İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu CHP genel başkanlığı için adaylığını dolaylı yoldan ilân etti denilebilir.
“Ben genel başkanlığa adayım” demedi ama açtığı değişim sitesine gelen görüşleri değerlendirirken “Toplum CHP’de lider ve yönetim değişmesini istiyor” dedi.
İmamoğlu, açtığı siteyi 1 milyondan fazla vatandaşın ziyaret ettiğini ve 100 bin vatandaşın da değişimle ilgili görüş ve önerilerini ilettiğini duyurdu.
İmamoğlu, verdiği bilgiye dayanarak toplumun CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun değişmesini istediğini ilân etti.
İmamoğlu’nun bu açıklamasından “ben genel başkanlığa adayım” anlamı çıkarılabilir.
İmamoğlu’nun doğrudan “ben adayım” dememesi konusunda CHP kulislerinden dillendirilen bir seçenek de şu:
“İmamoğlu genel başkanlığa aday olmaz, Özgür Özel’in genel başkanlığını destekler. Özel seçilirse, İmamoğlu da bir sonraki cumhurbaşkanı adayı olur.”
Bu senaryoyla ilgili olarak sorulması gereken sorular var.
Özgür Özel’in genel başkanlığını destekleyen İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanlığı’na yeniden aday olacak mı? Aday olup da kaybederse genel başkanlık iddiası sürer mi?
Toplumun Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan gitmesini istediği yolunda açıklama yapıktan sonra yeniden belediye başkanlığına aday olursa İstanbul’da CHP seçmeninin tamamının oyunu alabilir mi?
İmamoğlu’nun artık bundan sonra çıktığı yoldan dönmesi çok zor olur.
Genel başkanlığa aday olsun veya Özgür Özel’i desteklesin İmamoğlu artık Kılıçdaroğlu’na karşı yürütülen parti içi muhalefetin lideri konumundadır.
Kılıçdaroğlu’nun düşüncesinde ise değişiklik yok. Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmasını istiyor. Bu düşüncesi başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş üzere diğer CHP’li büyükşehir belediye başkanları için de geçerli.
14-28 Mayıs seçimlerinden bugüne kadar parti içi tartışmalarla gündeme oturan CHP’de, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla öncelik yerel seçimlere verilecek.
Kılıçdaroğlu yeni CHP milletvekilleriyle tanışma toplantısında parti yönetimine ve milletvekillerine yerel seçimlere çok kısa bir süre kaldığını bu nedenle bütün enerjilerini yerel seçimler için harcamaları gerektiğini söyledi. Zaman yitirmeden yerel seçimlere kadar her kapının çalınmasını, her muhtarın ziyaret edilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, parti içi sorunların da kamuoyuna açık biçimde tartışılmamasını talep etti.
Toplantıya katılan Grup Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’na yakınlığıyla bilinen Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’la birlikte yine bu isimlerle birlikte değişim isteyen Veli Ağbaba gibi kıdemli isimlerin Kılıçdaroğlu’yla sıcak sohbetler yaptıkları hatta şakalaştıkları gözlendi.
Kılıçdaroğlu’nu yerel seçim önceliği konusunda vurgu yapmasının iki temel nedeni var. Birincisi iktidarın yerel seçim için çoktan saha çalışmalarına başlamış olması. İkinci CHP’nin iç kavgaya tutuşmuş dağınık bir görüntü vermesinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve iktidarın işine geleceği düşüncesi.
Kılıçdaroğlu, bir yandan yerel seçimlere ağırlık verilirken diğer yandan kurultay sürecinin kavgasız gürültüsüz, demokratik bir şekilde yürütülmesini istiyor. Kurultay sürecinin yerel seçimlere hazırlık ve saha çalışmalarını baltalamamasına özen gösterilmesini bekliyor.
Kurultay süreciyle ilgili olarak Genel Merkez’de yapılan takvim hesabı şöyle:
İlçe ve il kongrelerinin 15 Ekim’de bitmesi bekleniyor. Kongreler tamamlandıktan sonra 45 gün itiraz süresi var. Bu süre dikkate alındığında kurultayın en erken 20 Kasım’da yapılabileceği hesaplanıyor. Ancak kurultayın hafta içi değil hafta sonu toplanması yeğleneceği için kurultay tarihi olarak en erken 25-26 Kasım tarihleri uygun görülüyor.
Bu tarihlerde kurultay yapılırsa yerel seçimlere 4 ay gibi kısa bir süre kalıyor.
Bu süre; adayların belirlenmesi, bildirilmesi, kampanyaların sürdürülmesi için çok kısa. İktidar partileri için bu süreden çok önce yerel seçim çalışmalarına başlamış ve ilerlemiş olacaklar.
Kılıçdaroğlu’nun şimdiden önceliğin yerel seçimlere verilmesini istemesinin nedenlerinden biri de bu takvim sıkışıklığı.
Bu sıkışıklık nedeniyle CHP Parti Meclisi’nin kongreler bittikten sonra kurultayın toplanmasına karar verebileceği gibi yerel seçimler sonrasına bırakılması kararı da alabileceği dillendiriyor.
Kurultay’ın yerel seçim sonrasına ertelenmesi İmamoğlu’nu takvim açısından sıkıştıracak ve karar vermesi konusunda baskı oluşturacaktır.