Kılıçdaroğlu: iktidara geldiğimizde Sivas’ta yapılacak ilk iş...

Sivas'ta yerel televizyon kanalının canlı yayınına katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında ilk yapacağı işlerden birinin fabrikalarla ilgili olacağını belirterek, "Allah nasip eder iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi, bu ve benzeri fabrikaların, yok edilen fabrikaların tamamını değiştireceğiz" dedi.

Sivas'ı ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde yerel bir televizyon kanalının konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Programın moderatörü Sacit Ak, Sivas'ta en yoğun gündemin ‘cazibe merkezi' meselesi olduğunu aktardı. Sacit Ak, “Buna sevinirken bir sorunla karşılaştık, Sivası böldük, cezalandırır gibi… Eksiğin giderilmesini bekliyoruz” dedi.

Yatırımda çifte standart tepkisi

Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi:

* “Bir ilde yatırımcı için çifte standart olmaz. Bir il için karar alacaksanız ilin tümünü kapsaması lazım.

* Siz belli bir kesime özel bir ayrıcalık, diğerlerine farklı bir pozisyon takınmasını isterseniz çifte standart ortaya çıkar. Ya tümünü cazibe merkezi yaparsınız Sivaslılar memnun olur. Burası gerçekten de sanayide önemli bir merkeze dönüşebilir.”

İktidara gelindiğinde yapılacak ilk işlerden birini açıkladı

Sacit Ak, “Kangren olan bir demir çelik fabrikamız var. Kısmet oldu kuruldu ama başımıza bela oldu. Kah işçiler çıkartılıyor, kah tedarikçilerin alacakları kalır… Demir çelik fabrikasının ayağa kalkması lazım. Devralmayı düşünür müsünüz?” sorusunu sordu. Kılıçdaroğlu, bu soruya da şöyle yanıt verdi:

* “Sivas için demir çelik fabrikası çok önemlidir. Fakat burası çalışmıyor. Burayla ilgili izlenen politika baştan yanlıştı. Özelleştirme çerçevesinde yaptıkları uygulama yanlıştı. Fabrikayı teslim ettikleri kişi yanlıştı. Bugün geldiğimiz noktada fabrika çalışmıyor…

* Özelleştirildi bazen çalışıyor bazen çalışmıyor. Bir grup işçi arkadaş Ankara'ya gelip benimle görüşmüştü. 6183 sayılı kanuna göre buraya devlet el koyabilir. Geçmişte buna benzer bir uygulama Adana'da olmuştu. Burada da alınabilir, kamulaştırılabilir… Zarar değil, kâr etmemesi için hiçbir neden yok.

* Allah nasip eder iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi, bu ve benzeri fabrikaların, yok edilen fabrikaların tamamını değiştireceğiz. Çalıştırmıyor musun kardeşim? Devlet olarak diyorum ‘Kusura bakma, al paranı, ben burayı alıyorum, burada Sivaslı çalışacak'…Herkes kazanacak. Devlet kazanacak, Sivaslı da kazanacak. Devlet dediğimiz budur. Sosyal devlet diyoruz. Fakirin fukaranın yanında duran devlete sosyal devlet diyoruz fakat devlet sosyal işlevini kaybetti.

* Burayı yıkamazlar. Az kaldı. İnşallah iktidar olduğumuzda Sivaslı görecek. Memlekete hizmet nasıl yapılırmış görecek. Türkiye yeni bir iklimi kendi topraklarına getirmek zorundadır. Biz neyin kavgasını yapıyoruz? Memlekete hizmette yarışalım. Bir tek fabrika yapmıyorsunuz, var olan fabrikaları kapatıyorsunuz.

* Benim gördüğüm şu; Anadolu'nun içi boşalıyor. Herkes büyükşehirlere gidiyor. Buradan Türkiye'yi kurtarmamız lazım.”

'Demiryollarıyla Karadeniz’i Akdeniz ile buluşturmak istiyoruz'

Sacit Ak’ın, “Her iktidar değiştiğinde önceki iktidarların projeleri kayboluyor. CHP olarak hızlı trene bizi kavuşturur musunuz iptal mi edersiniz?” sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

* “Yapılan bir yatırım bu memleketin faydasınaysa buna karşı çıkmak doğru değildir. Oraya bir kaynak ayrılmışsa bu bir milli servettir. Gereği neyse yapacaksınız. Bizim politikamız, CHP olarak demiryollarına önem veren bir partiyiz. Trabzon ve Samsun'u demiryollarıyla İskenderun'a bağlamak istiyoruz. Mersin'e bağlamak istiyoruz. Karadeniz ile Akdeniz'i buluşturmak istiyoruz demiryollarıyla.

