Altaylı, CHP ile yerel seçimde iş birliği yapılması gerektiğini savunan isimlerin son haftalarda partiden ayrıldığını ve akabinde parti içinde yaşanan tartışmaları hatırlatarak, "GİK’ten Genel Başkan Meral Akşener’in istemediği bir kararın çıkması mümkün değildi. Hiçbir GİK üyesi, durduk yere suçlanmak, tacizcilik suçlaması ile karşı karşıya kalmak, partililere borç taktı iddialarının hedefi olmak istemiyordu" dedi.
"İyi Parti GİK’inin bu kararı parti örgütünü ‘Kaybetmek için siyaset yapılır mı?' sorusu ile karşı karşıya bıraktı" diyen Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
"Bu karar muhtemelen partinin sonunu getirmeye yönelik bir karardır. Kalan tek alternatif, toptan bir iş birliği olmaksızın, il bazında yapılacak iş birlikleri, 'İstanbul’da ben seni destekleyeyim, sen de Balıkesir’i bana bırak' tarzı yaklaşımlar olabilirdi. Ancak bunu sağlayacak güven ortamı da şimdilik yok. Bu saatten sonra böyle bir şey ancak İYİ Parti’den gelecek bir teklifle olabilir ki, o da zor görünüyor.
Mevcut şartlarda İYİ Parti çok da uzak olmayan bir gelecekte Yavuz Ağıralioğlu’nun kurmaya hazırlandığı yeni bir parti, Zafer Partisi, MHP, CHP ve AK Parti tarafından paylaşılacaktır. Çünkü İYİ Parti keskin bir ideoloji partisi olmadığı ya da köklü bir gelenekten gelmediği için seçim başarısızlıklarına rağmen varlığını devam ettirecek bir parti türü değildir."