DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP lideri Bahçeli'nin Hakkari'ye kayyım atanması konusundaki sözlerine "Siz Kürtlere seçme ve seçilme hakkını inkar ediyorsunuz" diye karşılık verdi.
Hatimoğulları, DEM Parti'nin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Bahçeli'nin kayyum atanmasına ilişkin sözlerine "Türkiye'nin uzun darbe geçmişine 3 Haziran 2024'te yeni bir halkası daha eklendi. Hakkari halkı baskılara, zulümlere rağmen sandığa gitti. Belediye eşbaşkanlarını seçti. Ancak AKP-MHP iktidarı kayyım atadı. Özellikle iktidarın küçük ortağına sesleniyorum. Siz bu uygulamayla Kürtlere 'senin seçme ve seçilme hakkın yok, sen bu ülkenin asli yurttaşı değilsin' demiş oluyorsunuz. Kürt halkı ve onlarla dayanışma içinde bulunan demokrasi güçlerine siz 'ulusal güvenlik sorunusunuz' demiş oluyorsunuz" şeklinde cevap verdi.
Hatimoğulları'nın konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle:
"Kayyum atanmasıyla birlikte eş başkanımızla birlikte Hakkari'deydik. Hakkari halkı, esnafı kayyuma karşı çıkıyor. Ancak kayyumlar kendilerini halkın üzerinde bir hak olarak görüyorlar. Hakkari'den İstanbul'a halk direniş içinde. Genciyle yaşlısıyla kadınıyla çocuğuyla halk iradesine sahip çıkıyor.
Ey Erdoğan, ey AKP'liler, siz darbecilerin paltosundan çıktınız. FETÖ'cülerin yazdığı iddianamelerle arkadaşlarımızı yargılamaya kalkıyorsunuz. Erdoğan 'yargının verdiği karar kimseyi rahatsız etmesin' diyor. Sen Hakkari halkının 31 Mart'ta verdiği karardan niye rahatsız oluyorsun, açıkla.
Seçimler bittikten hemen sonra 'Sandık iradesine sahip çıkacağız' dedi. Ama bunu söylerken Kürdün iradesine saygı duymayacağım demedi. Hakkari'de sandıktan çıkan irade halkın iradesi değil mi, Hakkari halkı halk değil mi? Bir tek seni seçince mi halk halk oluyor?
Filistin'e yaşatılan zulümle, Türkiye'de burada bizlere uygulanan şiddetin arasında hiçbir fark yoktur. Hakkari Gazze'dir, Gazze Hakkari'dir."
BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
MHP lideri Devlet Bahçeli ise partisinin grup toplantısında Hakkari'ye atanan kayyımı savunarak, "DEM Partili Hakkari Belediye Başkanı’nın görevden el çektirilmesi, ardından geçtiğimiz günlerde silahlı terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yıl 6 ay hüküm alarak tutuklanması, Türk devlet ve hukuk onurunun şaşmaz onurudur." demişti.