'Sivaslının oyu çantada keklik değil'

* Denizli'yi de İzmir'de limana bağlayacağız yine demiryoluyla. Bu demiryolları aktif olacak. Yüksek hızlı trende söz verildi. Anlayış şu; ben Sivaslıya ne yaparsam yapayım o bana oy verecek diyor. Bu anlayışla siyaset yapıyor. Bu anlayışa siyaset yapmak Sivaslıya haksızlıktır. Sivas'ın şunu görmesi lazım artık.

* Siyaset yapıyorsanız vatandaşa doğruyu söyleyeceksiniz. Yapamayabilir ama Sivaslı'ya der ki ‘şu gerekçelerle yapamadık'. Bir gerekçe yok, halka söz veriyorsunuz, oyu alıyorsunuz, yapmıyorsunuz… Bu sefer eminim, inanıyorum. Sivaslının oyu çantada keklik değil. Sivaslı buna izin vermez.

'Sivaslı bize belediyeyi versin, burası büyükşehir olur'

* Sivas'ta yapılması gereken şudur; Sivaslı bize belediyeyi versin. Sivas belediyesini…Yine kendileri seçsinler. Şu kişi belediye başkanı olursa oy vereceğiz diye…Gelsin CHP'den belediye başkanı olsun. Fazla değil, dördüncü yılın sonunda Sivas, büyükşehir belediye başkanlığı olur.

* İstihdam alanları yaratır, fabrikalar kurarız. Çiftçinin yüzü gülecek, çiftçi üretecek .Kimse gidip de İstanbul'un varoşlarında asgari ücretle iş bulabilir miyim diye uğraşmayacak. 4 yıl diyorum ama daha kısa sürede de olabilir.”

'Başbakan olursam 1 milyar doları veririm'

Türkiye'de çip üretilmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bir ara Türkiye'de bir firma çip üreteceğim 1 milyar dolar paraya ihtiyacım var demişti. Dedim ki ben o zaman, ‘Ben başbakan olsam 1 milyar doları veririm çip üretin'. Türkiye'nin sanayide sınıf atlaması, teknolojide sınıf atlaması lazım. Sınıf atlamazsa; Osmanlı sanayi devrimini kaçırdı biz de teknoloji devrimini kaçırmış olacağız. Bu çok büyük bir handikaptır” dedi.

Konuşmasında sık sık teknolojik gelişmelere vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Bütün bunlara baktığımız zaman gelişmenin, büyümenin ne olduğunu görüyoruz. Bu kadın, Canan Dağdeviren. Sivaslı bir bilim insanı. Biz de diyoruz ki ‘Giderlerse gitsinler' maalesef” ifadelerini kullandı.

'Helalleşmeden kastım şudur…'

“Helalleşme nedir?” sorusunu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

* “Helalleşmedeki kastım şudur. Gücü elinde tutan irade, bir başkasına zarar vermişse, o zararı görmesi, bilmesi ve gerekirse ‘Bir kusur işledim, artık helalleşelim' demesi lazım. Roboski örneğini de verdim. Roboski'de insanlar öldürüldü. Devlet onlara yanlış yaptık dedi ama helalleşmedi. O ailelere biz bir yanlışlık yaptık. Kusura bakmayın, dediği bu. Benim söylediğim helalleşme o. Başörtüsü dolayısıyla gittim bu ailelerle de konuştum.

* Öğretmen bir kardeşimiz ağladı. Nasıl haksızlık yapıldığını, nasıl müfettişlerin görevlendirildiğini anlattı. Bunu yapan devlet. Onun kabahati kusuru yok. İktidar sahiplerinin ‘kusura bakmayın bir hata yaptık, görevini tekrar iade edeceğim' demesi lazım. İade edeceğim demiyor. Yasağı kaldırdım diyor. Ondan sonra da kalkıp bizi suçluyor. Dediğim helalleşme budur. Gücü elinde tutanın yaptığı haksızlığı görmesi ve o ailelere ‘Biz burada bir kusur işledik' demesidir. Buna benzer çok uygulama var.”

'Başörtüsü yasağını üniversitede kaldıran bu kardeşinizdir'

CHP’nin başörtüsü teklifiyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, “Başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar, hikaye. Başörtüsü yasağını kaldıran bu kardeşinizdir üniversitelerde” dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

* “Yusuf Ziya Özcan o dönem YÖK başkanıydı. Ben de yeni genel başkan olmuştum. Üniversitelere kız öğrenci alınmıyordu. Bunlar da hükümetti. Sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan'a dedim ki ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz?'. ‘Siz karşısınız' dedi. ‘Hayır biz karşı değiliz' dedim. ‘O zaman ben yarın sabah alıyorum' dedi alındı.

* Bunu Sayın Abdullah Gül de gayet yakından bilir bu telefon görüşmesini. Bunu çıkıp propaganda aracı olarak hiç kullanmadım. Başörtüsü yasağını kaldırma kararını ne zaman vermiştim zihnimde? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken Okmeydanı mitinginde mitingin son cümleleri böyledir ‘Başörtüsü yasağını kaldıracağım', söylediğim son cümledir o mitingte.”

Siyaset Haberleri