Narlıdere Belediyesi Emekliler Lokali ve Kent lokantası CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek ve Ulaş Karasu, Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları, CHP il ve ilçe yöneticileri ile vatandaşların katılımıyla açıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "'İktidarın CHP'nin başarılı belediye başkanlarının 86 milyonun gönlünde yeşerttiği iklimini karartmak için algılar üzerinden kirli kampanyalarını ters yüz edeceklerini" söyledi.
Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, açılışta yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
''Göreve geldiğimiz günden bu yana bizden önce görev yapmış belediye başkanı, bürokrat, bu kentte taş üstüne kim taş koymuşsa onlardan aldığımız mirası daha da ileriye taşımak adına Narlıdere'mizi daha da yaşanılabilir bir kent yapmak için var gücümüzle çalıştık, çalışmaya devam edeceğiz. Sizler de aslında biliyorsunuz, Allah'ın bildiğini kuldan saklamaya gerek yok. Özellikle pandeminin ardından belediyelerimizin içerisine düştüğü ekonomik darboğaz, ekonomik çıkmazlar birçok noktada yetersizlikler aslında oldukça gündemde. Bunlar bizler için asla ve asla mazeret olamaz. Var gücümüzle Narlıdereliye kaliteli hizmet, temiz bir Narlıdere, yaşanılabilir bir Narlıdere için çalışmaya devam edeceğiz. Bunları mazeret etmeyeceğiz. Üreteceğiz, geliştireceğiz ve hep birlikte başaracağız. Sorumluluğumuz ağır. Çünkü kadınlara ve gençlere güvenen bir genel başkanımız var. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel, Narlıdere'yi 32 yaşında Narlıdere'nin genç bir evladına emanet etti. Narlıdereli hemşerilerimiz de bu emanete sahip çıkarak belediye başkanı olarak seçti. Bu sorumluluğun bilincinde asla ve asla sizleri mahcup etmeyeceğiz. Sizlerin nezdinde sayın genel başkanıma da, sizlere de şükranlarımı sunuyorum. Bu bağlamda göreve geldiğimizden beri aslında birçok çalışmaya imza attık.
"BU SÖZÜ DE TUTMANIN ONURUNU YAŞIYORUM"
''Emeklilerimiz açlık sınırının altında bir yaşam sürmeye çalışıyor. Bu sebeplerden dolayı bu ekonomik nedenlerden dolayı aslında en mutlu olmaları gereken ikinci baharları diye tabir ettiğimiz yaşlarda mutsuz, zor bir hayat yaşıyor. Biz de onlar için bir şeyler yapalım istedik. Onların aidiyet duyacakları, sosyal zaman geçirebilecekleri, korkmadan, çekinmeden, ceplerindeki parayı çok düşünmeden, torunlarının elinden büyük bir özgüvenle tutup onlara bir dondurma, bir çikolata, bir meyve suyu ısmarlamak isteyecekleri, arkadaşlarıyla burada oturup sosyalleşmek isteyip, muhabbet etmek isteyecekleri, bir ortam kendilerini evlerinde hissedecekleri bir ortam olsun istedik. Seçim döneminde emekli vatandaşlarımıza, büyüklerimize bu konuda söz vermiştim. Bu sözü de tutmanın onurunu yaşıyorum. Güle güle kullanın."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu da Uzun'a ilçedeki çalışmalarından dolayı teşekkür ederek, "Partinin gençlik kollarında yetişmiş, partinin her kademesinde görev almaya hazır bir genç kardeşimiz sizlerin oyları ile Narlıdere belediye başkanı oldu. Umarım yapacağı hizmetler ile de Narlıdere'ye, İzmir'e uzun yıllar hizmet etmeye devam edecektir. Yolu açık olsun. Sizlere de vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI, AĞZINA ALMIŞ CHP'Lİ BELEDİYELERİ KONUŞUYOR"
"31 Mart seçimlerinin birinci partisi yüzde 38 oy oranı ile 14 büyükşehir, 21 il belediyesi, onun yanında 400'ün üzerinde belediyeyi kazanan partimiz her geçen gün belediye başkanlarımız üzerinden bir kıskaç altına alınmaya çalışılıyor" diyen Karasu, şunları kaydetti:
"Kayyumlar ile müfettişler ile, tehditler ile genel ödeneklerin kesilmesiyle, SGK sopasıyla, maliye sopasıyle, belediye başkanlarımızın sizlere hizmet etmesinin önü geçmeye çalışılıyor. Bunu 2019'dan itibaren yapıyorlar. 2019'da büyükşehir sayımız, belediye sayımız daha düşüktü. Bunları yaptılar. 2024 seçimlerinde vatandaş onlara gereken cevabı verdi. Şimdi yine aynı tehditleri ile kendi yeteneksizliklerini, kendi beceriksizliklerini bakanlarını yapmış olduğu uygulamaları 22 yıldır bu ülkeyi "ben ekonomistim, ekonomiden anlarım" diyerek insanları açlığa, yoksulluğa mahkum eden cumhurbaşkanı, ağzına almış Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri onları konuşuyor.
