Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tamamlanmasıyla CHP'de yeni bir sürece girildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında art arda gerçekleşen görüşmeler sonrasında dün de CHP'de Merkez Yönetim Kurulu değiştirildi. Yeni MYK'nın açıklanmasıyla birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu'na "örgütleri tamamen kendisine bağladığı" eleştirileri yöneltildi.
Diken'in Ankara Temsilcisi Altan Sancar, CHP'de son yaşanan gelişmeleri Halk TV canlı yayınında değerlendirdi.
"Hepimiz Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerin MYK'da olacağını düşünüyorduk. Gökhan Günaydın'ın MYK'da olmasını bekliyorduk" diyen Sancar, "Karşımızdaki tabloda, Kılıçdaroğlu etkisi var. Başka kimsenin etkisi yok. Kılıçdaroğlu bugüne kadar dengeli bir değişim süreci izlerdi, bu defa bu dengeyi görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
Yeni MYK ile ortaya çıkan en çarpıcı durumun Kılıçdaroğlu'nun MYK'da örgütleri kendisine bağlaması olduğunu anlatan Sancar, "Çünkü örgütler eşittir delege... Ve delege eşittir genel başkanlık" şeklinde konuştu.
Yaklaşan yerel seçim sürecine işaret eden Sancar, "Bir kurultay süreci başlayacak. Büyük kurultay delegeleri gelip genel başkanı seçecekler. Şimdiki tablo Kemal Kılıçdaroğlu'nun yola devam edebileceğini gösteriyor. Ya da Kılıçdaroğlu delege dengesini elinde tutarak yerel seçimler öncesinde bir 'kurultay restinin' ortaya çıkmasını da engellemiş olacak" şeklinde konuştu.
Sancar şunları anlattı:
"- Ekrem İmamoğlu'nun başka dezavantajlarının olduğunu söylemek lazım. İmamoğlu'nun başında bir siyasi yasak kılıcı var. Her an boynuna daha da yaklaştığını görüyoruz. Eylül, ekim aylarında İmamoğlu'nun siyasi kariyerini doğrudan etkileyebilecek bir mahkeme kararı ortaya çıkabilir.
- Bu kararla bırakın artık İBB başkanlığını, CHP genel başkanlığının dahi uzunca bir zaman konuşulamayacağı bir döneme girilmiş olabilir. Bir belediye başkanına siyasi yasak getirmekle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisinin CHP'nin genel başkanına siyasi yasak getirmekle çok büyük fark vardır. Ona cesaret etmekle buna cesaret etmek farklı şeylerdir. Bence Ekrem Bey'in de bu noktada şeylerden biri de buydu belki de...
"Oteldeki kahvaltıda bir kopuş olduğu aşikar"
- Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında bir gerginlik olduğunu duyuyoruz. Pazar günü genel merkezin arka tarafında bulunan otelde yapılan kahvaltıda bir kopuş olduğu çok aşikar zaten.
- İmamoğlu, Kılıçdaroğlu'nun da istediği şeyi istiyordu. CHP'nin yıpranmamasını istiyordu. Bir değişim istiyor, bir gençleşme istiyor İmamoğlu... Fakat anladığımız kadarıyla bu talepler kabul görmemiş görülüyor."