CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalistler ve Demokratlar Grubu’nda yaptığı konuşmada, partisinin demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesine liderlik ettiğini vurguladı.
Brüksel'de konuşan Özel, "Ülkemizde verdiğimiz bu mücadele Partimizin kuruluş ilkelerinin ve hedeflerinin yanı sıra Avrupa Birliği'nin ortak değerleri ile de örtüşmektedir" dedi.
Türkiye-AB ilişkilerinin tarihsel, stratejik ve toplumsal bir tercih olduğunu belirten Özel, "Türkiye'nin Avrupa'yı tercihi yalnızca tarihsel, siyasal, stratejik bir karar değildir. O aynı zamanda toplumsal bir tercihtir" ifadelerini kullandı.
AB'NİN GÖÇ POLİTİKASINA ELEŞTİRİ
Özel, CHP’nin AB’ye tam üyelik konusundaki kararlılığını vurgulayıp Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik göçmen politikasına eleştirilerde bulundu. Özel şunları ifade etti:
- "Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinin temel varoluş olması hatta yapılacak seçimleri AB üyeliği açısından referandum olarak tarif etmemizden sonra yapılan kamuoyu araştırmalarında Avrupa Birliği'ne üyelik noktasındaki toplumsal talep istikrarlı olarak artmış ve son ölçümlerde yüzde 66'ya kadar ulaşmıştır.
- Özellikle genç kesim arasında Avrupa Birliği'ne üyelik talebi yüzde 72 noktasına kadar. Ancak o Avrupa Birliği Türkiye'de Türkiye ile ilişkisini göçmen pazarlıklarına hapseden Türkiye'yi sınırının ötesinde bir göçmen deposu olarak gören bir Avrupa Birliği olmamalıdır. Türkiye savaşlardan ve iklim krizleriyle doğudan gerçekleşecek büyük göç baskınının kendi topraklarında tutan karşılığında batıdan ekonomik yardım ve siyasal destek alacak bir ülke olarak görülmemelidir. Türkiye Avrupa Birliği ilişkileri çok boyutludur. Çok boyutlu ilişki elbette karşılıklı istikrar ve demokrasi alır. Bu ilişkinin içinde insani temaslar ve bağlar ticaret yatırım, turizm, eğitim, bölgesel güvenlik ve güvenlik ve stratejik konular bulunabilir."
"TEK BELİRSİZLİK SEÇİM TARİHİ"
Özgür Özel, konuşmasının sonunda CHP'nin Cumhurbaşkanı adayının Ekrem İmamoğlu'nun olacağını ve tek belirsizliğin seçim takvimi olduğunu söyledi. Özel şunları ifade etti:
- Türkiye'nin dünyanın en bilinen üç imparatorluğa başkentlik etmiş gözdemiz İstanbul'un Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 23 Mayıs 2025 tarihinde 1.700.000 üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir ön seçim süreciyle Cumhurbaşkanlığı adaylığı unvanını resmen kazanacaktır.
- Çok adaya açık bir süreçte kendisine duyulan güven ve uyguladığı saldırılara karşı korumacı ve toplumsal sahipleniş bu ön seçimle tek aday olma sorumluluğunun kendisine ancak arkasına milyonları katma sorumluluğunu partimize yüklemiştir.
- Bu ön seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte yapılacak ilk genel seçimlerde yarışacak isimlerin belirginleşeceği ve seçimlere ilişkin tek belirsizliğin seçim tarihi olduğunun inanç ve kararlılığı içindeyiz.
- Parti demokratik, barışçıl, laik, İnsan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygılı bir Türkiye arzuluyor. Biz böyle bir Türkiye'nin hayallerini kuruyor, böyle bir Türkiye için mücadele ediyoruz. Avrupalı siyasetçiler nasıl bir Avrupa hayal ediyorlar? Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkinin bu sıradan bağımsız olarak düşünülmeyeceği kanaatindeyim.