Genel Başkan Meral Akşener’in başkanlığında toplanan İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK), CHP’nin yerel seçimlerde işbirliği yapılmasına ilişkin önerisini reddetti.
Gizli oylamanın yapıldığı GİK toplantısında, 14 üyenin işbirliğinden yana, 35 üyenin ise karşı oy kullandığı kamuoyuna yansıdı. Oylamanın gizli yapılması her üyenin baskı altında kalmadan tercihini belirlemesi açısından demokratik bir yöntem. 14 üyenin iş birliğinden yana olması ise İYİ Parti yönetiminde azımsanmayacak sayıda işbirliğini savunanların olduğunu gösteriyor.
CHP Lideri Özgür Özel, İYİ Parti’nin kararını anlayışla karşıladı,
Partisinin dünkü grup toplantısında şu değerlendirmeyi yaptı:
"İYİ Parti, iyi insanların, çağdaş insanların partisidir. Atatürk'ü seven insanların partisidir. Geçmişte birlikte başarılar elde ettiğimiz, bundan sonra da Türkiye'de birlikte çok şey başaracağımız iyi insanların partisidir… İstanbul'a ihanet edenler İstanbul'a geri dönmesinler diye, Ankara'yı parsel parsel satanlar dönüp kaldıkları yerden devam etmesinler diye, Tayyip Bey, Arap şeyhlerine arsalarımızı helikopterden pazarlamasın diye bütün milletimizle ittifak yapacağız.”
Özel, işbirliği için sandığı adres gösteren bir konuşma yaptı. İYİ Partililerin özellikle İstanbul ve Ankara’da CHP’nin belediye başkan adaylarına oy verebileceklerini düşündüğü için bunu kolaylaştıracak bir yaklaşım gösterdi.
Yerel seçimlerde işbirliği konusunda CHP elinden geleni yaptı.
Ancak İYİ Parti CHP’nin bu çabasına olumsuz yanıt verdi.
Özel’in de dediği gibi İYİ Parti’nin kararı elbette saygıyla karşılanmalıdır. Her partinin seçimlere bağımsız girmesi doğal hakkıdır.
Liderlerin ve parti yönetimlerinin aldığı kararların isabetli olup olmadığı seçim sandığıyla ölçülür.
İYİ Parti’nin bu kararının seçmeni tarafından nasıl değerlendirildiği 31 Mart 2024 yerel seçiminde sandık sonuçlarıyla ortaya çıkacaktır.
İYİ Parti Lideri Akşener, 14-28 Mayıs 2024 seçim yenilgisinden sonra sorumluluğu Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’ye yükleyen bir politika izledi. CHP’nin yerel seçimde işbirliği önerisinin geri çevrilmesi bu politikanın sürdürüleceğini gösteriyor.
CHP ile yerel seçimde işbirliği yapmamanın İYİ Parti’ye ne faydası olur?
İYİ Parti İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere 81 ilin hiçbirinde birinci parti değil. Bu nedenle yerel seçimlerde tek başına herhangi bir ilde belediye başkanlığını kazanması neredeyse olanaksız görünüyor. Belki bazı ilçelerde belediye başkanlığı kazanabilir.
Bu kararının İYİ Parti açısından faydasından çok zararı olabilir.
İYİ Parti ayrı aday çıkarmasına karşın Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da, Mansur Yavaş’ın Ankara’da ve diğer büyük illerde CHP’nin belediye başkanlıklarını kazanması halinde İYİ Parti açısından zor bir durum ortaya çıkar. Böyle bir sonuç İYİ Parti’nin sanıldığı kadar bir gücü olmadığını göstereceği gibi seçmenin dikkate değer bir kısmının parti yönetiminin kararına rağmen İmamoğlu’na, Yavaş’a ve diğer CHP’li adaylara destek verdiğini düşündürür.
Tersi olur da CHP’li adaylar İstanbul’u veya Ankara’yı ya da her ikisini birden kaybeder ve AK Parti yeniden bu illerde belediye başkanlığını geri kazanırsa bunun faturası yine İYİ Parti’ye kesilecektir.
İmamoğlu, Yavaş ve diğer CHP’li büyük il adaylarının seçilmeleri halinde de seçimi kaybetmeleri halinde de İYİ Parti yönetimi sorumlu tutulacaktır.
İYİ Parti kurmayları belki de CHP’nin İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük illeri kaybetmesi halinde İYİ Parti’nin ana muhalefet partisi haline gelebileceğini hesaplıyor olabilirler.
Eğer böyle bir hesap varsa bu İYİ Parti’nin asıl rakip olarak AK Parti ve MHP’yi değil CHP’yi gördüğüne işaret eder.
Böyle bir hesap ise İYİ Parti’nin kuruluş ilkeleri ve hedefleriyle çelişir.