DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın İmralı Süreci ile ilgili “kırmızı çizgilerimiz var” açıklamasına yanıt verdi. Doğan, partisinin yaklaşımının baştan beri açık olduğunu vurguladı:
- "Ben en başında da söyledim. Merkez Yürütme Kurulumuzda da tartışıldığı gibi biz kırmızı çizgilerle masaya gitmek yerine olurlarla masaya gitmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu konudaki tavrımız da son derece açık bizim"
Doğan, partilerinin İmralı Süreci ile ilgili duruşunun gizli saklı bir yanı olmadığını belirtti:
- "Raporumuz da bildiğiniz gibi komisyona iletildi. Farklı şekillerde tartışılmaya çalışıldı raporumuz. Ayrılıkçı bir rapormuş gibi konuşmaya çalışanlar bile oldu"
DEM Parti Sözcüsü Doğan, bir arada yaşama en gerçekçi cevabı veren partinin kendileri olduğunu savundu:
"Aksine biz bir arada yaşamın nasıl mümkün olabileceğine ilişkin sorulara en gerçekçi yanıt veren siyasi partiyiz. Nasıl olabilir? Eşitlikle olabilir. Adaletle olabilir, özgürlükle olabilir. Bu konuda en tutarlı siyasi parti de DEM Parti."
"FETİ YILDIZ'A ÇAĞRIMIZ ŞU..."
Parti programlarının, tüzüklerinin ve bugüne kadar ödedikleri bedellerin ortada olduğunu belirten Doğan, Feti Yıldız'a ve tüm siyasi partilere çağrıda bulundu:
Dolayısıyla bizim Feti Yıldız'a da çağrımız şu. Yani bütün siyasi partilere az önce söylemek istediğim de buydu. Kırmızı çizgiler yerine gelin böyle çizgiler koymayalım. Barış hukukunu ortaya koyalım. Rasyonel bir biçimde ortaya koyalım. Şimdi silah bırakmış bir örgütten bahsediyoruz. Hatta silahlarını yakmış bir örgütten bahsediyoruz. Böyle bir siyasal irade ortaya koymuş.
Doğan, artık silah bırakmış ve kendini feshetmiş bir örgüt gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunun altını çizdi:
"Şimdi silah bırakmış bir örgütten bahsediyoruz. Hatta silahlarını yakmış bir örgütten bahsediyoruz. Böyle bir siyasal irade ortaya koymuş. Kendini feshetmiş bir örgütten bahsediyoruz. Ortada apaçık bir 27 Şubat çağrısı var. Biz bunu Barış ve Demokratik toplum çağrısı olarak ifade ediyoruz"
Bu çağrının terör örgütü PKK'nın ldieri Öcalan tarafından da bir “stratejik karar” olarak nitelendirildiğini aktaran Doğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
- “"Bu stratejik karar bu stratejik dönüşüme, bu stratejik fesih kararına verilmesi gereken yanıt stratejik olmalı. Verilmesi gereken yanıt demokratik bir dönüşümle olmalı. Verilmesi gereken yanıt bugüne kadar alışa geldiğimiz kalıplarla değil, kırmızı çizgilerle değil"
"ASIL SORU TÜRKİYE'YE DÖNÜŞ NASIL OLACAK?"
Doğan, silah bırakanların Türkiye’ye dönüş sürecine dikkat çekerek şunları söyledi:
- "Şimdi o gün barış ve demokratik toplum çağrısından sonra silahları yakarak imha eden grubun başında Bese Hozat vardı. Biz de oradaydık 11 Temmuz'da. Daha sonra verdiği söyleşilerde Türkiye'de demokratik siyaset yapmak istediklerini söylediler. Ve esas soru bu: Türkiye'de silah bırakanlar, bu konuda stratejik karar verenler, fesh olmuş bir örgütün mensupları Türkiye'ye nasıl dönecekler? Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarından bahsediyoruz"
Doğan, siyasi çözümün kırmızı çizgilerle değil, diyalogla mümkün olabileceğini söyledi:
“Kavga ederek değil, konuşarak, diyalogla, temasla tekrar ediyorum. Kırmızı çizgilerle değil, olurlarla, asgari müştereklerle, ortak bir dil yaratarak, o dili yöntemde ve uygulamada göstererek bir çözüm bulmak durumundayız.”
DEM Parti olarak ortak rapor sürecine bu bakışla katkı sunduklarını belirten Doğan, sözlerini şöyle tamamladı:
- "Farklı düşünen siyasi partilerin farklılıklarını ve özgünlüklerini koruyarak, Türkiye'nin genelinin, 86 milyonun geleceği için ortak noktalarda buluşabileceklerini düşünüyoruz. Gerekirse kırmızı çizgiler de konuşulur elbette varsa. Ama önemli olan bu farklılıkları ortak bir noktada buluşturabilmek. Bunu başarabileceğimize inanıyoruz."
FETİ YILDIZ NE DEMİŞTİ?
MHP'li Feti Yıldız, Milli Birlik Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'na giderken TBMM'de basın mensuplarına konuşmuş ve partisinin 'kırmızı çizgileri' olduğunu söylemişti. Yıldız, Anayasa'daki "Türklük" tanımının değişemeyeceğini ifade etmişti. Yıldız şöyle konuşmuştu:
"Bir ortaklaşmayla çıkarsa çok daha iyi olur. Bu şu demek değil tabii ki, tam birbirine uyumlu olması düşünülemez zaten. Siyasi partiler ayrı ayrı fikirlerini yansıtmaya çalışacaktır. Önemli olan müşterek noktalarımızı tespiti ve bunun da Meclis'e sunulmasıdır.
Anayasamızın ilk dört maddesini, 42. ve 66. maddeyi tartışmaların dışında düşünüyoruz. Bunlar tartışılmaz. Tartışmaya açarlarsa tarafımızdan itibar görmez. Burada yapılan devleti yeniden yapılandırma değil, terörün sonlandırılması için birlikte mesai harcamaktır"