CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında gündemle ilgili açıklamalar yapıyor.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
FELSEFEMİZ DEVAM EDECEK
Değişmeyen hiçbir şey yok. Her şey değişir zaman içerisinde. Mevsimler, insanlar, moda, ders kitapları, bilim değişir. Ama kurumsal bir yapınız varsa bu kurumsal yapının felsefesi varsa; bu felsefe çağdaş uygarlığını, refah devletini hedeflemişse burada neyi değiştireceksiniz? Felsefemiz çağdaş uygarlığı yakalamaksa bu felsefe devam edecek. Ancak programımız, kurumsal yapımızda eksiklikler olabilir.
LİDER PARTİSİ DEĞİLİZ
Örneğin parti tüzüğümüzde değişiklik olabilir. Zaten hepimiz değişiyoruz. Hiçbirimiz hiçbir yerde sabit kalma şansımız yok. Hukukun öngördüğü, parti içinde kural, gelenek, tüzüğün öngördüğü kurallar için elbette değişir. Biz lider partisi değiliz. Biz kurumsal kimliği olan, gelenek, örf, adet, saygı ve kültürü olan 100 yıllık partiyiz.
YENİLENMEYE İHTİYACIMIZ VAR
Zaman içinde partinin yenilenmeye ihtiyacı var. Tüzüğü alacağız. Yeni kurallar getirmenin, partide var olan aksaklıkları gidermenin, üyelerin, milletvekillerinin şikayetlerini dikkate alarak partinin yenilenmesi lazım. Bizim yenilenmeye ihtiyacımız var. Elbette yenileneceğiz. Şu anda mahalle delege seçimleri yapılıyor. 1 milyonu aşkın üye mahalleden başlayarak delegeleri seçiyor. Çok güçlü bir altkültürümüz var.
HİÇBİR DELEGEYE TELEFON AÇMAM
Kurultay yapıyorsunuz. Biz hukukun üstünlüğüne inanan partiyiz. Dün kurulan bir parti değiliz. Geçmişte nasıl genel başkanlar değişti ise yine genel başkanlar değişir. Örneğin ben hiçbir delegeye 'bana oy verin' diye telefon açmam. Bunu dediğiniz an genel başkanlık yapamazsınız. Biz gelenekleri, kurumları olan bir partiyiz. Sıradan bir parti değiliz. Genel başkan elbette ki değişir. Benim genel başkan olduğum dönemde de genel başkan adayları çıktı, demokratik yarıştık. Bunların olması demokrasinin gereğidir.
KURULTAY SEÇİM ÖNCESİ YAPILMALI
Geçen yerel seçimlerde başarı kaydetmedik mi? Belli ki başarı elde ediyoruz. Niye her seçimde yenilgi? Yerel seçimlerde başarı elde ettik. 11 büyükşehir belediyesi CHP tarafından yönetiliyor. Bunu yenilgi olarak anlatıyorlar. Eleştiriye hep saygım vardır. Seçimi kazanırsınız, kazanmazsınız ayrı bir şey. Biz bakarız, kendi içimizde hesaplaşırız, oturur tartışırız. 'Neden kazanamadık' masaya yatırırız. Hangi koşullarda kazandık, bunu masaya yatırırız. Ben şunu söyledim; bu geminin kaptanı ben miyim? Kaptan gemiyi dalgalı ortamda denize bırakmaz. Sağlam limana yanaştırır. O liman kurultaydır. PM karar verecek 'şu tarihte kurultay olsun' diyecek. Benim yaklaşımım yerel seçimlerden önce kurultayın yapılması.
