Deprem kenti Hatay’da siyaset istifaları sürüyor. Birkaç gün önce Vali Rahmi Doğan’ın milletvekilliği aday adaylığı için görevinden istifa ettiği kentte İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat da istifa etti.
Daha önce de 2015 ve 2018’de yine aday adayı olan Hambolat’ın, yine 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek olan genel seçimlerde AKP'den milletvekili aday adayı olması bekleniyor.
HASTANELER YIKILDI, YÜZLERCE KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Depremlerden en çok etkilenen illerden olan Hatay’da kamu hastaneleri de etkilendi. Antakya ve İskenderun ilçelerindeki devlet hastaneleri yıkıldI, yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Hastanelerin hala hasarlı olduğu kentte il sağlık müdürünün siyaset için istifası tepkiye neden oldu.
Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, bugünkü yazısında Mustafa Hambolat'ın istifasına ilişkin yazdığı yazıda şu satırlara yer verdi:
"Komşu komşunun şerefine de muhtaçmış!
Hatay İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat görevinden ayrıldı. Sanmayın ki, başarısız olduğunu düşündüğü için…
AK Parti’den milletvekili olabilmek için istifasını sundu.
Şehirde 6 ve 20 Şubattaki depremlerde hizmet verebilen tek bir hastane kalmamışken, Hambolat’ın yaşamaktan utanacağı yerde, haritadan silinmiş Hatay’ı temsile kalkışması, arsızlık ve pişkinliğin tarihini yeni baştan yazması demek!
Bu, ancak AK Parti Türkiyesinde mümkündür.
Ne de olsa AFAD’ın Afetlere Müdahale Genel Müdürlüğü’nde, afet hakkındaki tüm bilgisi, ölenlerin ruhuna Yasin okumak olan ilahiyatçı İsmail Palakoğlu oturuyor.
AFAD, ilk 48 saatte enkaza enkaza bile ulaşamadı.
Palakoğlu, koltuğundan kıpırdıyor mu?
Hayır.
Çünkü kıraatle Yasin okuyor.
Daha ne yapsın?
Afet anında çadır satan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, istifayı aklından geçiriyor mu?
Hiç!
Parasına bakıyor.
İl Sağlık Müdürü Mustafa Hampolat’ın günahı ne?
O da diğer bütün liyakatsiz partizanlar ve müritler ordusu gibi, başarılı olduğuna inanıyor ve ödüllendirileceğini düşünüyor. Belki de Sağlık Bakanı olmak istiyordur.
Olsun, hakkıdır!
Bir tren kazasında 40 kişi öldüğü için Yunan Ulaştırma bakanı, “Milletim beni bağışlasın, helallik istiyorum” diyebileceği yerde istifayı bastı. Bir daha yaşayıp gördük ki, komşu komşunun yalnızca külüne değil, şerefine ve haysiyetine de muhtaçmış."