İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halaskar Yaşam Merkezi temel atma töreninde açıklamalarda bulundu. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine 'ahmak' dediği gerekçesiyle açılan davada hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak verilmesine ilişkin konuşan İmamoğlu, "Dün ve evvelsi gün yaşadığımız huzursuzluk, gerginlik, problem... Tedbir alacağız. Ona dönük stratejilerimizle kendimizi bu millet adına daha güçlü kılacağız. Bir şey daha yapacağız. Yüzümüz gülerek işimizi iyi yapacağız. Bizden böyle bir kötü kararın peşine düşüp yürümemizi bekleyen, bu kararı alan ve aldıran kişilerdir" dedi.
Saraçhane'deki mitingde sesinin kısılmasına ilişkin ise İmamoğlu, "Biz sesimizle değil, işimizle korkutuyoruz Ankara'da oturanları" diye konuştu. İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Burada kesinleşmemiş, daha henüz adımları olan bir yargı kararı var. Bir önceki mahkeme safhasında da bugün yapılanlar da tam anlamıyla Anayasa'nın 138. maddesine aykırıdır. Yargının bundan sonraki süreçlerini ve Anayasa ile teminat altına alınan yargının kendi ilkelerine göre karar verme anlayışını etkilemeye çalışmaktır" sözlerine ise şöyle yanıt verdi:
"Sanıyorum dün bir arkadaşımın paylaşımından gördüm. 'Çöpleri bile toplayamıyor' diye bir beyanı daha olmuş. Sayın İçişleri Bakanı, büyükşehirlerde çöpleri ilçe belediyelerinin topladığını dahi bilmiyor. Zaten İçişleri bakanlığına başlarken bu konuda tek bir yönetmelik, kitap dahi okumadığını ifade etmişti. Hala okumamaya, ezberden savurmaya devam ediyor. O savruladursun, biz işimizi yapacağız. O da işini iyi yapmaya gayret etsin kalan 3-5 ayında."
İmamoğlu ayrıca mahkemenin kararı sonrası bazı AKP ve MHP'li siyasetçilerin kendisini arayarak üzüntülerini bildirdiklerini söyledi.
'Onları kızdırmaya devam edeceğiz'
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bir Ekrem'in sesi kısılmış ne olacak? Milletimizin sesi asla kısılmayacak. Olağandışı bir süreçten geçiyoruz ama bu sürecin panzehiri çok çalışmak, iyi niyetli olmak, samimi olmak ve geleceğe umutla bakabilmek. Dün ve evvelsi gün yaşadığımız huzursuzluk, gerginlik, problem... Tedbir alacağız. Ona dönük stratejilerimizle kendimizi bu millet adına daha güçlü kılacağız. Bir şey daha yapacağız. Yüzümüz gülerek işimizi iyi yapacağız. Bizden böyle bir kötü kararın peşine düşüp yürümemizi bekleyen, bu kararı alan ve aldıran kişilerdir. Biz iş üretmenin peşinde koşmaya devam edeceğiz. Var olan kızgınlıklarıyla onları baş başa bırakıyoruz. Bu kızgınlıkları onlara bu kararı aldırmış olabilir. Onları kızdırmaya devam edeceğiz.
'İnsanı görmezden gelemezsiniz'
75 bin gencimize yıllık 4 bin 500 lira öğrenci bursu veriyoruz. Bunları yarın geri istemek üzere vermiyoruz. Biz gençlerimize sağladığımız burs imkanı ya da yurt imkanı gibi imkanları yarın işe girdiğinizde sizden tahsil etmeyeceğiz. Biz sizin geleceğinize katkı sunmak zorunda olan kurumlarız. Gençlere bu imkanları sunmaya devam edeceğiz. Bugün rekor seviyeye ulaşmış cari açık, iç-dış borç... Bunların anlamı Türkiye'deki gençlerin ipotek altına alınmasıdır. Bu borçları onların sırtına yük olarak bırakıyoruz. Bu millet artık gençlerine fon veren, burs veren, sermaye veren bir devlet kurgusuna ihtiyacı var. Yaş ortalaması 32-33 olan bir ülkeyi yönetiyorsanız en büyük sermayenizi yani insanı görmezden gelemezsiniz.
'Millet 'altılı masaya oy verelim' diyecek'
Ben dünden daha fazla Cumhuriyet için nefer gibi koşmaya devam eden belediye başkanınız olacağım. Onun için 150 günde 150 proje başlattık. Onun için 150 proje daha hazırlıyoruz. Seçim yatırımı değil. Açtıklarımızdan daha fazlasını önümüzdeki sonbaharda açacağız. Milletimize 'arkadaş biz 25 yılımızı nasıl heba etmişiz, 5 yılda neler yaptı adam' dedirteceğiz. Sonra da 'biz bu memleketin bir günün daha heba edemeyiz, gelin şu altılı masaya oy verelim' diyecek bu millet.
(Saraçhane mitingi sonrası sesinin gitmesine ilişkin) Biz sesimizle değil, işimizle korkutuyoruz Ankara'da oturanları.
