Eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyeliğinden Kasım 2020'de istifa eden Bülent Arınç, iktidar ve ana muhalefet partisi arasındaki 'başörtüsü' tartışmasını değerlendirdi.
Katıldığı televizyon programında Arınç, hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun teklifini hem de Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın 'anayasa değişikliği' çağrısını önemli bulduğunu kaydetti.
'Atmıştır diye düşünebiliriz'
Başörtüsünün şu anda fiili bir serbestlik olduğunu belirten ve "Bunu ben hukukçuların da kamuoyunun da siyasetçilerin de takdirine bırakıyorum" ifadesini kullanan Arınç, şöyle devam etti:
"Kılıçdaroğlu'nu bu noktaya getiren muhafazakar kesimle barışabilmek, onlara anlayış gösterebilmek. İkincisi de bugün muhafazakar kesimde pek dışarıda dillendirilmeyen ama kendi içinde propaganda haline gelen bir konu var. Bu muhafazakar kesime, ki dindarlık noktasında ulaşmış kesime, birileri diyor ki 'Bakın CHP gelirse, Millet İttifakı gelirse başörtüsünü yine yasaklar'. 'Böyle bir düşüncenin bugün alıcısı olabilir mi?' diye düşünecekseniz, ben düşünmenizi tavsiye ederim. Bunun için 'Ben böyle bir şey yapmayacağım ama yasal düzenlemeyi bunun için istiyorum' demişse Kılıçdaroğlu bunun için bir adım atmıştır diye düşünebiliriz."
"Siyasetçi gözüyle bakmamız lazım. Bir iş yapıyorsanız karşılığını oy alarak almayı düşünürsünüz. Kılıçdaroğlu da bunun için yapıyor. Yani helalleşmeyi niye yapıyor? Başörtülü kardeşlerimizle neden bir araya geliyor, onları ön plana koyuyor? Sultan Kara’yı neden evinde ziyaret ediyor?" ifadelerini kullandı.
'Sarılmak gerekmez'
Bülent Arınç, şunları söyledi:
"Ey muhafazakar kesim ben sana yanlışlıklar yaptım, geçmişte olanlar için özür diliyorum. Beni affet” diyor. Dindar insanlar için bile tövbe kapısı her zaman açıktır, siyasetçilere tövbe kapısını kim kapatabilir? Bunu söyleyen bir insanın boğazına sarılmak gerekmez."