CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Ordu’da; “Teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ deyip saldırılara engel olamayanlar bize saldırarak beceriksizliklerini gizleyemezler. Belediyelerimiz hiçbir hukuki teftişten imtina etmez. Tüm belediyelerimiz şeffaftır. Ancak terör örgütleriyle kol kola giren, FETÖ’yü besleyip büyüten, PKK ile masaya oturan bir iktidardan da alacak dersimiz yoktur” dedi.
CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanı, bugün Ordu'da bir araya geldi. Büyükşehir Belediye Başkanları Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun şunları söyledi:
“Bizim belediyelerimiz tüm baskılara rağmen iktidarın veremediği hizmetleri vatandaşlarımıza ulaştırıyor. Bu tarım alanında oluyor, ulaştırma da oluyor, sosyal yardımlarda oluyor. Bugün Türkiye’de bir ekonomik buhran yaşanıyorsa ve bu buhranı atlatma yolunda bir mücadele varsa en önemli unsurları sizlersiniz. Sizlerin sayesinde hiç değilse vatandaşlarımız biraz nefes alabiliyor. Verdiğiniz hizmetler bu dönemde ve pandemi döneminde de çok kıymetliydi.
'32 milyar lirayı bulan kredi sarayda onay bekliyor'
Ancak iktidar, bu hizmetleri engellemek için her türlü yola başvuruyor. Belediyelerimizin yetkileri ve gelirleri azaltılıyor. Belediyelere ayrılan devlet yardımlarının yüzde 90’ından fazlası sadece iktidar belediyelerine aktarılıyor. Kamu bankalarından kredi alamayan belediyelerimiz, yurt dışından kredi bulduğunda da iktidar engelliyor. Şu anda büyükşehir belediyelerimizin toplamda 32 milyar lirayı bulan kredileri sarayda onay bekliyor.
'Önce kendi belediyelerinizdeki su faturalarını düşürün'
Bu gerçeklere rağmen Erdoğan başta olmak üzere hepsi sıraya girmiş, belediyelerimizi eleştiriyor. İğneden ipliğe her şeye zam yapanlar, su faturaları üzerinden dahi, algı yaratmaya çalışıyor. ‘İstanbul’da belediye başkanlığı yaptım’ diye övünen Erdoğan’a hatırlatalım. Belediyelerin su temininde en büyük giderleri enerjidir, elektrik kullanır. Hem belediyelere ticarethane tarifesi üzerinden pahalı elektrik vereceksin, hem belediyelerin kullandığı elektriğe 9 ayda yüzde 200 zam yapacaksın, sonra çıkıp belediyeleri eleştireceksin. Yavuz hırsız misali ev sahibini bastırmaya çalışacaksın. Erdoğan’a: Yok öyle yağma diyoruz. Samimiyseniz siz önce kendi belediyelerinizdeki su faturalarını düşürün.
'Kanun teklifini bugün kabul edin'
Biz CHP olarak, belediyelerin mali yapılarının güçlendirilmesi için kanun teklifi hazırladık. Hodri meydan: Kanun teklifini bugün kabul edin, yarın su faturaları düşsün. Samimiyetinizi de tüm milletimiz görsün. Yarın Millet İttifakı’nın iktidarında bunları mutlaka gerçekleştireceğiz.
'Yangın yerinde partizanlık'
İktidarın belediyelerimize yönelik iftiralarından biri de dün Sayıştay raporlarında ortaya çıktı. Hepimiz hatırlıyoruz: Erdoğan, kendi sorumluluğundaki orman yangınları üzerinden dahi belediyelerimizi eleştiriyordu. Sayıştay’ın Orman Genel Müdürlüğü raporunda, ‘yangınlar sırasında belediyelerle yeterli iş birliği yapılmadığı’ belirtildi. Yani yangın yerinde partizanlık yaptıkları, Sayıştay raporuyla tescil edildi. Şimdi biraz vicdanınız kaldıysa çıkın, size rağmen, gece gündüz yangınla mücadele eden belediyelerimizden özür dileyin.
