Akşener, grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın '50+1 değişmeli' çıkışına yanıt verdi. Akşener, "Madem ki sayın Erdoğan da ittifak sisteminden bu kadar rahatsız buradan sesleniyorum gelin AK Parti olarak Türk demokrasisinin tıkanan nefesini açmak için sizde bir nefes alın. Seçimlere tek başınıza girme cesaretini gösterin. Eğer ki bu açıklamayı yapmaktaki amacın 2 dönem kuralını değiştirmekse işte o zaman hiç kusura bakma çok beklersin" dedi.
İşte Akşener'in merakla beklenen açıklamalarından önemli satırbaşları:
24 KASIM’DA ÖĞRETMENLERİMİZİ SEVİNDİRECEK; ONLARA NEFES ALDIRACAK, BİR ADIM ATIN
* Önümüzdeki Cuma günü 24 Kasım yani Öğretmenler Günü. Cehle karşı açtığımız savaşta hep önde yürüyen cesur neferlerin günü. Kutlu olsun. Bir öğretmen olarak memleketimizin dört bir yanında çalışan, çalışmayan, atanan, atanamayan tüm öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyorum. Bizi bugünlere getiren yolun, taşlarını döşeyen öğretmenlerimizi; Yılın 364 günü, yok sayıp; Sadece 24 Kasım’larda, laf olsun diye ananlar; öğretmenlik mesleğinin önemini anlamamakta, hâlâ ısrar ediyor. 24 Kasım’da, öğretmenlerimizin yüzünün, bir nebze de olsa, gülebilmesi için; İYİ Parti olarak, Gazi Meclisimize; Tüm öğretmenlerimize, bir maaş ikramiye verilmesi, Eğitime hazırlık ödeneğiyle, ek ders ücretlerinin arttırılması, ve 100 bin öğretmen atamasının, gerçekleşmesi için, önergeler verdik. Ancak maalesef, Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedildi. Evet, bizim önerilerimizi reddettiler. Peki kendileri ne yapıyorlar? Hiçbir şey… Bugün ülkemizde, bir milyona yakın, atama bekleyen öğretmen adayımız var. Ama; 2023-2024 eğitim öğretim yılının, ilk çeyrek tatilini geride bıraktığımız, şu günlerde; 2024 yılı, öğretmen atama takvimi, hâlâ açıklanmadı. Düşünebiliyor musunuz? Öğretmen var, öğretmensiz öğrenciler var; ama gereğini yapan bir iktidar yok. Seçimlerden önce; mülakatın kaldırılacağını; ve adayların, KPSS puanıyla atanacağı sözünü veren Ak Parti; seçimlerden sonra yine sessizliğe bürünmüş durumda… Havaya bakıp, ıslık çalıyorlar… Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta, Ankara’da, Gazi Meclisimizin önünde, öğretmenlerimiz bir eylem yaptılar. Millet iradesinin huzurunda, iktidara seslendiler. Seçim dönemi verdikleri sözü hatırlattılar. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, 100 bin öğretmen atamasının, bir an önce yapılmasını istediler. Ben de, milletvekili arkadaşlarıma, bu konuda talimat verdim. Öğretmenlerimizin yaşadığı, bu zorlukları hafifletmek; ve özellikle, atama bekleyen öğretmenlerimizin, kadro ve mülakat sorunlarını, çözebilmek amacıyla; Meclis Grubumuzun hazırladığı araştırma önergemiz; yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelecek. Bakın, önümüzde 24 Kasım Öğretmenler Günü var. Gelin, elinizi vicdanınıza koyun; Bu 24 Kasım’da, öğretmenlerimizi sevindirecek; Onlara nefes aldıracak, bir adım atın. Gelin, bir kez olsun, seçimde söylediklerinizin, arkasında durun; Söz verdiğiniz gibi, mülakatları derhâl kaldırın! Gelin, öğretmenlerimize kulak verin; Cumhuriyetimizin, 100’üncü yılını,100 bin öğretmen atamasıyla taçlandırın!
