Halk TV Muhabiri Sibel Mazrek'e konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları söyledi:
KAZANACAĞIMA EMİNDİM
Kazanacağıma emindim. Kaybetmekten hiç korkmadım. "12 Haziran'da sorumluluk alabilirim, aday olabilirim" dedim. Parti için bir iddia koymamız gerektiğini düşündüm. "Değişim" iddiasını ortaya koymasaydık partiye herkes küsecekti.
BİRİNCİ TURDA DELEGELERE ÇOK BASKI YAPILDI
Genel başkan değil ama bazı genel başkan yardımcıları birinci turda delegelere çok baskı yaptılar. "İmza verdiniz imzanıza sahip çıkın" denmiş. "Baskı sandıkta biter" diye düşünüyordum ama olmadı orayı da çok sıkı tuttular, fotoğraflar aldılar. Fakat bu baskılardan genel başkanı sorumlu tutmadım. Partiyi tuhaf bir akıl yönetti. Kurmay aklından yoksunluk vardı.
ŞARKIMI BİLE ÇALMADILAR
"Ey özgürlük" şarkısıyla değil "Merhaba" şarkısıyla çıkacaktım ama benim şarkımı çalmadılar. Kurultay salonuna girerken "Beni bütün CHP'liler sever" diyip bizi desteklemeyen tribünler tarafından girdim ama ilk beş dakikada şoke oldum. Adana, Mersin ve İzmir Çiğli'den gelen ekip değişikti, tezahüratları bile bizimki gibi değildi. Zeydan abi (Adana Büyükşehir Belediye Başkanı) "Bunlar benimkiler değil, benimkiler yukarıda" dedi. Slogan atmaya gelmişler. Taraftar bittikten sonra bizim partililerin el salladıklarını, desteklediklerini görünce 8. metrede durdum ve "Kongreyi aldık" dedim.
Girişteki sloganlar kurultay konuşmam sırasında da atıldı. Sahaya inmeye başladılar ve git gide yaklaştılar. Kavga görüntüsü olmasın diye Zeydan Başkan ve Ankara İl Başkanı'na (Ümit Erkol) müdahale etmelerini söyledim. Konuşmam esnasında ayağa kalkanların olduğunu görmek güç verdi.
Ben yıllarca Genel Başkan'ın yakınında olan, birlikte çalışan biriydim. Konuşmamdan sonra bazı arkadaşlar hemen cevap vermesi gerektiğini söylediler. Ben olsaydım yanıt konuşması önermezdim. Kurmay aklı eksikliğinden kaynaklanan bir şeydi bu.
Konuşmamı bitirdikten sonra Selvi Hanım'a elimi uzattım, bir şey söyleyeceğini anladım, eğildim; "Tebrik ederim ama bir tek şu doğru olmadı" dedi. "Anlatırım efendim" dedim. Yerime oturunca "Nesi doğru olmadı?" dedim, "vekil verilirken (39 milletvekili) sen orada değil miydin, yanlış oldu" dedi. "Ben orada yoktum, Pazar sabahı 8'de öğrendim" dedim. "Tamam o zaman" dedi. Elini öptüm.
İlk Ahmet Davutoğlu aradı, ikinci arayan Devlet Bahçeli oldu. Bahçeli, "Zorlu, önemli bir kurultay geçirdiniz, gayet iyiydi sayın Genel Başkan" dedi. Başarılar diledi. Erkan Baş da aradı. Meral Akşener de sosyal medya hesabından ilk tebrik edenlerden biri oldu.
Yerel seçimlere kadar yapılması gerekenleri yapıp, hızlı müdahale ile en doğru mekanizmaları hayata geçireceğiz. Bu süreçte en çok ölçme ve değerlendirmeye önem vereceğiz. Hiçbir il başkanı değişim karşıtı olduğu için cezalandırılmayacak ya da hiçbir il başkanı değişimci diye ödüllendirilmeyecek. Değişimci olsa bile kaybetme riski olanları belediye başkan adayı göstermeyi tercih etmem. Tutumlarına bakmadan Parti Meclisi'ne (PM) önereceğim.
ADAYLAR VE İTTİFAK İÇİN PARTİ ÖRGÜTÜNÜN GÖRÜŞLERİ ALINACAK
Vatandaş memnuniyeti gözetilerek karar verilecek. Bunun için anketler de yapılacak. Adayların belirlenmesi ve ittifak konusunda il ve ilçe örgütlerinin görüşlerini alacağım. Onlar ne derse onu yapacağım. Eğer parti örgütü "ittifak yapmayalım" derse, örgüte rağmen ittifak yapmayacağız. Bununla birlikte kesin kazanacağımız yerlerde kriterlere uygun adayları da örgütümüze sorabiliriz.
Hem Meral Hanım'la hem de yerel seçimde ittifak yapmamız gereken tüm siyasi partilerle görüşeceğiz. Kapılar açık, el sıkışmaya hazırız. İlkeli, şeffaf, iki tarafa da kazandıran bir ittifakı benimseriz.
CHP CUMHURİYET'İN 100. YILINDA AF ÇIKARMALI
Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında CHP'nin af çıkartması gerektiğini düşünüyorum ama bu affın kapsamını PM belirlesin isterim. Benim kendi görüşüm; kamu vicdanında partiyi zor duruma düşürmeyecek bir affın olmasıdır.
EKREM BEY'LE ARAMIZDA KARDEŞLİK İLİŞKİSİ VAR
Ekrem İmamoğlu ile aramızdaki ilişki bugüne kadar nasıl olduysa aynı şekilde devam edecek. Bizim aramızda bire bir, aracısız kurulan bir kardeşlik ilişkisi var. Görüşmemizde "Kardeşlik hukukunu hiç kaybetmeyelim" dedik.
Ekrem Bey bundan sonra İstanbul kampanyasına yoğunlaşacak. Ekrem Bey'den katkı isterim tabii. Örneğin bir Trabzon mitingi yapmayı isterim. Ancak biz ona kazanması için katkı sunacağız. İstanbul'u kazanmamız lazım, İstanbul çok önemli. 4. kez AK Parti'ye karşı zafer kazanan bir figür, hem CHP hem de Türk siyaseti için çok önemli.
CHP kurultayı genel başkanı seçer. Böyle bir tanımlamayı ne Ekrem Bey, ne de ben kabul ederim. Bu CHP'yi bölmeye dönük bir adımdır. Buna Ekrem Bey de reaksiyon gösterir. Biz partimiz için omuz omuza vereceğiz. Bunun dışındaki değerlendirmeleri nezaketsiz bulurum. Biz makam peşinde değiliz hem İstanbul hem de Türkiye'de zafer peşindeyiz.