Halk TV'de Yeni Bir Sabah programını sunan İsmail Küçükkaya, Ekonomist Murat Sağman'ı konuk etti. Sağman, enflasyon canavarının nedenlerini ve sonuçlarını anlatırken Türkiye'nin artık Nobel ödüllü bir ekonomistti olduğunu belirtip Daron Acemoğlu'ndan yararlanılması gerektiğini söyledi.
"BİR PARAÇA EKSİKLİK GÖRDÜM"
İsmail Küçükkaya da geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Atatürk hakkında sözleri gündem olan Acemoğlu hakkında şunları ifade etti:
- "Daron Acemoğlu belli ki Atatürk'ü ve Atatürk felsefesini yeterince bilmiyor. Bunu söyleyebilirim. Yaptığı açıklamalara bakınca Atatürk okuması yapmamış bence yeterince. Tabii ki iktisatçı, büyük bir deha. Dünyaya bakışı, sosyolojiyi okuyuşu ama güncel bir tartışmalara çok da değinmeden sadece bu kadarlık görüşümü ifade etmek istiyorum. Nobel ödüllü ve bizi gururlandıran bir bilim adamı o, iktisatçı. Ama Atatürk okuması eksik, yanlış ve hatta Atatürk'e bakışında bir parça şaşkınlık gördüm"
ACEMOĞLU NE DEMİŞTİ?
Daron Acemoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında Gazeteci Fatih Altaylı'nın Youtube kanalında şunları sarf etmişti:
- "Atatürk, o sırada politik sistemi açabilmek gibi bir elinde opsiyon olmasına rağmen tam tersini yapıyor. Elinde gücü merkezileştirmeye çalışıyor. Yani mümkün müydü gerçekten daha demokratik bir şey olması? Belki de mümkündü. Niye? Çünkü Osmanlı'dan başlayarak, yani I. Dünya Savaşı'ndan önceki parlamentolara bakarsanız daha çoğulcu bir sistem var. İlk, İstiklal Savaşı sırasında bile var. İyice şeyini, Atatürk eline geçirmeden önce. Ve Atatürk tabii ki bunu yapmasının nedeni belki öbür türlü savaşın efektif olmayacağını mı düşündü? Ama aynı zamanda nereden geldiği de önemli. İttihat ve Terakki Partisi'nden geliyor ve İttihat ve Terakki Partisi... İttihat ve Terakki bir kurum olarak, bir düşünce olarak tabii ki demokrasiye çok yakın değil. Çok yukarıdan ve onun dışında bir sistem olsa, özellikle, daha muhafazakar kesimi biraz daha sistemin içine almanın başka bir yolu var mı? Önemli olan bu konu. Çünkü yani sonuçta halka bir şeyi empoze edersen bu sonunda geri tepiyor. Yani bunun başka hiçbir yolu yok. Hiçbir yerde biz bunu empoze ettik de geri gelmedi yok. Bazı şeylerde çok o empoze, çok özel zamanlarda olursa, örneğin işte Fransa'da Napolyonik,şeyler, savaşlar zamanında, savaştan dolayı belki geçiyor. Ama onun dışında hemen hemen hiç örneği yok. O yüzden daha baskıcı değil de daha çoğulcu bir şekilde yapmanın mümkün olduğunu düşünüyorum ben o zamanki reformların. Ve o yüzden ve bunun da çok büyük bir önemi var. Çünkü Türkiye'nin demokrasisinin problemini ben başından beri sivil toplumun çok zayıf ve gücün de devleti kim kontrol ediyorsa elinde merkezileşmesi. Atatürk'e de geri gidiyor.