TBMM Genel Kurulu’nda İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.
Milletvekillerinin konuşmaları devam ederken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile HDP grubu arasında gerginlik yaşandı.
Muhalefeti hedef aldı
MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz'ın kürsü konuşmasında kullandığı muhalefetin uyuşturucu ve terör iddialarına ilişkin, "Gerçekleştirilen operasyonlara rağmen asıl yapılması gereken bir an önce terör örgütlerinin kurutulmasıdır. Kara harekatı bir an önce düzenlenmeli, ülkemize buralardan gelen terörist sızmalarına ve saldırılara izin verilmemelidir. Hava saldırılarından rahatsız olan terör destekçilerinin günlerdir teröristlerin imhasından duydukları rahatsızlığı sanki orada sivil halk zarar görüşüyormuş gibi anlatmaları ibretlik bir manzaradır. Sırtlarını dayadıkları terör örgütünün yavaş yavaş eridiğini gören terör destekçilerinin Taksim'de Ecrin bebek, Karkamış'ta Hasan bebek katledilirken yarım ağızla kınama ifadelerinin millet vicdanında karşılığı yoktur. Uyuşturucu ile mücadelede eksiklik görüp eleştirilerin getirilmesi anlaşılabilir bir durumdur. Ancak uyuşturucu ticaretiyle yapılan etkin mücadeleyi görmezden gelmek bir yana yakalanan uyuşturucu miktarının artmasını başarısızlık gibi göstermek, bakanlığın çalışmalarını küçük görmek abesle iştigaldir. TSK'ya atılan iftiralardan sonra bir de uyuşturucu iftiralarını Türk milleti önümüzdeki seçimlerde sandıklara gömecektir. Muhalefetin tüm cephelerinden ağız birliği edilmiş, Taksim'deki saldırı 2023 yılında yapılacak seçimlere bağlanarak iktidar tarafından müsaade edilmiş gibi gösterilmiştir. Muhalefet bu konuda da terör örgütleri ve onların destekçilerinin arkasına takılmaktan hicap duymamıştır" ifadelerini kullandı.
'Senden korkan senin gibi olsun'
Yılmaz'ın ifadeleri üzerine söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Hatipler baştan sona ciddi ciddi suçlamalarda, kabul edilemez söylemlerde bulundular. Bugün İçişleri Bakanı'ndan büyük bir güç alıyorlar, görüyoruz. Karşılarında bunları kabul edecek, yutacak bir grup da, anlayışta yok. Her şeyden önce terör diyorlarsa Şırnak Güçlükonak MHP İlçe Başkanı'na baksınlar Taksim saldırganı ile nasıl görüşmüş, eğer para kaçırma, hırsızlık diyorlarsa İskilip Belediye Başkanı'na baksınlar. AKP'li ve MHP'li 9 belediye meclis üyesi bizzat şikayet ettiler. Kayyumlara ilişkin binlerce müfettiş hiçbir şey bulamadılar ama kendileri Kürt düşmanlığı üzerinden propaganda yapıyorlar. Kürt düşmanı oldukları ve kayyumlarla ilgili nasıl bir kumpas olduğunu bildiğimiz için buna zaten cevap vereceğiz. Yolsuzluk, hırsızlık ve taciz sizin işiniz. Toplumdan kopuk olanlar değerlerini bilmezler" dedi.
Bakan Soylu'ya seslenen Beştaş, "Terbiyeli ol, otur. Süleyman Soylu senden korkan senin gibi olsun" dedi. Soylu'nun "Hadi oradan" dediği duyuldu. Sataşmalar devam ederken TBMM Grup Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç oturuma 10 dakika ara verdi.
Soylu, kürsüden yanıt verdi
Bakan Soylu, kürsüden verdiği yanıtta, "Biraz önce TBMM'de hepimizin huzurunda hepimizi Kürt düşmanlığı ile suçlayan, ne dediğini bilmeyen, buradaki konuşmasının sadece PKK terör örgütünün tasvip edileceği düşüncesiyle hareket eden, ifade etmem gerekir ki, daha sıkıntılı sözler söylemem gerekir ki kendimi tutuyorum, bir hakaret ve iftira silsilesi ile karşı karşıya kaldık. Kürt düşmanı 10 yaşındaki çocuğa kalaşnikof veren PKK ve HDP'dir. Hiç masum gibi yapma, kimi kaçırdığını, annelerin sana nasıl bela ettiği bilinmektedir. Burada tülbent atan Remziye Tosun, PKK'nın kadro elemanıdır, devletin bütün kayıtlarında bu böyledir. Son 5 yılda 1230'un üzerinde Türkiye'ye teslim olan PKK terör örgütünden teröristler var. 'HDP bizi dağa gönderdi' dediler. Asıl hesabı siz vereceksiniz siz" diye konuştu.
Beştaş'tan yanıt
Beştaş, kürsüden Soylu'ya verdiği yanıtta şunları söyledi:
"Süleyman Soylu, bana 'Masum bakma' dediniz. Suçlu değilim ki masum gibi bakayım. Sizin gibi bir sürü yüzüm yok, tek yüzüm var. Bir kere burada bir İçişleri Bakanı düşünün ki her konuşmasında nefret ve öfke kusuyor. Böyle bir içişleri bakanı olabilir mi? Siz bu ülkede kolluğu denetlemekle, iç barışı sağlamakla görevli en yetkili kişisiniz. Biz sizden bakanlık yapmanızı bekliyoruz ya. Siz bize nefret kusuyorsunuz. Beni ve Remziye Tosun'u suçlu ilan ettiniz. Anneler sizin hakkınızda 'En büyük Kürt düşmanı Süleyman'dır' diyorlar. Bunu her yerde söylüyorlar. Anneler sizinle ilgili her gün ah ediyor. Bunu Kürt annesi de Türk annesi de istiyor. Biz savaş yerine barışı savunuyoruz"