'Belediyelerimiz için özel birim kurulduğunu iyi biliyoruz'
İktidar her engeli çıkarıyor ancak belediyelerimiz, tüm engelleri halkımızla birlikte aşıyor. Burada başarılı olamadığını gören iktidar, şimdilerde baskının dozunu artırmayı tercih etmiş görünüyor. Mersin Büyükşehir Belediyemizde şahit olduğumuz gibi, tamamen algı operasyonlarıyla belediye başkanlarımızı sindirmek istiyorlar. Biz, İçişleri Bakanlığı’nda belediyelerimiz için özel birim kurulduğunu iyi biliyoruz. Talimatlı müfettişlerin gönderildiğini iyi biliyoruz. Ve iktidara şunu söylüyoruz: Sizin korkutma çabalarınız da, itibar suikastlarınız da bize sökmez. Bizde korkup sinecek belediye başkanı da, sizin algı oyunlarınıza yedirecek belediye da başkanı yoktur.
'Gitmekte olan bir iktidarın acizliğinden başka bir şey değil'
Belediyelerimizdeki işe alımlar mevzuata uygundur. Adli sicil kâğıtlarını veren Adalet Bakanlığı’dır. Bir kişinin işe girdikten sonra suç işleyip işlemediğini takip edecek olan da İçişleri Bakanlığı’dır. Güvenlik soruşturmalarını yürüten de İçişleri Bakanlığı’dır. Herhangi bir çalışan hakkında somut suç ispatı varsa derhal gereği yapılmalıdır. Bunu geçmişte İstanbul’a, birçok belediyemize de yaptınız hiçbir şey bulamadınız bulamayacaksınız. Hal böyleyken, iktidarın sorumlu olduğu işlemler üzerinden belediye başkanlarımızı karalamaya çalışmak, gitmekte olan bir iktidarın acizliğinden başka bir şey değildir.
'Bize saldırarak beceriksizliklerini gizleyemezler'
‘Teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz’ deyip saldırılara engel olamayanlar bize saldırarak beceriksizliklerini gizleyemezler. Belediyelerimiz hiçbir hukuki teftişten imtina etmez. Tüm belediyelerimiz şeffaftır. Ancak terör örgütleriyle kol kola giren, FETÖ’yü besleyip büyüten, PKK ile masaya oturan bir iktidardan da alacak dersimiz yoktur.
'Atatürk’ün sözlerinden bu kadar mı rahatsız oldunuz?'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl dönümünde görkemli bir kutlama töreni hazırladı. Bu coşkuya ortak olamayanlar da kutlamaları gölgelemek için ne yapacaklarını şaşırdı. Görüyoruz ki üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen acıları hala geçmemiş. Başkanımız hakkında, sudan sebeplerle, 30 sene önceki işlerden dolayı 3 ayrı soruşturma izni verdiler. Sormak istiyoruz: Bu kadar mı korkuyorsunuz? Atatürk’ün sözlerinden bu kadar mı rahatsız oldunuz? Bir kez daha söylüyoruz: Siz İngiliz zırhlısıyla ülkeden kaçanların yanındasınız, bizim yerimiz ise milli mücadele saflarıdır. Ne yaparsanız yapın, hangi soruşturmayı açarsanız açın başaramayacaksınız. Hiçbir belediye başkanımıza bir santim geri adım attıramayacaksınız.
'Derin bir yoksulluğa mahkûm ettiler'
Yoksullukla, yasaklarla ve yolsuzlukla mücadele edeceğiz diye iktidara gelenler, tüm bu sorunları derinleştirdiler. Halkımızı derin bir yoksulluğa mahkûm ettiler. Ve artık milletimizin gözünden de gönlünden de düştüler. Şimdi koltuklarını korumak için yeniden kutuplaştırmaya yatırım yapıyorlar. Biz, tüm belediyelerimizle, insanlarımızın yaşam standardını yükseltmeye çabalıyoruz. Ama onlar daha iyi şartlarda yaşamak isteyenleri süfli, yani aşağılık bir heves içinde olmakla suçluyor. Türkiye’de iyi olan ne varsa, iyi hizmet eden hangi kurum varsa karşı çıkıyorlar. Türkiye’yi bir vasatlığa teslim etmek istiyorlar. Ancak bizler, bu güzel ülkemizi vasatlığa da kötülüğe de kutuplaştırmaya da asla teslim etmeyeceğiz.
'Belediye sayımızı artırdığı için de teşekkür ediyoruz'
Erdoğan her konuşmasında ‘14 büyükşehir belediye başkanları var’ diyor. Büyükşehirlerimize 3 belediye eklediği için de Erdoğan’a teşekkür ediyoruz. Unutmasın yapılacak önümüzdeki ilk yerel seçimde 30 büyükşehrimiz olacak. Kendisine daha yerel seçim olmadan belediye sayımızı artırdığı için de teşekkür ediyoruz.”