"31 Mart gecesinden itibaren çokça “ben demiştim” ifadesini duyduk" diyen Ünal, yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Doğru. Sen demiştin. Ancak, Erdoğan da, AK Parti kadroları da, senin söylediklerinden haberdarlar. Bugün dile getirilen sorunların tamamını biliyorlardı. Enflasyon, emekliler, Gazze, kibir, troller, kötü vitrin, şahsi ikbal hırsı, gruplaşma, çeteleşme, samimiyetsizlik, sahtecilik, ihanet ve daha nicesi… Ne var ki, herkesin bildiği bu sorunları çözmek o kadar kolay değil.
Erdoğan’ın önünde iki engel var: Birincisi, cezalandıracağı sorumluların küsüp gitmeleri riski. İkincisi de eskisi kadar kolay “uygun adam” bulamama sorunu.
İşte gördük… Kendisine her türlü imkan ve makam verilenler, ilk kırgınlıkta satıp gidiyor, muhalefetle iş tutuyorlar. Bakanlar Kurulu’na dahi, üzerinde herkesin ittifak edeceği üye bulmakta zorlanılıyor. AK Parti Ankara’da belediye başkanı adayı bulmakta dahi zorlandı. Bir de gruplar, çeteler kendilerine yakın isimleri her boş makama dayatmaya başladılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eline kılıcı alıp ot biçer gibi insan kellesini biçmesi gerekiyor. Evet, acımasızca, merhametsizce bunu yapması gerekiyor. Eğer bu cesareti de gösterebilirse, dışarda kalanlar, boynu koparılanlar arıza çıkaramayacaktır. Millet, cesareti ve samimiyeti görünce, arıza çıkaranlara yüz vermeyecek, Erdoğan’ın arkasında yine çok güçlü duracaktır. Aksi? Aksini düşünmek bile istemeyiz."