Irak’ta, Pençe Kilit Harekatı bölgesinde şehit düşen 9 askerden biri olan sözleşmeli er Müslüm Özdemir’in Kahramanmaraş’taki ailesinin hala çadırda yaşaması tartışmalara yol açtı.
Şehit Özdemir’in ailesinin çadırda yaşamadığı, Maraş’ta çadırda yaşayan aile kalmadığı yönünde açıklamalar yapıldı.
Sonuçta Özdemir’in ailesinin konteyneri ısıtamadıkları için çadıra kalmaya devam ettikleri anlaşıldı.
Şehitlerimizin sıvasız evlerden çıktığı, yoksul ailelerin çocukları olduğuna ilişkin görüntüler, haberler her şehit verdiğimizde kamuoyuna yansır ve yürekleri sızlatır.
Bu kez de öyle oldu.
Sözleşmeli er Müslüm Özdemir’in, çadırda yaşayan ailesine, “Önce size ev alacağım sonra evleneceğim” dediği komşuları tarafından kamuoyuna yansıtıldı.
Aslında sosyal devlet olmanın gereği olarak, terörle mücadelenin yapıldığı cephelerde görevlendirilecek askerlerin ailelerinin koşulları önceden saptanabilir.
Bir yardım almadan yaşamlarını sürdürmelerinin zor olduğu anlaşılan asker ailelerine yardım yapılabilir. İlgili bakanlıklar da ve valiliklerde bu amaçla kullanılan ödenekler mevcuttur.
Asker ailelerinin geçim sıkıntıları, yaşam koşulları çocukları şehit olduktan sonra değil cepheye gönderilmeden önce araştırılabilir ve ihtiyacı olan aileler desteklenir.
Böyle bu uygulama asker ailelerini kimseye muhtaç olmadan yaşayacak koşullara ulaştıracağı gibi cephedeki çocuklarına da ailesinin kötü koşularda olmadığını bilmenin rahatlığını hissettirecektir.
Türkiye her zaman şehitlerini ve şehit ailelerini el üstünde tutar.
Ancak yoksul asker ailelerinin devletten sosyal yardım almaları için çocuklarının şehit olmasını beklememek daha doğru olur.
Türkiye, cephedeki askerlerimizin ailelerinden ihtiyacı olanlara bu katkıyı sağlayacak bütçe olanaklarına sahip bir devlettir.
Önemli olan önceliğin asker ailelerine verilmesidir.
Pençe-Kilit operasyon bölgesinde kısa aralıklarla verilen 21 şehit, askeri hastanelere ve askeri doktorlara olan ihtiyacı da yeniden gündeme taşıdı.
25 Temmuz darbe kalkışmasından sonra askeri hastaneler kapatılmıştı. Ancak terörle mücadelede verilen şehitler ve yaralı askerler bu konuyu yeniden gündeme taşıdı.
Televizyon programlarına konuk olan emekli komutanların hemen hepsi askeri hastanelerin yeniden açılmasının gerekli olduğunu ifade ettiler.
Emekli komutanların dikkati çektikleri bir diğer konu da terörle mücadelenin Özel Kuvvetler bünyesinde yetiştirilmiş subay ve astsubaylarla yürütülmesinin önemiydi.
Komutanların gündeme getirdiği konular arasında askeri liselerin ve harp okullarının yeniden açılması da vardı.
Kuşku yok ki terörle mücadeleye önemli katkılar sağlamış, görev almış, deneyim sahibi emekli komutanların gündeme taşıdıkları öneriler büyük değer taşıyor.
Bu önerilerin iktidar tarafından dikkate alınıp değerlendirilmesi kuşkusuz yararlı olacaktır.