Şişli'de başladığımız değişim rüzgarı devam ediyor. Benim acelem var, hızlı bitirmeliyiz projeyi.
Kız öğrenci yurdu açacağız. Bu yapılan meydandaki kütüphane, kafe, yurt... Bunların hepsi ranta açık satılık bir binaya dönüşebilirdi bir kalemle. Biz millete kalıcı bir eser ürettik.
Sözlerini 'Her şey çok güzel olacak' diye bitirdi
Halaskar, kurtarıcı demek. Mustafa Kemal Atatürk'ün anlamlarından biridir. Kurtarıcı, bütün geçmişimizdir.
(Talimat) Oradaki camiiye 'Meydan Camii' demişsiniz ama bence Halaskargazi Camii olsun adı. Zübeyde Ana ismi de bu güzel öğrenci yurduna yakışır.
Mecidiyeköy'ü Fulya'ya bağlıyoruz. Ayın 31'inde o metroyu açacağız. 1 Ocak'ta da en uzun metro hatlarından yani Dudullu-Bostancı hattını açarak 150 günde 150 projemizin bitireceğiz.
Her şey çok güzel olacak."
'Bu anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur'
İmamoğlu, temel atma töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu kadar yanlışı yapan, hukuka bu kadar zarar veren bir anlayıştan doğruyu beklemek hayalcilik olur. İstanbul'un belediye başkanı olarak, bu ülkeye ve millete hizmet etmeye kararlı biri olarak bu yanlışları yapan savcıların, hakimlerin çoluğuna, çocuğuna hizmet edeceğim. Güzellikler, iyilikler milletimizle olsun. Adalet herkese lazım.
'İstanbul onlar için çok büyük bir kayıp'
Mahkemenin heyetiyle ilgili bir sürü şey görüyorum basında. Çok enteresan bir durum ama bunlar ilk kez yaşanmıyor ülkemizde. Ben anlıyorum. Hedefleri daha büyük. İstanbul onlar için çok büyük bir kayıp. Ama biz işimize odaklıyız. Bundan sonra biz kendi yapacaklarımıza ve yüze Türk yargısını hakkıyla temsil edecek olan yargıçlara, hakimlere güvenmek istiyoruz. Bu yapılan büyük yanlışı geri döndürmek istiyoruz. Umarım bu duygularımın gerçek olduğu bir ortamda içinden hak ve hukukun karşılık bulduğu kararı verdikleri için teşekkürlerimi ileteceğim.
'Her akşam rüyalarına giriyorum'
(Özlem Zengin'in açıklaması) Bu cümleyi kurmaları bile bize kimin imrendiğini gösteriyor. İmrenecek bir tarafım yok. Keşke imrensem... Hem İstanbul'a yaptıkları üzerinden hem de Türkiye'ye yaptıkları üzerinden keşke imrenebilsem... Bunu o kadar isterim ki ama nasıl bir korelasyon kurulduğunu kendileri gündeme getiriyor. Demek ki zihinlerinde bu dönüp dürüyor. Demek ki her akşam rüyalarına giriyorum. Her şeyin zamanı var. Hukukçularımız takip ediyor. Gerekli itirazlar yapılacaktır.
'Şimdi daha cesurum'
2019'da ne kadar kararlıysam bugün de o kadar kararlıyım. O gün ne kadar bugün ondan daha fazla cesurum. O gün ne kadar gençsem bugün de o kadar gencim. Yolumuza devam ediyoruz. Arkamızda daha kararlı bir milletin olduğunun da farkındayız.
'O savruladursun, biz işimizi yapacağız'
(Soylu'nun 'Yargıya saygı duymak lazım. Süreci etkilemeye çalışıyorlar' açıklaması) Sanıyorum dün bir arkadaşımın paylaşımından gördüm. 'Çöpleri bile toplayamıyor' diye bir beyanı daha olmuş. Sayın İçişleri Bakanı, büyükşehirlerde çöpleri ilçe belediyelerinin topladığını dahi bilmiyor. Zaten İçişleri bakanlığına başlarken bu konuda tek bir yönetmelik, kitap dahi okumadığını ifade etmişti. Hala okumamaya, ezberden savurmaya devam ediyor. O savruladursun, biz işimizi yapacağız. O da işini iyi yapmaya gayret etsin kalan 3-5 ayında.
AKP ve MHP'den siyasetçiler İmamoğlu'nu arayıp üzüntülerini bildirmiş
('Mağduriyet yaratıyorlar' sözlerine ilişkin) Niçin fikirlerini söylemiyorlar? Kesinleşmemiş de olsa madem onları yaralayan yanları var. Niçin yorum yapmıyorlar? Yorum yapan cesur insanlar var, teşekkür ediyorum. Her iki siyasi partinin içinden beni arayıp üzüntülerini bildiren AK Partili, MHP'li siyasetçiler var. Bu lafı edeceklerine yetkili kurullarından ne düşündüklerini de söylesinler. Mesela hak etmiş miyiz, hak etmemiş miyiz? Merak ediyorum. Ben onlara bu soruyu sorayım. Ona bir cevap versinler, ben de onların yorumlarına o zaman cevap veririm."