Yerel seçime doğru gidilirken partilerin belediye başkanlıkları için çıkaracakları adaylar da netlik kazanmaya başladı.
AKP'de İstanbul için çok sayıda ismin adı geçiyor olsa da, kulislerde tartışılan 'güçlü aday' meselesi nihayete erdirilmiş değil. Bir süredir yürütülen tartışmalara sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile dahil olan eski AKP vekil Şamil Tayyar, güçlü adayın İstanbul'u yeniden kazanmak için yeterli olmayacağını belirtti.
Yerel seçimlerin de tıpkı genel seçimler gibi partilerin bıraktığı etki üzerinden şekillendiğini iddia eden Tayyar, şu ifadeleri kullandı:
"GÜÇLÜ ADAY YETMEZ"
"Bu ay sonuna kadar yüksek ihtimalle il ve büyükşehir belediye başkan adayları açıklanacak.
Kimileri gönlünden geçen adayları şimdiden yazmaya başladı.
Kuşkusuz yerel seçimlerde, özellikle taşrada adaylar çok önemli.
Lakin, genel politikalar büyükşehirlerde seçmen davranışını adaylardan daha çok etkiler.
Bir nevi genel seçim havasında geçer. Özellikle iktidar partileri için…
Nitekim İstanbul’da AK Parti’nin en güçlü aktörüyle seçim kaybetmesi, adayın tek başına kazanmak için yeterli olmadığını göstermesi bakımından dikkat çekicidir.
Son dönemde aday tartışmasının bu kadar yoğun şekilde öne çıkması, genel oy kaybındaki sorunun güçlü adayla aşılma kaygısından kaynaklanıyor.
Ama yetmez.
Güçlü aday tercihiyle beraber genel politikalarda, özellikle ekonomideki iyileşmeyi hızlandırmak gerekir.
Bu bağlamda ‘vergiyi tabana yayacağız’ söylemi, hem seçim süreci hem demokratik rejim açısından sorunlu.
Kaba tarifle vergi, az kazanandan az çok kazanandan çok alınmalı. Gerçek bu değil.
O halde vergiyi tabana değil tavana yaymak gerekir.
Tabana yayılması gereken, refahtır.
Enflasyon dizginlenmiş olsa da hayat pahalılığı hâlâ can yakıcıdır.
Yeni asgari ücret, sabit gelirlilerin alacağı zam oranı ve toplumun diğer kesimlerini rahatlacak tedbirler çok önemli.
Seçmen davranışını etkileyen ulusal/yerel ölçekte başka faktörler de var elbette.
Ayrıca merkezi iktidara ders vermeyi düşündüğünde seçmenin, öfkesini daha çok yerel seçimde sandığa yansıtma eğilimi unutulmamalıdır.
Demem o ki aday tespitinden daha önemli düzenlemelere ihtiyaç var.
Kaldı ki hiçbir aday Recep Tayyip Erdoğan değil.
Seçmen, son seçimde içindeki birikmiş öfkeye rağmen Cumhurbaşkanımıza kıyamadı, bir şans daha verdi.
İyileştirici tedbirler alınmazsa belediye başkan adaylarına aynı hoşgörüyü göstermez."