Hopa'da 2011'de dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden emekli öğretmen Metin Lokumcu, polisin biber gazının ardından öldü.
Lokumcu ailesinin adalet arayışı 13 yıl sürdü. Aile hukuki mücadele ile polislerin ağır cezada yargılanmasını sağladı. Mahkeme, Lokumcu'nun sağlık raporlarını istese de olumsuz bir sağlık görüşü bulamadı.
Hapsi istenen tüm polisler beraat etti.
"BAŞKALARI ÖLMESİN DİYE MÜCADELE ETTİK"
Metin Lokumcu'nun oğlu Ulaş Lokumcu da karar hakkında konuştu. Cumhuriyet'ten Cengiz Karagöz'ün haberine göre; Ulaş Lokumcu şunları söyledi:
"13 yıldır bizi mahkeme salonlarında süründürdüler. 13 yıldır yaşadığım hiçbir şey bu kadar ağrıma gitmemişti. Güçlü kalmaya çalıştım, dilim tutuldu hâkime bir şey söyleyemedim. Keşke söyleyebilseydim. Başkaları ölmesin diye mücadele ettik, sonuç alamadık. Bundan birkaç gün önce de Hopa’da çevre mücadelesi veren Reşit Kibar öldürüldü".
"MAHKEME KARARIYLA POLİSİ ORANTILI BULDU"
Dava avukatlarından Aran ise şöyle konuştu:
“İki yönüyle verildi bu karar. İddianame taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla açılmıştı. Mahkeme taksirle ölüme neden olma suçundan delil yetersizliği kararı verdi. Metin Lokumcu Hopa’da öldürülmüş ve bu dava Hopa’da açılmıştı. Daha sonra güvenlik gerekçesiyle davayı Trabzon’a taşıdılar. Bu dava Trabzon’da taksirle ölüme sebebiyet vermekten asli ceza mahkemesinde görülmekteyken biz görevsizlik talep ettik ve dosyanın ağır ceza mahkemesinee gönderilmesini istedik. Sanıkların olası kastla ölüme sebebiyet vermekten yargılanması gerektiğini söyledik. Mahkeme kısmen bu talebimize uygun olacak şekilde kasten yaralamanın sonucunda bir ölümün meydana gelmesi yönünde dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme heyeti davanın bu yönüyle de polisin müdahalesinin hukuka uygun olduğuna ve orantılı olduğuna karar vererek o suç yönüyle de beraat kararı verdi.”
Gerekçeli kararın ardından karar istifana taşınacak.