Özgür Özel Erdoğan'ın Dilruba eleştirisine Atatürk düşmanı Kadir Mısırlıoğlu'yla yanıt verdi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Biz işimize bakıyoruz. Tayyip Bey kavgaya bakıyor. Yok efendim Dilruba yanına oturdu. Tayyip Bey, o zaman Kadir Mısırlıoğlu'nun ifadeleri için bir özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa, hadi bakalım Tayyip Bey" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Biz işimize bakıyoruz. Tayyip Bey kavgaya bakıyor. Yok efendim Dilruba yanına oturdu. Tayyip Bey, o zaman Kadir Mısırlıoğlu'nun ifadeleri için bir özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa, hadi bakalım Tayyip Bey. Yok efendim Gezi. Gezi'den bir özür dilenecekse Vera babasız okula başladı. Vera'dan özür dilemek lazım Tayyip Bey. Bu konuda Tayyip Erdoğan'a bir kelime daha laf söylemeyeceğim. Biz üzerimize düşeni yaptık. Vatandaş kavga isteyen sizi de görüyor, gerginlik yaratan sizi de görüyor. Ben kavga etmem vatandaşın derdiyle dertlenirim" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. Kendisinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özür daveti sonrası Erdoğan'ın “Gezi için özür dilemesi gereken biz değiliz, asıl özür dilemesi gereken sokakları kargaşaya boğanlardır” ifadelerinin sorulması üzerine CHP Lideri Özel, şunları kaydetti:


Erdoğan "Atatürk heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek" diyen Kadir Mısırlıoğlu'nu hastanede ziyaret etmişti.

"Sayın Erdoğan'ın ne dediğini ben anlıyorum da Türkiye'de kimse anlamıyor. Çünkü Sayın Erdoğan'ın bir tane derdi var. Kutuplaşma, gerginlik ve onun üzerinden siyasi düşüşüne engel olmla. Kendisine bir akıl vermişler. Efendim normalleşme süreci muhalefete yarıyor. Normalleşme süreci Cumhuriyet Halk Partisi'ne yarıyor. Aman eski kavgalara dönelim. Üç haftada her hafta haftanın gerginliğini icat ediyor. İlk önce ağzına Dilruba'yı doladı.

Sonra gidip katıldığı "onur duydum, gurur duydum’ dediği" teğmenlerin mezuniyet törenine 8 gün sonra haksızca saldırdı ve o gencecik teğmenlerin gelecekleriyle oynamaya çalışıyor. Yetmedi şimdi de "Gezi" diyor. Yani müflis tüccar döner döner eski defterleri karıştırırmış hesabı. Ona "Gezi için özür dile, Gezi'yle ilgili bir şey söyle falan" diyen yok. Benim derdim bambaşka. Tutturdular Dilruba'nın kullandığı bazı ifadelerden dolayı ‘Efendim Özgür Bey'in yanında oturdu. Özgür Bey ve CHP bize bunları’ dedi. Biz birinize bir şey diyeceksek yüzüne söyleriz. Geçmişte çok söyledik. Bir kelimede eksik söylemedik.

"BU ÜLKEDE KAVGAYI BIRAKMAK VATANDAŞIN DERDİNE EĞİLMEK CESARET İŞİ"

Ama vatandaşımız bizden 31 Mart tarihi itibarıyla artık kutuplaşma değil kucaklaşma istediğini, kendisinin gerçek dertlerinin konuşulmasını ve siyasi polemiklerin kendisi yoksulken, açken, işsizken, geleceğinden kaygılıyken siyasi tartışma istemediğini gösterdi. Bunu sürdürenleri 22 yıl sonra ikinci parti yaptı. Vatandaşın derdini konuşan Cumhuriyet Halk Partisi'ni birinci parti yaptı. Şu İzmir'de 31 aday gösterdik. 29'unu belediye başkanı seçti. Güya bu İzmir'e dünya kadar laf ediyorlardı. Kibirli kibirli konuşuyorlardı. Ama milletin mesajı net; ‘bana hizmet edin, derdimi çözün derdime çare olun’ diyor. Biz de bunu konuşuyoruz. Ama bambaşka yerlerden gerginlikler çıkarmaya çalışıyor. Yine buradaydı herhalde iki gün önceydi söyledim. Benim söylediğim ve özür dileyecek bir kelime lafım yok. Varsa söylesinler. Efendim, Dilruba söyledi. Ben Dilruba'ya ‘Kalbini kırdıkların vardır. Bu sözleri düzelt’ diye cezaevinde söylemişim. Çıktığında söylemişim, sonrasında söylemişim. Yok efendim Dilruba yanına oturdu. Dilruba kimi kırdıysa Tayyip Bey'i ya da bugün polemik arayan arkadaşların falan aşan bir şey bu, AK Partilileri üzdüyse Dilruba, ben Dilruba adına o gençtir. Onun adına ben özür dilerim. Hadi dedim şimdi Tayyip Bey de onun yanındakilerin, çevresindekilerin ya da kendisinin Cumhuriyet Halk Partilileri ve muhalefeti kırdığı ifadeler için özür dilesin. Dünya hakaret duyduk. Dünya küfür işittik. Gelin hepsini birden geride bırakmak için Tayyip Bey de bir adım atsın. Özür dilemek, normalleşme çağrısı yapmak bu ülkede kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işi. Bunun maliyetini hesaplarsanız sonunuz geldi demektir. Çünkü her şeye oy diye bakarsanız, bu hale düşmüşsünüz demektir.

"TAYYİP BEY O ZAMAN KADİR MISIRLIOĞLU'NUN İFADELERİ İÇİN BİR ÖZÜR DİLESİN"

Şimdi yanındakiler diyor ki ‘Evet Özgür Bey özür dileyecek bir şey söylemedi ama yanına oturttu.’ Yanına oturtmayla ki ben uyarmışım, konuşmuşum. "Düzeltirsen iyi olur" demişim. Yanına oturtmayla, yanına varmayla oluyor olsaydı, hadi bakalım partinin sözcüsü ya da genel başkan vekili ayrı ayrı konuştular. Tayyip Bey, "Atatürk heykelleri yerde köpek leşi gibi sürüklenecek" diyen adam "Atatürk'e zerre muhabbet besleyen ne ölüme ne dirime gelsin" dedi.

Tayyip Bey dirisine gitti ziyaret etti. Yatağının ucuna oturdu. Elini tuttu, gözüne baktı ölüsüne de beş tane bakan yolladı. Tayyip Bey, o zaman Kadir Mısırlıoğlu'nun ifadeleri için bir özür dilesin bakalım. Yanına gitmekle yan yana oturmakla, yanına varmakla bu ifadelerin hepsi sahipleniliyorsa, hadi bakalım Tayyip Bey. Ayasofya'ya ilk atadıkları imam, döndü İsmet Paşa'ya "iblis" CHP'lilere "kafir" dedi. Atatürk'e dolaylı yoldan döndü, ‘bunların hepsi kafir" dedi. Bunların hepsi iblis" dedi. Ne diyeceğiz bunlara. Halen daha maalesef birkaç meczup bütün Diyanet personelini tenzih ederim. Cami cami gezip bütün CHP'lilere sövüyor. Kadınların namusuna dil uzatıyor. Hadi onlar için özür dileyin.

"BİZ İŞİMİZE BAKIYORUZ"

Benim anlatmaya çalıştığım, bu ülke yüksek tansiyon istemiyor. Bu ülke iktidardan icraat istiyor. Muhalefetten hizmet istiyor.

Siyaset Haberleri