"BİZİM BELEDİYELERİMİZ BUNLARI RAHATSIZ EDİYORLAR"
Bizim belediyelerimiz bunları rahatsız ediyorlar. Niye rahatsız ediyorlar? Çünkü bizim belediyelerimiz onların 12 bin 500 liraya mahkum ettiği açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiği milyonlarca emekliye işte Emekliler Lokali açıyorlar. Kent Lokantaları açıyorlar. Emeklilerimize hizmet etmeye çalışıyorlar. Onların aynı şekilde yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ettiği milyonlarca memurun, işçinin, çocuğunun güvenli, huzurlu okuyabilmesi için yurtlar açıyorlar. Çocuklarımızı cemaatlere emanet ettirmiyorlar. Onların derneklerinin, vakıflarının oyununu bozuyorlar. Aynı şekilde 17 bin liraya çalışmaya mahkum edilen asgari ücretlinin çocukları için kreşler açıyorlar. Güvenli kreşler açıyorlar. Aynı şekilde mecliste çıkarmış oldukları katliam yasalarına karşı bizim belediye başkanlarımız hayvanlar için barınaklar açıyorlar. Aynı şekilde en son en acı bir olayla yaşadık İzmir'de. Bir ile beş yaş arasında beş çocuğumuzu bir yangında kaybettik. Açlığa mahkum edilen, evine süt girmeyen, et girmeyen çocuklarımızın evlerine süt götürüyorlar.
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ İKTİDARI RAHATSIZ ETMEYE DEVAM EDECEKLER"
En son Milli Eğitim Bakanı açıkladı. Milli Eğitim Bakanı bu ülkenin geleceği olan çocuklara bir öğün yemek bile veremezken bizim belediyelerimiz o onun temizleyemediği okulları temizliyor. Eğitime hizmet ediyor. Belediyelerimiz çocuklarımıza gıda yardımında bulunuyorlar. Bu kadar, yeteneksiz, beceriksiz bir iktidarın karşısında bizim belediye başkanlarımız rahatsız ediyorlar, etmeye de devam edecekler. Onların daha çok rahatsız edecekler. Üreterek, çalışarak, üreterek. Sizden topladıkları parayı yine size harcayarak. Bu iktidarı rahatsız etmeye devam edecekler.
"CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NİN GELDİĞİNİ GÖRÜYORLAR"
Onaların hizmet ettikleri kesim belli. Onlar beşli çetelere, uyuşturucu baronlarına, uluslararası şirketlere hizmet etmeye devam edecekler. 22 yıldır devam ettiler. Yine devam edecekler. Ama bizim belediye başkanlarımız bu partinin içinden yetişmiş genç, dinamik belediye başkanlarımız hedefi koymuşlar. İlk yapılacak seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidar yapacaklar. Bunun için çalışıyorlar. Bizim ölçtüğümüz anketlere onları da ölçüyor. Bu kadar rahatsız olmakta haklılar. Bugün bir yerel seçim olsaydı 31 Mart'ta 14 büyükşehir kazandık, bugün en az 17 kazanacağız. 21 il kazandık en az bu sayıyı 30'a çıkartacağız. 411 belediye kazanmıştık. Bu belediye sayısı bugün en az yerel seçim olsa 600'e çıkacak. Anketlerde birinci partiyiz. Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedeceklerini görüyorlar. En az yüzde 60-65'le Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayının bu seçimi kazanacağını görüyorlar. Milletvekilliği seçiminde şu anda anketlerde partimiz yüzde 34-35'lerde gösteriliyor. Bu seçim yaklaştıkça bu oranın yüzde 40'ı geçeceğini görüyorlar. Bu kadar ranta bulaşmış, hırsızlığa bulaşmış, yolsuzluğa bulaşmış, adaletsizliğe bulaşmış bir iktidar Cumhuriyet Halk Partisi'nin geldiğini görüyorlar. Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlerinin geldiğini görüyor, geldiğinde bizim onlardan tek tek hesap soracağımız da da biliyor.''
ZEYBEK'İN KONUŞMASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, "31 Mart 2024 seçimlerinde seçime girdiğimiz büyükşehir dahil 31 belediyenin 29'unu kazanıp 31'inde de belediye meclisinde çoğunluğu elde eden İzmir örgütümüze il başkanımız şahsında çok teşekkür ediyorum. Büyükşehir belediye başkanımız ve birlikte hareket eden belediye başkanlarımızın bu birlikteliklerini artırarak devem ettirmelerini CHP bundan sonra gidilecek seçimlere giderken en önemli avantajını oluşturacağını belirtmek istiyorum" dedi.
Nalıdere Belediyesi Emekliler Lokali'nin açıldığı Asım Bezirci Parkı'nın ismine dikkati çeken Zeybek, şöyle devam etti:
"Asım Bezirci değerli bir düşün adamı. Kendisi Sivas Katliamı'nda yaşamını yitirmişti. Onun şahsında Sivas Katliamında ve bütün katlimlarda hayatını kaybeden bütün canlara buradan saygı, minnet ve şükranlarımı ifade etmek istiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi uzun zamandır bir düşünceyi iktidara kabul ettirmeye çalışıyor. Emekliler. Tam 15 milyon emekli var Türkiye'de. Yeni bir intibak yasasıyla birlikte bu yıl emekli olanların hak kaybına uğramayacakları, 2025 yılında emekli olacakların da emekli maaşlarının düşeceğini uygulama dolayısıyla bu yılın Aralık ayında da çok sayıda kamu çalışanının ya da özel sektör çalışanının da emekli olacağını yani Türkiye'deki emekli sayısının bunun da üzerine çıkacağını görüyoruz ve biliyoruz. Ama bir şeyi söylememiz gerekiyor. Bu iktidar 2002 yılında yönetime geldiğinde en düşük memur maaşıyla tam 14 çeyrek altın alınıyor. Bugün en düşük memur maaşı sekiz çeyrek altın alıyor. Memurun altı çeyrek altını gitti. 2002 yılında en düşük emekli maaşı sekiz çeyrek altın alıyordu. Bugün iki buçuk çeyrek altın alıyor. Emeklinin beş buçuk çeyrek altını gitti. Asgari ücretli iki bin iki yılında yedi çeyrek altın alıyordu. Bugün üç çeyrek altın alıyor. Asgari ücretlinin dört çeyrek altını bu iktidar tarafından her ay düzenli ve sürekli olarak çalınıyor. 15 milyon emeklinin milyonlarca çalışanın cebinden parası her ay düzenli olarak çalınıyor. Buna son vereceğiz. Emekliler Lokalinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin temel politikasını bir kez daha söylememiz gerekiyor. Hiçbir emekli asgari ücretin altında emekli aylığı almayana kadar bunu söylemeye devam edeceğiz. Bakın sayın genel başkanımız bütçe görüşmelerinde geçen yıl ifade etti. En düşük emekli aylığın 10 bin liraydı. CHP'nin muhalefeti sonrasında cumhurbaşkanı bunu 12 bin 500 liraya çıkardı. Dedi ki; devlete bunun maliyeti 33 milyar TL olur. Genel Başkanımız bu sen bunu asgari ücret seviyesine çıkar, toplam maliyetin 100 milyar olacak.
