CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ile Türkiye'de protestolar başladı. Başta İstanbul olmak üzere yurttaşlar, Anayasal haklarını kullanıp sokağa çıktı.
Polisin biber gazlı ve plastik mermili müdahaleleri de görüntülere yansırken eylemleri takip eden gazeteciler gözaltına alındı.
NOW TV muhabiri Ali Onur Tosun, gazeteci Zeynep Kuray, foto muhabir Bülent Kılıç, AFP foto muhabiri Yasin Akgül, İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı, Sendika.org muhabiri Zişan Gür, BirGün yazarı Barış İnce, gazeteci Hayri Tunç, Bakırköy Belediyesi foto muhabiri Gökhan Kam ve foto muhabir Murat Kocabaş gözaltına alındı. Gazetecilerin sekizi adliyeye sevk edildi.
Halk TV'de İsmail Küçükkaya, Yeni Bir Sabah programında gözaltılara isyan etti. Küçükkaya, gözaltıların hukuksuz olduğunu belirtip bu kararın sonuçlarını anlattı.
Küçükkaya şöyle konuştu:
- En az 10 gazeteci gözaltına alındı. Ben buradan yargı dünyasına, savcılara, hakimlere, Adalet Bakanlığımıza seslenmek istiyorum.
- Görevi başındaki gazetecileri, foto muhabiri, kameraman, yazan kişi, eylemi takip ediyorlar. Bir fotoğraf çekmiş bir görüntü, yalan yok, yanlış yok. Onların gözaltına alınması doğru değildir.
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre doğru değildir. Bakın tekrar ediyorum. Görevi başında haber yapıyor, fotoğraf çekiyor, görüntü aktarıyor, yazı yazıyor.
- Bu 10 gazeteci arkadaşımızla ilgili. Doğru değildir. İfade özgürlüğü bağlamında gazetecinin görevi o olayları izlemektir. Eğer bu yol açıldıysa artık herkesi alabilirler. Herkesi. Yani buraya da gelebilir. Sen şimdi bunu söyledin. At içeri, bu da olabilir. Türkiye Cumhuriyetinin anayasalı bir sisteme sahip olduğunu, hukukun üstünlüğünün egemen olduğunu ve gazetecinin kamu yararına görev yaptığı gerçeğini unutmamak gerekmekte.