MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim 2024'te başlattığı İmralı Süreci, terör örgütü PKK'nın silah bırakmasına kadar geldi.
Sürecin en kritik aşamasında da terör örgütü PKK'nın lideri Öcalan'ın video mesajı ortaya çıktı. Öcalan, silahların tamamının bırakılması için çağrıda bulunurken terör örgütünün de artık ulus devlet amacından vazgeçtiğini açıkladı.
İmralı Heyeti oluşturup Öcalan ile görüşmeler yapan DEM Parti, silah bırakma için kesin tarih verdi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlendiği basın toplantısında şunları ifade etti:
- "Biz 11 Temmuz'da Süleymaniye'ye gideceğimizi sizlerle paylaştık ve gideceğiz, orada olacağız. Ancak biz hem orada ev sahipleri var. Yani Irak Kürdistan bölgesinde gerçekleşecek sonuçta bu adım orada atılacak. Bir grup PKK'linin katılımıyla gerçekleşecek bir somut adımı izlemeye ve o tarihi anda orada olmaya gideceğiz. Ancak orada içeriye dair bizim bir bilgimiz yok. Bu bilgi olsa olsa bu somut adımı gerçekleştirenler ve gerçekleştirmeye hazırlananlarda olabilir. Ancak Sayın Öcalan'dan ikinci bir görüntülü video bilgisi bizde yok. O yüzden bunu teyit edemiyorum"
TUNÇ VE DEM PARTİ NE ZAMAN GÖRÜŞECEK?
Doğan, diğer siyasi partilerin de silah bırakma için Süleymani'ye partisi tarafından davet edilip edilmediği sorusuna şöyle yanıtladı:
- "Bu gizli saklı bir şey değil, açık, aleni bir biçimde söyledik zaten bunu. İktidar bloku da muhalefet partileri de, parlamento dışındaki muhalefet partileri de 11 Temmuz'da Süleymaniye'de bu ana tanıklık etmeli. Tanıklık edip bu sorumluluğa ortak olmalı. Eğer Türkiye'de demokratik siyaset alanının genişlemesini istiyorsak bu meseleye böyle yaklaşmak durumundayız. "
Doğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile ertelenen görüşmeleri için henüz yeni bir tarih verilmediğini açıkladı:
- "Yeni bir gün henüz belirlenmedi. Önümüzdeki günlerde bu görüşme gerçekleşecek ama. Bu görüşmenin gerçekleşememiş olmasının nedeni de cenazeye katılım dolayısıydı. Dolayısıyla olduğunu Adalet Bakanı da ifade etti. Ne yazık ki. Biz de bir daha böyle acılar yaşanmasın diyoruz. Bir daha ölümler yaşanmasın. Kim olursa olsun, hangi, etnisiteden olursa olsun, hiç fark etmez. Artık artık yeter, artık çözüm konuşsun, ölüm konuşmasın."