CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesi ile 1'inci TBMM'nin önünde yurttaşlara seslendi.
Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü elebaşı Öcalan için Umut Hakkı tartışması açmasına tepki gösterdi. Özel, amacın Anayasa değişikliği için olduğunu altını çizip, "Bir kişi için, bir anayasa değişikliği hesap edenlere karşı ya da bir kişinin geleceği için sözde bir kişinin umut hakkı için bu memleketin umutlarını tüketenlere karşı bizim hep birlikte milletin sesini yükseltmeye ve büyük bir cesaret göstermeye, demokrasiye, kardeşliğe ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaya ihtiyacımız var" dedi.
Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Türkiye'nin teminatı olduğunun altını çizdi. Özel şöyle konuştu:
"MAFYA LİDERLERİ ELİYLE BU ÜLKEYİ KORKUTARAK..."
“Bir yandan korkuyu örgütleyenler, terör örgütleri eliyle ya da mafya liderleri eliyle bu ülkeyi korkutarak, sindirerek bu ülkeye istikamet vermeye çalışanlar var.
Onların karşısında dimdik ayakta durmak ve Cumhuriyetimizi hedeflerinden geriye götürenlere karşı adaletli ve demokrasiyi şahsi çıkarlarına göre kısıtlayanlara karşı, emeklileri, çiftçileri, esnafları savunmak için, bir kişi için, bir anayasa değişikliği hesap edenlere karşı ya da bir kişinin geleceği için sözde bir kişinin umut hakkı için bu memleketin umutlarını tüketenlere karşı bizim hep birlikte milletin sesini yükseltmeye ve büyük bir cesaret göstermeye, demokrasiye, kardeşliğe ve Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaya ihtiyacımız var. Onun için bugün buradayız.
Kendi hedefleri için milleti sefalete, güvensizliğe sürüklemek isteyenlerin yaptıklarını hep beraber görüyoruz. Kimse unutmasın ki, kardeşliğimizin, bir arada yaşama irademizin ve bu ülkenin bölünmez bütünlüğünün bir teminatı varsa o da Atatürk’ün eseri, Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
"BU ÜLKEYİ ZATEN ONLAR HEP BİRLİKTE KURTARMIŞTI"
100 yıl önce olduğu coşkuyla ve ilk yılki inanç ve kararlılıkla 101’inci yılda bu tarihi günde hep birlikteyiz. Hiç kimse bu meydanı, hafife almasın. Biz bu ülkeyi, bu meydandakilerin dedeleriyle, nineleriyle, Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle etnik kökeni ne olursa olsun her birisiyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, mezhebine bakmadan, ayırmadan hep birlikte kurduk. Bu ülkeyi zaten onlar hep birlikte kurtarmışlardı.
Şimdi birileri ülkenin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine değil de siyasi çıkar hesaplarına göre birtakım adımlar atmaya başlıyor. İşte biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu hesaplara karşı bu ülkedeki 86 milyonun müşterek menfaatlerini korumak durumundayız. Kararlılıksa bizde var. Cesaretse bizde var. Hazırlıklı olmaksa biz var. Ama bizde millete veremeyeceğimiz hesap, birilerine verilmiş sözler, gizli kapılar ardından mutabakat yok. Aksine açıklık, şeffaflık ve kararlılık var.
Bugün, bu tarihi kavşakta Cumhuriyet’i hep beraber yüceltmeye ve Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğine el koymanın kararlılığıyla yürüyüşe geçmeye geldik. Eğer 22 yıldır yönetildiği gibi kişisel hesaplar, kişisel çıkarlarla birileri bir şey yapacak, bir adım atacak, o adımlar anayasaya uzanacaksa biz orada yokuz.
Biz bölünmeye karşıyız. Kavgaya, çatışmaya karşıyız. Ancak biz, şehit analarının, babalarının, şehitlerin emaneti evlatlarının ve gazilerimizin gözünün içine bakılmayacak, onların rızası olmayacak hiçbir şeyin de tarafında değiliz.
Kutuplaşma kimseye yaramaz. Yoksullara halkın temel direği olan orta direğe, esnafa, memura hiç yaramaz. Onun için biz Türkiye’de kavgayı yoksullar, işsizler, gençler, emekliler, emekçiler, çiftçiler adına vermeye varız. Kısır kavga ve çekişmelerin tarafı değiliz.
Çok yakında elbette Cumhuriyet kutlamaları, milletin evinde Çankaya Köşkü’nde yapılacak. Ve emin olun o gün orada sizin seçtiğiniz bir cumhurbaşkanı oturacak. İşte söylemek istediğim şudur ki: Bu tarihi kavşakta birileri kişisel hesaplara sürüklenebilir, biz sürüklenmeyeceğiz. Bu tarihi kavşakta birileri iktidarını sürdürmenin hesabında olabilir, hiç o taraflara bakmayacağız.
Buradan bütün milletimize sesleniyorum. Bugün 29 Ekim ama bugün Cumhuriyet Bayramı ama Cumhuriyet, korkanların, sinenlerin, evde oturanların değil, kendisine sahip çıkanların rejimidir.
Bayramınız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet’in evlatları. Yaşasın Cumhuriyet’in özgür ve eşit yurttaşları.”