Gezi Direnişi nedeniyle hapse mahkum edilen Tayfun Kahraman, 29 Ağustos'ta muzdarip olduğu MS hastalığı nedeniyle rutin kontrollerine getirildi.
Kahraman'ın eşi Meriç Demir Kahraman, kontrol sırasındaki kötü muamele iddiasını paylaştı. Kahraman, eşinin kelepçelerinin jandarma ekipleri tarafından bilerek sıkıldığını söyledi.
"İNADINA KELEPÇELERİ SIKTILAR"
6,5 saat boyunca, doktor muayenesinde de yasalara aykırı bir şekilde jandarma görevlilerinin bulunduğunu belirten Meriç Demir Kahraman, "Eşim, zarar gördüğünü söylediğinde inadına kelepçesini daha da sıkarak eziyet etmelerini ve bileklerinin yara içinde kalmasına yol açtıklarından haberiniz var mı?" dedi.
JANDARMA REDDETTİ
Kahraman'ın iddiasının ardından Jandarma Genel Komutanlığı, "Muayene ve sevk faaliyeti süresince adı geçen hükümlünün kelepçesinin sıkılması ve tehdit edilmesi gibi bir olay yaşanmadığı gibi şahısla ilgili herhangi bir darp raporu da bulunmamaktadır" açıklaması yaptı.
TUTANAK ORTAYA ÇIKTI
Kahraman, eşine yapılan muameleye ilişkin tutanağı sosyal medya hesabından paylaştı. Tutanak da bileklerin kızardığı ve jandarma personelinin de muayene sırasında var olduğunun yazıldığı görüldü. Tutanak da şu ifadeler yer aldı:
"Hastanın rutin MS kontrolleri merkezimizde devam etmektedir. Hastanın yapılan 28/8/2024 muayenesinde odada Jandarma personeli ile beraber yapılmıştır (4 kişi ile beraber). Nörolojik muayenede özellik saptanmamıştır fakat her iki biletek sağda belirgin kızarıklık mevcuttur. (Travmaya 2')"
"BU ZULÜM BİTSİN"
Tutanağı X hesabından paylaşan Meriç Demir Kahraman, şu notu düştü:
"Yeni Adli yılın adil olmasını dileriz.
Ekte, eşim Tayfun Kahraman’a yaşatılan insan haklarına aykırı muameleye dair tutanağı tüm kamuoyuna ve yetkili mercilerin bilgisine sunuyorum.
Kolluk kuvvetinden 4 personelin muayenene sırasında odada bulunarak hasta-doktor mahremiyetinin ihlal ettiği, bunun yanında Tayfun’un her iki elinde de kelepçenin aşırı sıkılması sonucu oluşan sekonder travma bu tutanakla yazılı kayıt altına alınmıştır.
Hukuki süreç başladı, takipçisiyiz.
Biz kanundan ve diyalogdan başka hiçbir yol bilmeyiz.
Eşim Tayfun Kahraman evvela masumdur, hakkındaki iddialara dair tek bir somut delil yoktur. Bunun yanında adil yargılanmamıştır, bu anayasal hakkı ihlal edilmiştir. Gerekli hukuki adımlar atılmadığı için hâlen tutukludur. 28 aydır özgürlüğünden, kızımız Vera'dan mahrum bırakılmıştır.
Tayfun'un masumiyeti ise belgelidir, tüm kamuoyu ile masumiyetinin bilgi ve belgeleri paylaşılmıştır.
Tâli olarak; Tayfun Kahraman MS hastasıdır ve hasta hakları, insan hakları ihlal edilmiştir.
Eşim Tayfun Kahraman’ın evimize, kızımız Vera’ya sağ salim kavuşacağı günü sabırla bekliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli, eşit ve özgür yurttaşları olarak tüm yetkililere, siyasilere ve hakimlere sesleniyoruz: Çok gecikmiş olan adaletin bir an önce tecelli etmesini sağlayın, bu zulüm bitsin."