İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bilecik’te yurttaşlarla buluştu. Basınla kahvaltı ve esnaf ziyareti öncesinde Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı tarafından belediye binasında ağırlanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ve İmamoğlu’na, CHP Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün, CHP Bilecik İl Başkanı Metin Yaşar ve eski bakanlardan Mehmet Gazioğlu eşlik etti. Bilecik Belediyesi Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısına katılan heyete, Altılı Masa’nın Bilecik İl Başkanları da dahil oldu.
İmamoğlu, basın toplantısında bir konuşma yaptı.
Türkiye’nin birçok kenti gibi, Bilecik’in de dayanışmaya ihtiyacı olduğunu kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:
“İstanbul olarak biz, Türkiye'nin her noktasıyla tarihi bir dayanışma örneğini yaşattık. ‘Tarihi’ diyorum, çünkü İstanbul'un geçmişteki bütün arşivleri bizde var. Biz arşivleri biliyoruz. O kayıtları biz tutmadık. Hangi dönemde kim görev yapmışsa, o tuttu. Yani biz, İstanbul'da en fazla metronun hangi yıl yapıldığını ya da hangi dönem yapıldığını biliyoruz. Örneğin; saygıdeğer Dalan'ın dönemini Bedrettin Dalan tuttu. Saygıdeğer Nurettin Sözen'in dönemini Sayın Sözen tuttu. Saygıdeğer Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemini kendileri tuttu; derken böyle geldi. Dolayısıyla oradaki sıralama, bizim eserimiz değil. Oradaki sıralama, herkesin kendi eseri. Ve tabloya yansıyor kimin ne yaptığı ve ne yapmadığı. O bakımdan bu kayıtları da biz değiştiremeyiz. Yani isteseniz de kalem oynatamayız. Yanına mesela 0,8 kilometre yapmışsa birisi, sıfırın yerine 1 yazamayız. ‘1,8 kilometre yaptı’ diyemeyiz 1994-99 arası görev yapmış kişilerin yaptığı metro kilometresini değiştiremeyiz.”
'Ekrem İmamoğlu Bilecik'e niye geldi?'
Bazı kesimlerin, “Ekrem İmamoğlu Bilecik'e niye geldi” diye soracağını aktaran İmamoğlu, şöyle konuştu:
“O ‘Ben’ diyen aklın, ‘Ben ne yaparsam o olur’ diyen aklın ya da hukuksal zeminde hak yiyen, hukuku çiğneyen, yargıyı silah gibi kullanan ve milletin iradesini çalmaya çalışan, yok saymaya çalışan akılla mücadele için, haysiyet mücadelesi için, asla vazgeçmediğimi ilan etmek için, karşılarında sürekli dimdik ayakta duracağımı ilan etmek için Bilecik'e geldim. İstanbul'da, saçma sapan bir terör soruşturmasıyla önümüze dikilmeye çalışan, ‘İstanbul'daki seçimi kaybettiğimde hüngür hüngür ağladım’ diyen akılla ve İstanbul'a seçildikten sonra bir hukuksuz müdahaleyle görevden alınmasına rağmen, yapılan bugünkü müdahalelere göz yuman ve siyasi iradesinin üstünde olmadığına dair tek bir açıklaması olmayan o akılla da mücadele etmek için Bilecik'teyim. Kararlı bir kardeşiniz var karşınızda. Makamı, yolu, yolculuğu ya da makamı olmaksızın, ‘vatandaş Ekrem İmamoğlu’ olarak, milletimizin iradesine vurulacak bu darbeyi engellemek, önüne geçmek için, o işte o dönemde ilan ettiğim ‘İstanbul'u sokak sokak gezeceğim, Türkiye'mizi şehir şehir gezeceğim’ dediğim için bugün Bilecik'teyim. Beni yalnız bırakmadınız. Hepinize teşekkür ediyorum.”
