Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in "Göktürkler" kitabını dağıtırken Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde gözaltına alınan üç genç, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Adliye önünde konuşma yapan Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, “Bu çocukları bu saate kadar burada bekleten şahıs, seninle yüz yüze geldik, tekrar geleceğiz. Her dakika senin karşında olacağız. Sinan için her yerde, adaleti savunacağız.” dedi.
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in yazdığı "Göktürkler" kitabını ücretsiz olarak dağıtırken gözaltına alınan gençler, tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Gözaltına üç genç, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Üç gencin serbest bırakılmasının ardından adliye önünde konuşma yapan Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş şunları söyledi:
“Sizleri beklettik, hakkınızı helal edin. Bu çocukları bu saate kadar burada bekleten şahıs, seninle yüz yüze geldik, tekrar geleceğiz. Her dakika senin karşında olacağız. Sinan için her yerde adaleti savunacağız. Bu kitap yasaklı bulan bir şey olsaydı altıncı baskısı altıncı baskısı, bandrollü bir kitap, yasaklı olan bir kitap değil. Sorun çocukların okuyup gelişmsi. Çocukların aydın çocukları olmasıysa ama bunun hesabını size 15 Mayıs'ta soracağız. 15 Mayıs sabahına kalktığımızda hepimiz sizlerle görüşeceğiz. Bu yapılan hukuksuzlukların, adaletsizliklerin hepsinin hesabını hep birlikte soracağız. Hepinize teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Bu saate kadar usanmadan, yılmadan, hava da soğuk, titreyerek beklediniz burada. Adalet herkese bir gün lazım olacak, herkese. Bunu unutmayın. Kıyamet dahi kopsa adalet yerini bulacak. Ama zamanı var. İnşallah bu hesap sorulduğunda, sizler geldiğinizde yanımıza özürlerinizi dileyeceksiniz. Bugünleri de göreceğiz inşallah.”
"Üç müvekkilimizin serbest kalınmasına karar verildi"
İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu üyesi ve Bursa Milletvekili Adayı Avukat Şeyda Şahin ise şunları söyledi:
“Bugün Mustafakemalpaşa ilçesinde gezi yaptığımız esnada Sinan Ateş adına lokma ikramı olduğunu duyduk. Bunun üzerine de biz lokma ikramı olan yere gittiğimizde bir takım gençlerin Sinan Ateş’e ait Göktürkler isimli kitabı dağıtırken emniyet güçleri tarafından müdahale edildiği bilgisi iletildi bize. Biz de bunun üzerine avukat olmamız hasebiyle olay yerine gittik, olayın detayları ne olduğunu öğrenmek adına. Bununla birlikte Sinan Ateş benim çok yakın arkadaşım olduğu için olay yerine müdahale etmeye ihtiyacıyla gidildi. Biz burada emniyet güçleri tarafından ellerinde kitapları gördük. Üç genç arkadaşımızla birlikte bu kitaplarla alakalı savcılıktan bir talimat beklenildiği bize iletildi. Savcılıktan beklenilen talimatlar orada dağıtılmış, bizim müvekillerimiz tarafından dağıtılmamış olan, daha öncesinde dağıtılmış broşürlerle alakalıymış. Bunun üzerine üç genç kardeşimizi sağlık raporu almak üzere hastaneye, arkasından da ifade için emniyete götürdüler. Emniyette ifadeleri alındı. Biz burada suçlamaları da öğrenmiş olduk. Ve ifadelerini akabinde bizler serbest bırakılmalarını gerektirdiği halde, çünkü suçlamanın alt sınırı 1 yıl üst sınırı 3 yıl olduğu için herhangi bir sevk kararı beklemediğimiz halde mevcutlu olarak bugün Mustafakemalpaşa Adliyesi'ne gelmiş olduk bu üç genç kardeşimizle birlikte. Uzun süredir de savcı tarafından bir karar verilmesini bekledik ve savcılık tarafından adli kontrol öngörüldü. Bunun üzerine dosya sulh ceza hakimliğinin önüne gitti ve bekledik. Uzun bir bekleyişin ardından da sulh ceza hakimliği tarafından adli kontrol şartıyla üç müvekkilimizin serbest kalınmasına karar verilmiş oldu.
“Bu yapılan tamamen hukuka aykırı bir müdahaledir”
Belirtmek istiyoruz ki burada yapılan şey yasanın uygulanması değildir. Tamamen hukuka aykırı bir müdahaledir. Bizler hukukçular olarak bu anlamda orada bulunan lokma ikramındaki avukat arkadaşlarımızla insani görevimiz olarak olaya müdahale etmiş bulunmaktayız. Ne yazık ki ülkemizde hukukun gelmiş olduğu nokta budur. Belirlilik tamamen özelliğini yitirmiştir. Ve adli kontrol değil, serbest bırakılmayı, derhal serbest bırakılmayı gerektirmesine rağmen biz bugün 13.30’dan bu saate kadar müvekkillerimizin serbest kalabilmesi için burada bir hukuki mücadele verdik. Basına ve kamuoyuna bunu duyurmak istiyoruz. Bugün müvekkillerimiz her ayın 1’i ve 15’inde kendilerine en yakın karakola emniyet güçlerine gidip imza atmak şartıyla salıverilmişlerdir. Bu yapılan dahi bir hukuksuz müdahaledir. Bunu sizlerin bilgisine sunmak isterim.”