Şirin Payzın | halktv.com.tr
Deva Partisi’nin mitingini izlemek için Erzurum’a gittim. Erzurum, AKP’nin kalesi. Sadece Deva için değil tüm muhalefet partileri için kazanılması zor bir kale. Milliyetçi muhafazakar koyu dindar oyların yönünü değiştirmek kolay değil. Bu nedenle Deva Partisi’nin hem il ve ilçe teşkilatları hem de Genel Merkezi aylardır bu miting için çalışıyormuş. İşleri kolay olmamış. Şehirdeki yüz küsur bilbordun sadece 5 tanesini kullanmalarına izin vermişler. Astıkları afiş ve duyuru ilanları yırtılmış veya yok edilmiş.
Gaziantep’de olduğu gibi doğrudan olmasa da mitingi zorlaştıracak dolaylı bir sürü engelle karşılaşmışlar. Buna rağmen mitingi izlemek için Erzurum’a vardığımda morali ve motivasyonu çok yüksek Deva Partililerle karşılaştım. Mitingi izlemeye gittiğim Erzurum’da halkın seçimle ilgili beklentisini, eleştirilerini de anlamaya çalıştım .
Ancak cuma akşamı Bartın’dan gelen acı haber maden faciası sonrası Erzurum mitingi iptal edildi. Deva Partisi lideri Ali Babacan, Ankara’ya dönme kararı aldı. Dönüş yolculuğu öncesinde gazeteciler olarak Ali Babacan’a sorularımızı sorma fırsatı bulduk. Erzurum’un seçim nabzını daha sonra aktaracağım önce Babacan ile sohbetimizden manşetler.
Muhalefet partilerinin seçmeninin en büyük endişesi olan “seçim güvenliği" konusunda Deva partisi iddialı. Babacan, 200 bin sandıkta görevli bulunduracaklarını söyledi.
Eğer diğer partilerin görevli sıkıntısı varsa özellikle doğu ve güneydoğu illerinde Deva partisi boşlukları dolduracak. Bu önemli çünkü her parti her sandıkta görevli çıkaramıyor.
HDP’nin kapatılması durumunda doğu ve güneydoğu illerindeki sandıklarda Deva’nın rolü artabilir.
Deva muhafazakar Kürt seçmenin oylarına talip.
Doğu ve güneydoğu illerindeki il ve ilçe teşkilatlarında Kürt yöneticiler görevde. Kendilerine sorarsanız alacakları oy konusunda iddialılar.
Siber saldırılar konusunda özellikle çalıştıklarını ayrıca seçmen listeleri, göçmenlerin oy kullanmaları gibi hassas konuları takip için İdris Şahin başkanlığında seçim güvenliği komisyonu kurduklarını anlattı.
Babacan’a "ABD seçimlerinde, İngiltere’nin Brexit oylamasında Rusya’nın seçimlere müdahalesi çok konuşuldu. Bizdeki seçim için bu yönde bir endişeniz var mı?" diye sordum.
“Ülke adı vermek istemem ama Türkiye’nin ve altılı masanın dışarıdan müdahaleler konusunda çok dikkatli olması gerekecek" diye cevap verdi.
"Peki muhalefet seçmenini kimi zaman umutlandıran kimi zaman da sabırsızlığa ve hiçbir şey olmuyor ruh haline sürükleyen altılı masada durum ne? Ne yapıyorlar? Somut gelişme var mı?" sorularına gelince, Babacan sürecin nasıl ilerlediğini ana başlıklarla özetledi.
Farklı başlıklar üzerine çalışmak üzere komisyonlar kurmuşlar. Bunlardan en önemlisi 4. ve 5. Komisyon.
4. komisyonun işi “geçiş sürecinin yol haritası". 36 madde üzerinde çalışıyorlar. Babacan’ın bu konuda kesin bir ısrarı var. “Sorun çıkacaksa seçimden sonra değil şimdi çıksın. Ya halledelim ya da herkes yoluna gitsin" olarak özetlediği bir ısrar bu.
Babacan’a sorduk, "Neden ısrarlısınız?"
Babacan “Seçimlerden sonra seçilecek Cumhurbaşkanı’nın ülkeyi parlamenter sistem ruhuyla yönetmesini biz talep ediyoruz. Yani seçimden sonra seçilecek kişi Erdoğan gibi dur 5 sene ben de aynı yetkilerle, aynı vurdumduymazlıkla, ben yaptım oldu şeklinde yöneteyim demesin.”
Babacan diyor ki “Biz şimdiden seçilecek Cumhurbaşkanı’nın 'kararname, düzenleme yetkileri ne olacak, yetkilerini nasıl kullanacak, kendisini destekleyen partilerle hangi mekanizmayla çalışacak, Cumhurbaşkanı yardımcılarının yetkileri ne olacak, atamalar nasıl yapılacak, önemli atamalar yapılırken nasıl bir istişare mekanizması olacak, mutabakatla mı kararlar ve atamalar yapılacak, yeni seçilen hangi yetkilerini devredecek' gibi çok önemli başlıkların belirlenmesini istiyoruz. Biz diyoruz ki Cumhurbaşkanı bazı yetkilerini ilk gün hemen Başbakan’a devretsin. Cumhurbaşkanı uğraşmasın.”
