Gazeteci Barış Pehlivan, mesleğini yaptığı için Halk TV binasının önünden gözaltına alındı. Pehlivan'ın ardından Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker ve Neden Sonuç programı sunucusu Seda Selek gözaltına alındı.
Pehlivan'ın İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hakkında iddialarda bulunduğu Bilirkişi S.B'nin röportajını yayımlanmasının ardından gelen gözaltılar büyük tepki topladı.
Gözaltının ardından saatlerce yurttaşlar Halk TV binası önünde destek eyleminde bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gözaltılar nedeniyle heyet görevlendirdi. Çağlayan Adliyesi'ne gelen CHP Heyeti'nden Özgür Karabat şunları ifade etti:
Bildiğiniz gibi dün, Sayın Sedat Selek, Barış Pehlivan ve Serhan Asker gözaltı kararından sonra, Genel Başkanımızın görevlendirmesiyle bir heyet halinde İstanbul'dayız.
Birincisi, bu gözaltılar hiçbir şekilde kabul edilemez. İkincisi, Türkiye'yi artık bir baskı iklimine mahkum etmek isteyen bir iktidar var.
Bunun da en temel sebebi, kendi iktidarlarının, daha doğrusu bir kişinin bir daha, bir daha, bir daha aday olabilmesi için yaptıkları baskıyı, zulmü hepimiz birlikte tanıklık ediyoruz
Şunu hepimiz biliyoruz. Bütün dünyada ve Türkiye'de, kuvvetler ayrılığı prensibi, demokrasinin temel ilkelerinden bir tanesidir. Yasama, yürütme, yargı birbirinden ayrı ve bağımsız olması gereken organlar.
Ama daha gelişmiş demokrasilerde ve Türkiye'nin de hak ettiği demokrasilerde, basın özgürlüğü basın başka bir kuvvet olarak ortaya çıktı. Bugün itibariyle şunu söylememiz lazım. Aslında gözaltına alınan, aslında ifadeye davet edilen sadece gazeteciler değil değerli arkadaşlar.
Aslında gözaltında olan aynı zamanda halkın haber alma hakkı, en temel anayasal hakkı olan halkın haber alma hakkı, bilgi alma hakkı engelleniyor. Onlara sorarsanız Türkiye'de fikir özgürlüğü var ama nasıl bir fikir özgürlüğü var?
Onları överseniz fikir özgürlüğü var ama onları eleştirirseniz, eleştirirseniz o zaman ifadeye davet bile yok, o zaman gözaltı var. Hepimiz biliyoruz ki çok rahatlıkla ifadeye davetle yürütebilecek süreçler, gözaltılarla ve fiili baskı süreçleriyle başka bir baskı iklimi yaratılıyor. Özellikle televizyonların önünden almak başka bir korku iklimi yaratmak demektir.
Sanıyorlarsa ki bu korku iklimine teslim olacağız. Büyük bir yanılgı içerisindeler. Ve şunu söylemek istiyoruz ki bu ablukadan dağılacak. Halkın sesi, yenilgi tanımaz. Bu ablukadan dağılacak değerli arkadaşlar.