CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah'ın konuğu oldu. Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özel'in satırbaşları şöyle:
'Biz yeni bir Recep Tayyip Erdoğan seçmeyeceğiz'
Bizim ortaya koyacağımız cumhurbaşkanı modeli yetkileri dörde ayrılacak. Cumhurbaşkanının şu an yetkileri var ve çatır çatır kullanıyor. Bizim gelecekteki cumhurbaşkanımız yetkileri nasıl kullanacak? Bazı yetkilileri takır takır kullanacak. Yapılması gereken, doğru olan ve hemen yapılması gereken yetkilerini takır takır kullanacak. Bazı yetkileri ise hiç kullanmayacak. Mesela kayyum atama yetkisi... Bazı yetkileri yerine kullanacak. Müştereken kullanacağı yetkiler var, sayın Davutoğlu'nun bahsettiği o. Kritik kararlar, ülkenin geleceğini etkileyecek kararlar, büyük borçlanma yetkileri... Bu kararlarda 'Verin bana yetkiyi, gerisine karışmayın' deme lüksü yok. Bu aday kim olursa olsun öyle. Diyorlar ki 'vesayet' ne vesayeti. Bizim yaklaşımımız şu, bir cumhurbaşkanı olsun. Bu cumhurbaşkanı herkese eşit mesafede olsun ama altında iktidarın verildiği altı siyasi partinin temsilcileri kritik noktalarda otursunlar...
Bu masa istişare masası. Yönetirken eğer Millet İttifakı'nın adayı kazanırsa bu masadan yönetilecek ama emin olun istişarede çok daha geniş bir kapsayıcılığı olacak.
HDP'nin aday çıkışı
HDP'nin aday çıkarması kadar normal bir şey yok. Altılı masadan çıkacak adayın bizim demokrasi standartlarımıza uygun, gelecekte bize bu zulümleri yapmayacak, bize oy verenleri yok saymayacak, bu ülkeyi yönetirken bizi ayrıştırmayacak, ötekileştirmeyecek, eşit vatandaşlık felsefesine inanmış bunu bir anayasaya bağlılık olarak özünde hisseden bir aday olursa biz o adayda da uzlaşabiliriz diyorlar Türkçesi bu.
6.5 milyon oy alan bir siyasi partinin bunu yapması lazım. Bundan korkmamak da, bu meseleyi başka şeylere yormamak da lazım. Siyasette bütün partiler gibi HDP'nin mesajını da doğru okumak lazım. Yanlış bir şeyler de söyleyebilirler zaten apayrı partileriz o zaman da karşı çıkarız. Ama bence sağlıklı bir zeminde yürüyor tartışma.
'MHP'nin evladına sarılması lazımken tık yok!'
Bir siyasi cinayet ve bu ülke siyasi cinayetlerden çok çekti. Aramızda bir gerilim hattı var MHP ile. Sağ ile sol arasında 80 öncesi yaşanan mevzularda Türkiye'nin büyük acıları var. Türkiye o acılar kabuk bağladıkça ve bir helalleşme süreci yaşanabildikçe bir ve beraber olabilecek. Hiç kimsenin 80 öncesinde yaşananlar gibi bir sürecin tetiklenmesini istemez. MHP ile CHP arasında da bir gerilim var bu yaşadığımız süreçte.
Genel başkanımız ve bütün arkadaşlarımız samimi şekilde taziyelerimizi ilettik. Bu hem insani hem de sorumlu siyasetçi davranışı. Gelişmeler oluyor, bir şey dikkat çekmeye başladı. Bütün muhalefet partilerinden açıklama geliyor MHP suskun. Normalde onların olay yerine koşması, aileye sarılması lazım. Tabutu omuzlamaları, yas tutmaları, isyan etmeleri lazım, tık yok. Evlatları ölmüş... Acayip bir sessizlik var ve bu sessizlik AKP'ye de sirayet etmiş. Böyle far tutulmuş gibi kalmış hepsi birbirine bakıyor. Çünkü acaba MHP bu cinayete neden üzülmüyor? Temel soru bu. Bir üzgünlükleri varsa bunu neden alenen paylaşmıyorlar? Evladını kaybetmiş bir parti neden sessiz, suskun, taziyesiz? Genel Başkan buna yönelik bir paylaşımda bulundu Semih Yalçın hadsiz, terbiye sınırlarını aşan bir cevap verdi.
Bugün Ülkü Ocakları'nda orda burada değil MHP'yi yöneten siyasi akılda sessizlik var. Bu mesele konuşulmasın istiyorlar, konuşana saldırıyorlar.
Bir milletvekili ile aynı evde cinayetin tetikçisinin yanındaki adam yakalanıyorsa milletvekili o evi önce arattırmıyorsa ona rağmen gelinip alınıp gidiliyorsa bu konusu soruşturulacak kardeşim. Susarsak biz o ayıplı sessizliğe ortak olursak Türkiye'yi karartırlar.