HDP milletvekilleri Ebru Günay, Necdet İpekyüz ile Alican Önlü’nün yer aldığı HDP heyetinin Tunceli ziyareti sonrası dün akşam saatlerinde STK temsilcileri ile yaptıkları toplantı öncesi basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısında açıklamalarda bulunan HDP Sözcüsü Ebru Günay, Tunceli’de yakalanan ortak mücadele ruhunun Türkiye’ye örnek olacağını belirtti ve “Emek ve Özgürlük İttifakı içerisindeyiz. Şunun da farkındayız; dil, kültür ve asimilasyona karşı çok daha geniş bir mücadele hattını örmek gerekiyor. Bu da en geniş yelpazede, demokrasi ittifaktır. Dersim’de yakalayacağımız ortak mücadele hattı, ebetteki tüm Türkiye’ye ilham olacaktır” dedi.
'Üçüncü yolu inşa etmek mümkündür'
Türkiye’de üçüncü bir yolun inşası için bir ittifak oluşturduklarını bu Emek ve Özgürlük İttifakı'nın ilkelerinin 24 Eylül’de İstanbul’da açıklanacağını da duyurarak şöyle konuştu:
İttifak ruhunu inşa etmek için buradayız. HDP olarak üzerimize ne düşerse yapmaya hazırız. Farklılıklar, kimliği, dili yok sayılan ve ötekileştirenler, iktidar ve muhalefetin ortaya koyduğu siyasete mahkûm değil. Bunların karşısında üçüncü yolu inşa etmek mümkündür. Bunun için buradayız ve sizleri dinlemek istiyoruz. Türkiye’deki iki kutuplu siyasi atmosfere karşı; başka bir yolun mümkün olduğu bizler için çok önemlidir. Birimiz kırk, kırkımızın bir olduğu ruha ihtiyacımız var. İlk tohumlarını atmak için buradayız.
Günay bir gazetecinin “Türkiye’de bazı kesim ve çevreler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, 'Kılıçdaroğlu çok iyi, çok dürüst ama Alevi diyerek Alevi bir Cumhurbaşkanı adayını doğru bulmayanlar var. Sizin partiniz bu konuda ne düşünüyor” şeklindeki sorusuna da yanıt verdi.
'Türkiye’nin gerçek manada bir demokrasi sorunu var'
Bu konuda esas olanların partilerinin ilkesi olduğunu belirten Günay, şunları söyledi:
Bu konuda esas önemli olan ilkelerin ve Türkiye’nin demokratikleşmesi ve çözüm bekleyen meselelerinin çözümü için neler söylediğidir. Dolayısıyla kişilerin kişiliğinden, kimliğinden, inançlarından ötesidir meselenin özü. Türkiye’nin gerçek manada bir demokrasi sorunu var. Türkiye’nin gerçek manada çözüm bekleyen ciddi sorunları var. İşte kimliklerin tanınması, hak ve özgürlüklerin tanınması.
'Alevi kimliği bizim tartıştığımız bir mesele değil'
Dolayısıyla Alevi kimliğinin eşit yurttaşlık temelinde tanınmasını savunun bu konuda çalışmalar yürüten bir partiyiz. Dolayısıyla Alevi kimliği bizim tartıştığımız bir mesele değil. Esas tartıştığımız mesele şu seçilecek olan ya da gelecek olan cumhurbaşkanı Türkiye’nin demokratikleşme sorunlarına çözüm bulacak mı? Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini kabul edecek mi? Kürtlerin kimliklerini tanıyacak mı? Kürt anadilde eğitim meselelerini kabul edecek mi ? İktidarın yürüttüğü savaş politikalarına dur diyecek mi?
'Ekonomik krizlere nasıl bir çözüm hattı bulacak?'
Güvenlik politikaları karşısında devam eden doğa kırım faaliyetlerine, ekolojik yıkım politikalarına neler diyecek bunlara dur diyecek mi çözüm bulacak mı? Demokratik bir anayasanın inşa edilmesinde neler söyleyecek. Hükümetin yönetemediği ekonomik krizlere karşı nasıl bir çözüm hattı bulacak, bunlar hepimizin cevap beklediği meseleler. Dolayısıyla bizim için mevzu yapılacak seçimde başa gelecek kişinin kimliği değil, bundan sonra neler yapacağıdır asıl meselemiz.
'Demokratik bir Türkiye inşa edecek mi?'
Türkiye’nin demokratikleşmesi için hepimizin talepleri var bu konuda her birimizin söylediği çok şey var. Türkiye’de her gün insanların açlık sınırında yaşadığı, Türkiye’nin bir uçurumun kenarında olduğu, emek sömürüsünün her gün yaşandığı, işçinin emekçinin alanlarda grev halinde olduğu, Kadınların bir cins kırıp politikası ile her gün katledildiği bir ülkede bu sorunlara cevap olup olmayacağıdır. Bizim durduğumuz yer halkımızın bu sorunlarına cevap olacak mıdır olmayacak mıdır, dolaysısıyla mesele tam da bu noktayla ilgilidir. Demokratik bir Türkiye inşa edecek mi? Bizim istediklerimiz bunlardır.