"Ağızlarındaki rakam yüzde 20 ila 25 arasında"
Bu parayı bulamayan iktidar 2025 yılı bütçesinde faize bir trilyon 900 milyar TL. Bir avuç rantiyecinin parasına faiz vermek için bütçeye koydu. Yüz milyar TL'yi asgari ücret seviyesine emekli maaşını çıkarmak için bulamayan bu iktidar bir trilyon 900 milyar lirayı rant sahiplerinin faiz olarak para almaları için bütçeye koydu. O nedenle şu an Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütçe görüşmeleri yapılıyor. Bu bütçenin içinde sizlerin burada bulunan bütün emeklerinin ödeyeceği vergiler, harçlar her türlü işlem için ödeyeceğimiz bedellere yüzde 44 zammı şimdiden açıkladı. Ama asgari ücret ve emekliler için ödenecek olan maaşlara geldiğinde ağızlarındaki rakam yüzde 20 ile 25 arasında.
"CHP'Lİ BELEDİYELERLE UĞRAŞIYORLAR"
Türkiye'de dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı ekim ayında 70 binlere yaklaştı. Dört kişilik ailenin açlık sınırı 24 bin 500 lira. Bu ülkede sekiz milyon asgari ücretli milyonlarca emekli açlık sınırının altında bir ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bütçe kaynaklarımız, milli gelirimiz, gelirimizin adil dağıtımıyla ilgili bütün bu sıkıntıların temel sebebi bu iktidarın tercihlerini halktan yana yapmamasıdır. 2002 yılında kendisini iktidara getiren 2007 ve 2011 seçimlerinde tek başına iktidar olmasını sağlayan özellikle de dar ve alt gelir grubundan almaya çalıştığı desteğin büyük bir kısmını kaybettiğini görüyoruz. O nedenle son seçim aslında iktidara uyguladığı yanlış ekonomik politikalar konusunda aklını başına alması için bir sarı karttı. Bir uyarıydı, bir ikazdı. Ama görünen o ki kaybettiği belediyeleri temel bedelini uyguladığı yanlış politikalar, demokrasi dışı davranışlar, Türkiye'deki güvenlik meselesi, insan hakları meselesi, özgürlük meselelerinde geçmişi de aratacak. Uygulamalardan vazgeçmek yerine şimdi Cumhuriyet Halk Partili belediyelerle uğraşıyorlar.
"MİLLET İRADESİNİ TANIMAYAN BİR ANLAYIŞIN DEVLETİN İÇİNDE KÖK SALDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Biz bu seçimlerde Türkiye nüfusunun yüzde 65'inin yaşadığı belediyeleri yönetme hakkını milletten aldık. Peki cumhurbaşkanının partisi yüzde kaçını aldı? Sadece yüzde 20'sini. Türkiye nüfusunun yaşadığı coğrafyanın yüzde 20'sini AKP yüklü belediye başkanları yönetiyor, yüzde 65'ini CHP, yüzde 15'i de diğer partiler. O zaman milletin önüne sandığı koyarak siyasal sonuç elde etmeye çalışan iktidar şimdi artık siyasetteki oyuncuları değiştirmiş. Siyasi parti yerine kendisini devletin kendisi ve devletin partisi saymakta. İlçe başkanlarıyla Narlıdere'nin AKP'li ilçe başkanı, CHP ilçe başkanıyla artık baş edemiyor. İzmir'in il başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi'nin İzmir İl Başkanı'yla baş edemiyor. Bütün Türkiye'nin 81 ilindeki il başkanları CHP'li siyasetçilerin karşısına çıkmıyor. Peki kim çıkıyor? Savcılar çıkıyor. AKP'nin savcıları. AKP'nin hakimleri, AKP'nin kaymakam ilçe başkanları, AKP'nin vali il başkanları çıkıyor. 1946'da çok partili demokratik düzene geçtiğimiz ve 1950'de gerçek manada seçimleri yaptığımızdan bu yana hep Türk milleti hangi siyasi partiyi iktidara getirmişse kendi verdiği oya ve sandığın iradesine saygı göstermiştir. Şimdi 21'inci yüzyılın 2024 yılında cumhuriyetin 101'inci kuruluş yıl dönümünde millet iradesini tanımayan, iradeye saygısızlık yapan bir anlayışın devletin içinde kök saldığını ve giderek parti devleti anlayışına evrildiğini görüyoruz.
