Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi ile kadına şiddetete artışın alakası olmadığını savundu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İsrail oturumu sonrası açıklamasına tepki gösterdi. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de DEM Parti ile el sıkışmasının değerli olduğnu muhataplarının önemini kavraması gerektiğini söyledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Dün 6-8 Ekim olaylarının 10. yıl dönümüydü. Bu olaylarda rolü olanlar Türk adaleti önünde hesap verip hakkettikleri cezayı aldılar. 6-8 Ekim olayları sözde demokratik olay gibi lanse edilirken onlarca insan ve mülk zarar gördü.
Bir elinde silah tutarak siyaset yapılmaz. Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur.. Türkiye yüzyılında sırtını dağa yaslayan terör siyasetine yer yok. Elde silahla siyaset yapılmaz.
BAHÇELİ-DEM TOKALAŞMASI
Bölgemizin içinde bulunduğu atmosferi düşünerek daha fazla konuşmaya, uzlaşıya, diyalog zeminini genişletmeye ihtiyacımızın olduğu kanaatindeyiz. Siyasette farklı bir üslup görmek istiyoruz. Milletin faydasına olacak hiçbir konuda diyalogdan kaçınmayız.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin dün yaptığı açıklamaları takdirle karşılıyoruz. Cumhur İttifakı'nın uzattığı elin muhatapları tarafından da layıkıyla anlaşılmasını umut ediyoruz.
"VADEDİLMİŞ TOPRAKLARIN VARACAĞI YER HEZİMETTİR"
Yangına benzin dökenlerden değil söndürmeye çalışanlardan olduk ve aynı tutumu bugün de sürdürüyoruz.
ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ
(TBMM'deki kapalı oturum) CHP Genel Başkanının yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. CHP Genel Başkanı ucuz polemik peşinde koşuyor. Özgür Özel'den daha olgun bir tavır beklerdim.
Her iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu.
Topraklarımız üzerinden ameliyat yapılmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye yayılmacı heveslerin, vatan topraklarına göz dikenlerin önüne geçecek kudrete sahiptir. Vadedilmiş toprakların varacağı yer hezimettir.
İsrail, siyonist terör örgütüdür. Vahşetin faili İsrail'dir ama batılı ülkelerin desteği ile katliam yapılmaktadır. Sahne önünde ateşkesten bahsedenler, sahne arkasında İsrail’e destek vermeye devam ediyor. Bu ABD’de böyle, Almanya’da böyle. Tüm Batı ülkelerinde aynı. Al birini vur ötekine. Hiçbirinin farkı yok.
Bu süreçte tarihin doğru tarafında yer alan ülkelerle her daim beraberiz.
Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftarası atarken biz Hamas Filistin'in Kuvayı Milliyesi'dir dedik. 1 yıldır olduğu gibi biz herkes için barış istiyoruz.
"TIKANIKLIK VARSA NEŞTERİ VURACAĞIZ"
Bazı müessir olaylar milletimizi kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüte düşmesine sebebiyet vermiştir.
Son dönemde ardı ardına gelen polis memurumuzun şehit edilmesinden ve genç kızlarımızın vahşice katledilmesine kadar bir dizi hadise milletimizin haklı bir tepkisine yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın hayatını güvenle hissedebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız işçinde bir zafiyet varsa neşteri vurup gidereceğiz. Adalet sistemimizde yanlışlık varsa tıkanıklık varsa neşteri vurup onu da çöüzme kovuşturacağız. Sosyal medyada suçu teşvik etmede gerekli müdahalede bulanacağız.
Çok sayıda suç kaydı olan kişilerin yargılama safhasında görülebilmesini sağlayacağız.
Bunlarda ilki kurumsal düzenleme. İkincisi seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasının kolaylaştırılmasına yöneliktir.
Belirli suçlarda infaz hükümlerinin, alınan cezanın yüzde 10'u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Mesela 5 suç kaydı olan birinin, diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden tutuklu yargılanmasının önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı belirlenecek. Bu husus toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacak. Kanunların suçlu lehine işlemesi çarpıklığını düzeltecek ilk adım kurumsal düzenleme, 2'si seri suç işleyenlerin tutuklanmasının kolaylaştırılmasına yönelik. Cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur.
"KADIN HAKLARI KONUSUNDA BİZE DERS VERECEK YOKTUR"
Toplumda adalet duygusu güçlenecek. Adaleti tesis etme boynumuzun borcudur, nerede sorun varsa düzelteceğiz.
Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalafet partisi yoktur. Kadının statüsünü güçlendirmede elimize su dökecek hiçbir parti yoktur. Ülkemize çağ atlatan kadro yine biziz.
Son dönemde medya organlarımız, özellikle reyting kaygısı ile basın ilkelerini umursamayan, son derece sorunlu bir yayın politikası izlemeye başladı. Habercilik adına üzülerek söylüyorum mağdurlar tekrar mağdur ediliyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu olamaz. Basınımız elbette özgür olmalıdır. Ama bu toplumsal olaylarda sorumlu yayıncılık yapmaya engel değildir.
Sayın Özel, kadınlar arasında ayrımcılık görmek istiyorsa önce kendi tarihini okusun. Kendi tarihiyle bir yüzleşsin sonra yüreği yetiyorsa çıkıp AK Parti'yi eleştirmeye kalksın. Kadına şiddetin en temel nedeni alkol bağımlılığıdır.
Kadına yönelik şiddetle mücadeleye katkı sunmak istiyorsan rakı reklamı yapmaktan vazgeç.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ÇEKİLMEMİZİN..."
2023 yılında yapılan bir düzenleme ile boşanmış eşe karşı işlenen şiddetin cezası artırıldı. Bu düzenleme İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizden sonra yapılmıştır.
İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadeleye en ufak bir menfi etkisi olmamıştır. Türkiye’de kadına yönelik şiddetin çelikten kalkanı, içerisinde sıkıntılı ifadeler bulunan söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur. Bu konuda yürütülen propagandanın en küçük bir temeli, en küçük bir dayanağı ve haklılık tarafı yoktur.
Şiddetsiz bir Türkiye için devletimizin tüm kurumları koordinasyon içinde çalışmayı sürdürecektir. Şiddete sıfır tolerans ilkesiyle çalışmamıza devam edeceğiz. Kadınlarımızdan gönüllerini ferah tutmalarını istiyorum. çelikten kalkanı söz konusu sözleşme değil, 6284 sayılı kanundur.