Mesela diyor Babacan “Merkez Bankası Başkanı atanırken eskisi gibi Bakanlar kurulun kararıyla atansın .Bazı kritik atamalar ortak mutabakatla, istişareyle yapılsın. Yetki tek kişide toplanmasın.”
Babacan’a sorduk, "Bu konularda kavga var mı?" Babacan, "Şimdilik kavga yok, olacağını zannetmiyorum" dedi.
Babacan’a sordum, "Mesela Merkez Bankası Başkanı kim olsun gibi kritik atamaları konuştunuz mu?"
Babacan “Hayır konuşmadık ama kritik atamalarda mekanizmasını konuşuyoruz. Çoklu imzayla mı eskisi gibi Bakanlar Kurulu kararıyla mı, farklı bir istişare mekanizması mı kurulacak bunu belirlemeliyiz.”
"Peki bürokrat listeleri hazır mı?"
Babacan, “Biz hazırladık diğer partiler de listelerini çalışıyor” dedi.
Babacan, “Biz diyoruz ki bazı yetkiler Bakanlara aktarılacağı için bürokrat atamalarını da Bakanlar yapacak. Eskiden olduğu gibi kadrolarını şekillendirecekler" olarak özetliyor yaklaşımını.
Babacan altılı masanın ortak bir çalışma grubu kurmak konusunda mutabık kaldığını ve 60 başlıkta adeta “Ortak seçim beyannamesi” üzerinde çalışacaklarını anlattı. "5 yıllık bir icraat planı için ekonomide, dış politikada, adalet ve eğitimde, istihdamda önce makro sonra mikro düzeyde madde madde ne yapılacağı konuşulacak özlü bir mutabakatı sağlamaya çalışacağız" diyor.
Babacan "Ortak aday seçimden önce ne vaadlerde bulunacak, kafasına göre mi söyleyecek, ortak adayın söyleyeceklerine diğer Parti liderleri itiraz ederse seçmen önünde zora düşer ya da seçildikten sonra ne yapılacaklarla ilgili ne söyleyecek şimdiden ortak mutabakatla belirlenmezse sıkıntı çıkar. Biz yeniden bir tek adam seçelim kafasına göre yönetsin demiyoruz" görüşünde.
İYİ Parti ile aranızda “'Ekonomi yönetimi kimde olacak' konusunda sorun var mı?" diye sordum
Babacan “Dışardan üretilmiş laflar bunlar. Biz kendimize güveniyoruz. Daha önce ne yaptığımız belli. Tescil edilmiş başarılarımız var. Biz herkes programını ortaya koysun diyoruz" diye cevap verdi ve ekledi:
“Bir deneme yaptık mesela. Biz 'Ekonomik Sosyal Konsey yeniden kurulsun' diyoruz. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı ve 'Yeni bir Strateji Planlama Kurumu kurulsun' dedik ve arkadaşlar bir araya geldiler ve mutabık kaldık. Doğal olarak farklılıklarımız, rekabetimiz var ama rakibin büyüğü dışarda. Biz ona karşı kazanmak zorundayız.”
Babacan “İsimler şu an mesele değil. Önce ne yapacağımızı belirleyelim kim yönetecek sonraki konu. İsimler şu an hiç mesele değil. Altılı masanın uzmanları ortak payda program üzerinde çalışıyor bu çok değerli bir çalışma” diyor.
Ortak adayın kim olacağı konusunun henüz masada olmadığını önce yol haritasının ortaya çıkması için çalıştıklarını söyleyen Babacan, “Geçiş sürecinin takvimi, parlamenter sisteme geçildikten sonra yeniden seçim yapılacak mı, seçime gidilmeden ortak aday 5 sene devam mı etsin, ortak aday seçilir seçilmez icraat yapması, sorunları çözmesi gerektiği için bunun esasları ne olsun bu konuları şimdiden belirlemezsek sonradan çok sıkıntı çekeriz" diyor.
Babacan‘ın tespiti şu:
“Demokratik lider kazanır ancak sonra ortaklarıyla anlaşmazlığa düşer, ülkeyi yönetemez durumuna düşerse demokrasi kaybeder .Allah korusun yönetmeyi başaramazsa -başka ülkelerde gördük- ülke savruluyor otokratik liderlerin eline düşüyor.”
Deva Partisi lideri Ali Babacan’ın “Altılı masa ne yapıyor? Hiçbir şey üretmiyor mu?" sorusuna özetle cevabı bu şekilde:
"Adayın kim olacağı konusundan çok daha önemli bir süreç yaşandığı görüşünde."