Şık, şunları söyledi:
“Ömrü halktan korkmak ile geçen Abdülhamid’in herkesi ispiyoncuya çevirdiği hafiye teşkilatının görevini ise trolleriniz üstlendi. Borazancılığını da İletişim Başkanlığı yapıyor. Patronu, yöneticisi, yazarı sarayın dalkavuklarından oluşan yeni medya düzeni de suçlarınızı gizlemeye yetmedi. Şimdi de saltanatınızı devam ettirmek için, çok sevdiğiniz Abdülhamid dönemini mumla aratacak yasa teklifi ile karşımızdasınız. Dezenformasyon diye de çok alengirli de bir isim bulmuşsunuz. Güya yalan, yanlış bilginin dolaşıma girmesini engelleyecek. Eğer gerçek niyetiniz buysa İletişim Başkanlığı’nı kapatmakla başlayabilirsiniz. Başındaki çakma Goebbels’e nasılsa eş dost üzerinden bol maaşlı iş bulursunuz.
“SEÇİM SÖZCÜĞÜNÜ YASAKLAYIN”
Saray sözcünü yasaklayın. Çünkü yoksulun, garibanın, ezilenin rızkıyla kurduğunuz, müteahhitler imparatorluğunun nişanesi olan, harcı kanla karılan o sarayınız var ya bir yıl sonra utanç müzesi olacak. Fotoğraf sözcüğünü yasaklayın. Aklınıza ‘Suçişleri Bakanı’nızın kriminal fotoğrafları gelmiş olabilir ama o nedenle değil. Yasaklayın, çünkü bu ülkenin 20 yıldır hayatını zindan ettiğiniz insanları, reisinizin fotoğraflarını duvardan indirip atmak için birbiri ile yarışacak. Seçim sözcünü yasaklayın. Çünkü ilk seçimde gideceksiniz. Sizin derdiniz, suç saltanatının tahtını korumak. Ama ne yaparsanız yapın, bu ülke size teslim olmadı, olmayacak.”
Şık, “‘Tahtın kurusun’ sözünü çağrıştırdığı için ‘tahta kurusu’ sözü de o dönem yasaklanmış. Siz de yasaklayın. Çünkü bu Cumhuriyet’in altını oyan tahta kuruları olduğunuzu söylemeye devam edeceğiz. Biz de sizin tahtınızı kurutacağız” dedi.