DELEGE SİZİ DİNLEMEZ
Ben hiçbir delegeyi seçmem. Ben hiçbir il başkanına 'şunları delege yap, şunları delegelikten çıkar' diyemem. Bunları derseniz il başkanına hiçbir şey diyemezsiniz. Böyle derseniz örgüt, delege sizi esir alır. CHP'nin geleneklerinde genel başkan çok yukarıdadır. 'Şu seçim şurada olsun, delege şuraya gelsin, delege bana oy versin' gibi bizim geleneğimiz yoktur. Mahallede üyelerimiz var. Sandığımız konuluyor, gidip oy kullanıyorlar. Onlar delegeleri seçiyorlar. Sonra ili seçiyorlar. Orada yarışma oluyor. Şu anda Türkiye'nin bütün mahallelerinde heyecan var. Şikayetler geliyor, kimi kazandım diye seviniyor, kimi kaybettim diye üzülüyor.
KİMSE SÜRECİN ÜSTÜNE GÖLGE DÜŞÜREMEZ
Arkadaşlar 'ben genel başkan olacağım' derse alana çıkarlar. İl il gezerler. Daha bu süreç başlamadı. Hiçbir kısıtlama olmaz. Özgürce insanlar çıkarlar. Bunlar demokrasinin gereği zaten. Bu konuda hiç kimse sürecin üstüne bir gölge düşüremez. İl başkanlarının görevden alınmasının her birisinin gerekçesi var. Hangi gerekçe ile aldığımız PM'ye aktaracağız. PM bu kararı denetleyecektir. Göreve iade de olabilir, kabul de edebilir. Biz ayrıca bütün illere ikişer milletvekili gönderdik. CHP'de genel başkan yanlış bir şey söylediği zaman ertesi gün kıyamet kopar. Bizde tek adam rejimi yok; demokratik kurallar vardır. Ben PM'de MYK'yı veya beni eleştirecek arkadaşların sözünü kesmem. Onlara bu esnekliği sağlarım. Onu da örgütümüz gayet iyi bilir.
SEÇİM SONUÇLARINI YENİLGİ OLARAK DEĞERLENDİRMİYORUM
Seçim sonuçlarını yenilgi olarak değerlendirmiyorum. Kazanamadık. Bunun çeşitli nedenleri var... Seçim sonucu 60'a 40 olsaydı, o zaman gerçek anlamda yenilgi olurdu.
Biz 25 milyon insanın oyunu aldık. 25 milyon insan otoriter yönetime karşı oy kullanıyorsa umut vardır.
BAŞARI DA DEĞİL
Bunu başarı olarak değerlendirmek de mümkün değil. Başarı iktidar olmaktır.
İMAMOĞLU TOPLANTISI: (Ekrem İmamoğlu ve CHP'nin üs düzey isimlerinin katıldığı Zoom toplantısı)
Sabahleyin cep telefonuma gelen mesajla gördüm. Doğrusunu isterseniz tamamını seyretmedim. Gerek duymadım. Sadece beni değil partiyi ilgilendiren konu. Sonuçta partiye uzun yıllar emek veren arkadaşların yaptıkları bir toplantı olarak düşünebiliriz. Etik olarak rahatsız edici bazı uygulamalar var. Parti içi konuları televizyonlarda konuşmayı doğru bulmam. Parti içinde bir kişi genel başkanlığa aday ise gelir başımın üstünde yeri vardır. Kendisini destekleyen arkadaşlarıyla hareket edebilir. Bu bizim geleneğimizde var. Herkes AK Parti'yi gördüğü için orası gibi zannediyorlar biz öyle değiliz. Bu AK Parti'de olsa suç. Adamı linç bile edebilirler. İhraç bile edebilirler. Çünkü orada demokrasi yok. Biz demokrasiyi içselleştirebilen bir partiyiz. Parti meclisi üyeleri genel başkanı eleştirebilirler. Bizim partide hiç kimse eleştirilmez diye bir kural yok. Sağlıklı bir eleştiri siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu şey. O çerçevede eleştirilere bakarım. Eleştirilerin haklı yönü de olabilir, haksız yönü de olabilir. Konuyu disiplin kuruluna sevketmeyi düşünmüyorum.
YENİDEN ADAY OLMASINI İSTERİM
Ekrem İmamoğlu Bey'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na yeniden aday olmasını isterim.