hakların ne zaman başladığı konusunda bir görüş ayrılığı yaşanıyor.
Katılımcıların yüzde 10’u insan haklarının yetişkinlikte başladığını düşünüyor. Geriye kalanlar insan haklarının anne rahmine düştükten sonra başladığını düşünenler ile doğumdan sonra başladığını düşünenler şeklinde niceliksel olarak birbirine yakın iki gruba ayrılıyorlar.
İnsan hakları güvence altında mıdır?
Türkiye’de insan haklarını koruyan yasaların olduğunu bilenlerin oranı yarıdan fazla iken katılımcıların çoğunun uluslararası sözleşmelerden haberi olmadığı anlaşılıyor. Katılımcıların yarıdan fazlası insan haklarının Türkiye’de yasalarla korunduğunu söylüyorlar. Dünyada insan haklarını koruyan bir sözleşme vb. metinlerin olduğunu bilenlerin oranı ise dörtte birden az. Yine dünyada böyle metinlerin olup olmadığını bilenlerin oranı yarıya yakın, bu oran Türkiye için beşte birden az.
Haklar nerede başlıyor?
Katılımcıların yüzde 42’si haklarını aile içinde öğrenmeye başladığını söylüyor. Aileyi yüzde 21 ile televizyon takip ediyor. Okulun hakları öğrenmedeki katkısı yüzde 11, kitaplarınki ise yüzde yüzde 8. Arkadaş çevresi, sosyal medya ve siyasi partiler/aktörler de hakları öğrenme kaynakları arasında yer alıyor.
İnsan hakları içinde görülen en önemli haklar
Katılımcılar insan hakları içinde en önemli gördükleri iki hak sorulduğunda yaşam hakkı, ifade özgürlüğü ve kadın hakları ilk üç sırayı alıyor. Katılımcıların yüzde 72’si yaşam hakkını en önemli hak olarak değerlendiriyor. Yine yarısı da ifade özgürlüğünün en önemli hak olduğu görüşünde.
Yaşam hakkı birinci sırada
Yaşam hakkı cinsiyet, yaşanan yer, yakın olunan siyasi parti fark etmeksizin herkes için benzer düzeylerde önemli. İfade özgürlüğünü önemseyen erkeklerin oranı kadınlardan, gençlerin oranı yaşlılardan, yüksek eğitimlilerin oranı düşük eğitimlilerden daha fazla. İfade özgürlüğü ise batıda yaşayanlara göre daha öncelikli bir mesele. Yine ifade özgürlüğünü önemseyen HDP seçmeninin oranı, AKP seçmeninin iki buçuk katı.
Eğitim hakkını önemseyenler ise batıda yaşayanların iki katına yakın. Diğer taraftan batıya göç etmiş Kürtler içinde güvenli bir yaşam hakkını önemseyenler de göç ettikleri yerlerde yaşayanların iki katından fazla. Diğer yandan kadın haklarını önemseyen kadınların oranı, erkeklerin üç katına yakın.
Her 5 katılımcıdan 4'ü Türkiye'de insan haklarının ihlal edildiğini düşünüyor
Her beş katılımcıdan dördü, Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiği görüşünde. En çok ihlal edilen hakların hangileri olduğu sorulduğunda; ifade özgürlüğü, yaşam hakkı ve kadın hakları ilk üç sırada zikrediliyor. Onları eğitim, adil yargılanma ve inanç özgürlüğü izliyor.
İnsan haklarına maruz kalma sebepleri: Etnik kimlik
Katılımcılara göre haksızlığa uğrama sebepleri etnik kimlik, cinsiyet, sosyo-ekonomik statü ve inanç hakları olarak sıralanabilir. Katılımcıların yarısı insanların haksızlığa maruz kalma sebeplerini etnik kimlik olarak açıklıyorlar. Etnik kimlik cevabını cinsiyet izliyor. Bu da tahmin edileceği üzere kadınların yaşadığı ayrımcılığa işaret ediyor.
En çok hak ihlaline maruz kalan gruplar
Katılımcılar, en çok hak ihlaline uğrayan grupları sırasıyla; kadınlar, Kürtler ve yoksullar olarak zikrediyorlar. Her üç kişiden ikisi en çok hak ihlaline maruz kalanların kadınlar olduğunu düşünüyor. Kürtlerin en çok hak ihlaline maruz kaldığını düşünenlerin oranı da yüzde 61. Katılımcıların yaklaşık beşte biri, en çok hak ihlaline maruz kalan grupların yoksullar ve çocuklar olduğu görüşünde. İşsizler için bu oran yüzde 13, gençler içinse yüzde 5.
Katılımcılar en çok insan hakları ihlali yapan kurumun devlet olduğunu düşünüyorlar, bunu düşünen katılımcıların oranı üçte ikiye yakın. Katılımcılara göre devletten sonra en çok hak ihlali yapanlar erkekler, medya ve şirketler. Aile de hak ihlal eden kurumlar arasında sayılıyor.