'Hukuksuzluk Diyarbakır'daysa da karşı duracağız'
Yaşatılan hukuksuz sürecin sadece Ekrem İmamoğlu'na yapılan bir müdahale olarak görülmemesini isteyen İmamoğlu, “Müdahale, Türkiye'de başka yerlerde de yapıldı. Bunlara da karşıyız. Bakın eğri oturacağız, doğru konuşacağız, adil olacağız. Adalet önemlidir. Hukuksuzluğa karşı, adaletsizliğe karşı susan, dilsiz şeytandır. Buna biz gelemeyiz. Hukuksuzluk varsa, Diyarbakır'daysa, ona da karşı duracağız. Mardin'deyse, ona da karşı duracağız. İstanbul'daysa, ona da karşı duracağız. Memlekette adaletsizliğin olmadığı, bu cennet vatanın 86 milyon eşit, hissedar olduğu bu ülkenin bireylerinin her yerde hakkının korunduğunu, bu ülkenin her karış toprağında hissettiremezsek, o tek kişilik akıl, bugün gider, yarın başka bir tek kişilik akıl gelir; Allah korusun. Türkiye Cumhuriyet’inin ikinci yüzyılına bunu yaşatmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Onun için sorumluluğumuz büyüktür” dedi.
'İttifak ruhunu büyütmeliyiz'
“Meselemiz A partisi, B partisi değildir” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Altılı Masa’nın ortaya koyduğu ittifak süreci, tam da bunun adresidir. Milletin ittifakıdır, milletin iktidarına yürüyüştür. Bunun karşısında başka bir duygu, asla ve asla başarılı olmamalıdır, olamaz. Hep birlikte başarılı olmalıyız. Bu ittifak ağrı ve ruhunu, daha da büyütmeliyiz. Siyaset üstü durduğumuzu, işimizin, gücümüzün kişiler olmadığını, partiler olmadığını, kötü rejimin çok güçlü bir sisteme dönüşmesini, Cumhuriyet’in demokrasiyle taçlanmasını, adil bir ülke olmasını istiyoruz. Bu duygularla buradayım. Bunun için Bilecik'teyim. Lütfen bu hissiyatı benimle hissediniz. Lütfen bulunduğunuz ortamlarda bunu konuşunuz.”
Esnafla buluşma, halka hitap: Yeter, söz milletin
Basın buluşmasının ardından Gazipaşa Mahallesi’ndeki Tevfikbey Caddesi’ne geçen Adıgüzel ve İmamoğlu, davul zurnayla karşılandı.
Esnaf ziyaretlerini Bileciklilerin ilgisi altında gerçekleştiren İmamoğlu, kent meydanında kendisini bekleyen coşkulu kalabalığa hitap etti.
Bilecik’e haysiyet ve adalet mücadelesi için geldiğinin altını çizen İmamoğlu, “Milletin iradesine karşı duranlara karşı durmak için buradayım. Ve siyaset üstü bir dönemde, ittifakların güçlü olacağı bir dönemde, Altılı Masa’da ortaya konan o güçlü iradeyi daha da büyütmek adına buradayım. Sizlerle birlikte 31 Mart’ta ‘Millet hakkını yedirmez’ dedim ya, ‘Ben hak yemem, hakkımı da yedirmem.’ İşte Türk milleti olarak, 86 milyon insanımızla hak, hukuk, adalet mücadelesinde hiçbir vatandaşımızın, hiçbir kurumun, milletin iradesinin ise asla ve asla yedirilmeyeceğini bir avuç insana ve bugünün rejimindeki o tek kişinin ağzından çıkan lafla yönetilme anlayışına, yargıyı siyasetin silahı gibi kullanmaya çalışanlara ne diyeceğiz? Yeter, söz milletin” dedi.
Açıklamasında seçim mesajı veren İmamoğlu, "‘İstanbul’u kaybettik, Türkiye’yi kaybedeceğiz’ diyorlar. Bunu hazmedemiyorlar. Bu akılla, akla sığmayacak kararlarla belediye başkanlarımızı hedef alıp, siyaset yasağına kadar varacak kararlarla belediye başkanlarımızın hizmet etmesini engellemeye çalışıyorlar. Bütün CHP’liler, Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız. Aklınızdan bile geçirmeyin; ‘Gök kubbeyi başınıza yıkarız’ diyoruz. Diğer taraftan, hizmette CHP’li belediye başkanları ile yarışamayan akıl, CHP’lileri engelleyemeyen akıl diyor ki; ‘Biz çeşitli oyunlarla, yasa değişiklikleri ile 14 Mayıs’ta sonucu ulaşabiliriz.’ Ben buradan tekrar söylemek isterim: 14 Mayıs’ta hangi yasa değişikliklerini yapsanız da hangi seçim yasasını değiştirseniz de kazanan Millet İttifakı olacak, kazanan Millet olacak" ifadelerini kullandı.