SAKIN OLA BÖYLE BİR ŞEY YAPMAYIN. HATALARINIZIN BEDELİNİ DAHA FAZLA BU MİLLETİN SIRTINA YÜKLEMEYİN
* İktidar şimdilerde ise yeni bir yola girmeye niyetlendiklerini görüyoruz: Asgari ücret hedeflenen enflasyon oranında arttırılmalı.. Niyet belli; ücret zamlarını enflasyondan düşük yapmak. Millet fakirleşmiş mi, umurlarında bile değil. Sakın ola böyle bir şey yapmayın. Hatalarınızın bedelini daha fazla bu milletin sırtına yüklemeyin. Zaten zor durumda olan insanımızı daha fazla da fakirleştirmeyin.
ERDOĞAN'IN 50+1 ÇIKIŞI
* Daha bir kaç yıl önce iktidarın bir daha açılmamak üzere kapattığını söylediği 50+1 sistemini bugün değiştirmek istiyorlar. Allah'ım sen ne büyüksün. Hem de bizzat sayın Erdoğan'ın sözcülüğü ile. Sabah şerifleriniz hayrolsun sayın Erdoğan. Biz bu sistemin Türkiye'nin başına bela olacağını daha 2017 yılında söylemiştik. Ezcümle günaydın sayın Erdoğan... Bu süreçte kaybeden aziz milletimiz oldu. Cumhur İttifakı'nın kendi içindeki çekişmeler kendilerini ilgilendirir. 50+1 şartının dayattığı ittifak sistemi milletimizi iki yumruk arasına mahkum ediyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında tüm siyasi partilere çağrıda bulunduk: 'Gelin seçimlere ayrı ayrı girelim' dedik. Madem ki sayın Erdoğan da ittifak sisteminden bu kadar rahatsız buradan sesleniyorum gelin AK Parti olarak Türk demokrasisinin tıkanan nefesini açmak için sizde bir nefes alın. Seçimlere tek başınıza girme cesaretini gösterin. Eğer ki bu açıklamayı yapmaktaki amacın 2 dönem kuralını değiştirmekse işte o zaman hiç kusura bakma çok beklersin.
* Neymiş; İYİ Parti zor durumdaymış, bak sen hele... Seçimleri el birliği ile sayın Erdoğan'a hediye edenlerin keyfi yerinde, yüzde 60 şakşakçılarının, kola kutusu meraklılarının keyfi yerinde ama tüm itirazlarında haklı çıkan İYİ Parti zor durumdaymış. Biz artık alıştık. Çünkü bunların tıyneti böyle. İYİ Parti'de güneş yerinde, her şey yolunda. Bu yaşadıklarımız kesinlikle tesadüf değil. Dün sözümüz dinlenseydi bu en çok kimi üzerdi? Elbette saray ve eşrafını üzerdi. Kazanacak aday dediğimiz için bizi topa tutttular. Milletimizle İYİ Parti arasına diktikleri duvarların ortadan kalkmasından korkuyorlar. İttifaklara yapıan çamurlar İYİ Parti'ye yapışmaz diye korkuyorlar. Dejenere olmamış Türk milliyetçilerinden korkuyorlar. Vatanına, milleitne, bayrağına, dinine sadık Türkiye sevdalılarından korkuyorlar. Korkmaya devame decekler, çünkü biz daha yeni başlıyrouz. Biz biliyoruz ki yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz. Bugün aştığımız işte öyle çetin ve kutlu bir yoldur. Milletin cebine elini sokanlarla bu yol aşılmaz. Kişisel hesapların peşine düşenlerle bu iş aşılmaz. Yalandan, dedikodudan medet umanlarla bu yol aşılmaz. Bu yolu hep birlikte aşacağız. Yolun sonunda mutlaka başaracağız, başaracağız, başaracağız