28 Şubat davasında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan 85 yaşındaki emekli Korgeneral Vural Avar, dün gece cezaevinde hayatını kaybetti. Avar'ın uykusunda yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Eski Genelkurmay Harekat Başkanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın eşi Nilgül Doğan, Halk TV'de Kayda Geçsin programına bağlandı.
Nilgül Doğan, çok üzgün olduklarını belirtti ve bugün Çetin Doğan ile de telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini aktardı. Nilgül Doğan, "Yaklaşık 12 senedir biz ailecek kumpas davalarıyla uğraşıyoruz ve bunun 6 senesi maalesef cezaevinde geçti Çetin'in. Hayalini kurdukları tek şey emekli olunca torunları ve çocukları sakin bir hayat yaşamakken 6 senesini cezaevlerinde geçirmenin ne demek olduğunu herhalde tahmin edersiniz" dedi.
Nilgül Doğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
Vural Paşa Hava Kuvvetleri'nde beyefendiliği, ağır başlılığı ile tanınan muhteşem bir insandı. Eşi ile yaklaşık 64 senelik evliler. Hem sınıf arkadaşı hem sıra arkadaşıydı Vural Paşa Tuna Hanım'ın. O da tabii son derece üzgün. Çünkü birlikte çok güzel çok iyi anlaşarak bir ömür geçirmişlerdi. Bugün dedi ki 'maalesef sonumuz iyi değilmiş.' Dedi ki 'Hukukun, adaletin veremediği beraati tanrı verdi.' Gerçekten kabul edilecek gibi değil. Cezaevlerinde tutsak olan bütün generallerin değişik değişik rahatsızlıkları var. Fakat ne yapıyorlar? Son dakikaya gelinceye kadar içeride tutuyorlar. Artık elden ayaktan düştükleri zaman dışarıya bırakıyorlar.
'Eşiyle görüşmesine izin vermediler'
Vural Paşa cezaevine girdiği zaman parkinson rahatsızlığı vardı. Dilekçelerini yazamıyordu. Daha sonra alzaymır oldu. Bu alzaymır da bütün hastalarda değişik şekillerde tezahür ediyor. O agresif olarak geçirdi. Bundan bir süre önce de banyoda düştü ve kaburgaları kırıldı. Hastanede kırık kaburgalarının bir kısmı akciğerlerine battı ve akciğerleri su topladı. Akciğerlerinden su alındıktan sonra yoğun bakımda tedavi görürken ertesi gün cumartesi pazar olduğu için herhalde Vural Paşa'yı yoğun bakımdan çıkarıp cezaevinin revirine kaldırdılar. Bu arada eşini görmek istedi. Tuna Hanım da dışarıda bekliyordu. Savcıdan izin almadan göremezsin dediler. Tuna Hanım avukatıyla savcıya gitti. Üzülerek söylüyorum savcı eşini görmesine izin vermedi. Cezaevinde görüşte görüşebilirsiniz diye. Hasta olan eşini kapıdan 2-3 dakika görmesine izin vermedi.
'Sesimizi yeterince duyuramadık'
Herkes o kadar büyük dramlar yaşıyor ki bunu haykırmak istiyoruz. Ama biraz önce de sözünü ettiğiniz gibi biz sesimizi yeterince duyuramadık. Bizim konumuz yani 28 Şubat'a ilişkin cezaevindeki komutanların dramı hiç gündeme gelmedi gibi bir şey. Bir kere bunu iktidar partisinden bekleyemeyiz. Bu kumpasların kurulduğunu bile bile göz yumuyorlar belki de bir yerlerden emirler geliyor bilemiyoruz. Belki de bir kinin nefretin kusması.
'Muhalefetten destek göremedik'
Ama muhalefetten yeterli tepkiyi, desteği göremedik. Ordudan zaten hiç beklemiyoruz şu sıralar herkes suskunluk içinde. Ben diliyorum ki Vural Paşa'nın cenaze törenine hem görevde hem emekli olan Ankara'da oturan bütün komutanlar gitsinler. Bütün sivil toplum kuruluşları o törene katılsınlar. O acıyı biraz da olsa içinde hissetsinler diyorum ama hiç de umudum yok açıkçası.
'Çetin Doğan mide kanaması geçirdi'
Cezaevindeki komutanların durumunun kötü olduğunu ancak hiçbirinin de bundan söz edilmesinden hoşlanmadığını belirten Nilgül Doğan "Yani tahliye sağlık sebebiyle olmasın biz haklı olduğumuz için dışarı çıkalım diye düşünüyorlar. Ama onların sağlıklarını ailelerinden başka kimse bilmiyor. Geçtiğimiz günlerde mide kanaması geçirdi. Kanamanın sebebinin tespiti için kolonoskopi endoskop gerekiyorken 2 ay sonrasına verdiler. Eşim de 2 ay sonra yapılmasını reddetti. Çünkü o hastaneye ve doktorlara güvenini kaybetti. Ben eşimden daha çok kinleniyorum. Onların elleri ayakları bağlı. Her şey için dilekçe yazıyorlar.
Oturdukları yerler hiç ısınmıyor. Suçsuz yere bu insanları orada tutmak hiç kimsenin hakkı değil. Vural Paşa'ya yapılan da hukuk eliyle işlenmiş bir cinayettir. Sorumluları kim ne zaman nasıl hesap verecekler onu da bilmiyorum" dedi.
Nilgül Doğan, "İsyanlardayım. Ben ve eşimin bütün silah arkadaşlarının yakınları çocukları isyanlardayız. Bu zulüm bitsin" ifadeleriyle sözlerini noktaladı.