"CHP'Lİ BİR ADAYI TÜRKİYE'NİN 13'ÜNCÜ CUMHURBAŞKANI OLARAK ÇANKAYA KÖŞKÜ'NDE OTURTANA KADAR ARALIKSIZ SÜRDÜRECEĞİZ"
Şunu unutmayalım ki ne zaman bu ülkede millet, devletin kurumları ve organları tarafından siyasal iradesine darbe vurulmaya çalışılmışsa millet kendisinin yanında duran milletin temsilcileri yani Türkiye İttifakının siyasi partisi Cumhuriyet Halk Partisi'nin yanında duracaktır ve durmuştur da. Haziran ayından beri her hafta anket yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi artık bütün politikalarını seçmene sorduğu gibi iktidar partisinin uygulamalarını da topluma soruyoruz, görüş alıyoruz. Eylül ayında kurultayı yaptığımız hafta hariç bütün haftalarda Cumhuriyet Halk Partisi AK Parti'nin dörtle altı puan önde gözükmektedir. Biz milletin içinde düştüğü bu bütün durumu dikkate alarak 2024 seçimlerindeki iradenin de sonucu gittiğimiz her yerde şunu söylüyoruz; ya milletin sorunlarını çözün, en düşük emekli aylığını asgari ücret seviyesine getirin. Ya da biz milletin önüne sandığı getirin. Ya geçim sorunu çözeceksiniz ya milletin önüne seçim sandığını getireceksiniz. Biz hazırız. Türkiye iktidarı değiştirmeye hazır. Sizler hazırsınız. Bu mücadelemizi Cumhuriyet Halk Partili bir adayı Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'nde oturtana kadar aralıksız sürdüreceğiz. Kazanacağız.
"ALGILAR ÜZERİNDEN KİRLİ KAMPANYALARI TERS YÜZ EDECEĞİZ"
Bir kez daha gençlere ve kadınların siyasette daha çok söz sahibi olması için açık biçimiyle iradesini ortaya koyan Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e, bugün İzmir'de buna örnek çok sayıda genç belediye başkanımız var. Kadın belediye başkanlarımız var. Onların çok başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Biz 2019 yılından itibaren başta İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye Başkanlarımız, İzmir'deki belediye başkanlarımız, Adana, Mersin, Antalya hepsi milletle kurdukları gönül köprüsünü geliştirerek seçmenin karşısına gittik. Şimdi iktidarın bizim başarılı belediye başkanlarımıza 86 milyonun gönlünde yeşerttiği iklimini karartmak için algılar üzerinden kirli kampanyaları ters yüz edeceğimizi belirtmek istiyorum.
"BU ZULMÜ DE YENECEĞİZ"
Son olarak da hakimiyet kayıtsız şartsız milletin ise milletin ise oylarıyla her iki oydan birini alarak belediye başkanı seçilen Esenyurt Belediye Başkanımız Profesör Doktor Ahmet Özer'e, 65 yaşında, adli sicil kaydı yok. Adli sicil arşiv kaydı yok. Herhangi bir soruşturma geçirmemiş, yaşamı boyunca 40 yıl üniversitelerde öğretim üyeliği yapmış 65 yaşındaki bir profesörü terör üyeliğinden dolayı tutuklayıp belediyeye kayyum atadılar. Bu zulmü de yeneceğiz, bu zalimleri de alaşağı edeceğiz. Türkiye'nin ihtiyacı olan halkın iktidarını hep birlikte kuracağız. Belediye başkanlarımızın milletle kurduğu gönül köprülerinin daha da gelişmesi için onlara yardım edeceğiz, yanlarında olacağız ve dayanışma duygusunu güçlendireceğiz."