İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Arnavutköy Belediye Başkan adayı Tekin Aras ile birlikte gerçekleştirdiği ilçe turunu, Cumhuriyet Meydanı’ndaki halk buluşmasıyla noktaladı.
Meydanı, evlerin pencerelerini, balkonları, çatıları dolduran yurttaşlar, İmamoğlu ve Aras’a sevgi gösterilerinde bulundu.
MİTİNGİ SEÇİM MÜZİKLERİYLE SABOTE ETMEYE ÇALIŞANLARA TEPKİ GÖSTERDİ
Konuşması sırasında, farklı siyasi partilere ait seçim araçlarının yüksek sesli müzik çalarak alanda tur atmasına kayıtsız kalmayan İmamoğlu, “Arada buradan, miting olduğunu bile bile müzik çalıp geçen arabalar var; olsun. Şimdi toplumdaki saygıyı, sevgiyi arttıracak şey, yöneticilerin tavrıdır. Yöneticilerin tavrı, güzel ahlak, güzel bir iyi davranış; ailelere, çocuklara, gençlere huzur verir. Üzüldüğüm ne biliyor musunuz? Akılları o kadar gitmiş ki, bu hareketi yaparak oy kazanacağını zannediyor. Benim memleketimin vicdanlı insanı var ya, benim memleketimin adaletli insanı, bu yapılanın ahlak dışı olduğunu bilir ve ona oy vermez. Göreceksiniz; vermeyecek. Bizim insanımız ahlaklı insanı, bizim insanımız adaletli insanı sever. Bizim insanımız, vicdanlı insanı sever. Vicdanı olmayana, ahlaklı olmayana, bu millet evlatlarını emanet etmez. Etmeyecek. Onun için Allah onlara akıl versin. Ne diyeyim? Allah onları ıslah etsin” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİN PARASINI MİLLETE DAĞITIYORUZ; SENİN GİBİ BİR AVUÇ İNSANA DEĞİL”
Yaptıkları hizmetlerle milletin parasını millete dağıttıklarını ve dağıtmaya devam edeceklerini vurgulayan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı meydandan bana sormuştu. ‘Sen kimin parasını, kime dağıtıyorsun’ demişti. Milletin parasını millete dağıtıyoruz millete; senin gibi bir avuç insana değil. Biz bu şehirde; halkçı belediyeciliğin, vatandaşını düşünen belediyeciliğin en iyi örneklerini vermeye devam ediyoruz. Biz; su gibi, şeffaf bir İstanbul Belediyesi yönetiyoruz. ‘İstanbul Belediyesi, halka aittir’ düşüncesini ilk kez bu topraklara biz yerleştirdik. Bakın; bu şehrin belediyesi, her daim yaptığı her işle ilgili, vatandaşına hesap verdi. Vermeye devam edecek. Her gün bu kardeşiniz çarşıda, pazarda, sokakta, şantiyelerde vatandaşın arasında, onlarla birlikte bu şehri yönetiyor. Her zaman vatandaşıyla dertleşen, vatandaşıyla dertlenen bir yönetim olduk.
Onların ihtiyaçlarını anladık. Ortak akılla, torpilli değil, liyakatli, milletin evlatlarıyla belediyeyi yönetiyoruz. Bu şeffaflık, şunu söyleyeyim, eğer devletin her kurumunda olsaydı; şu anda bu memleket, üç haneli enflasyona gömülmezdi. Şu anda bu memleket, dünyanın en yüksek enflasyonuna maruz kalmazdı. Şu anda bu memleketin parası, pul olmazdı. Yoksullukla mücadele etmezdi. Ama bunlar, liyakati, toplumun o güzel evlatlarını makamlardan uzaklaştırıp torpilli, eş, dost, akraba, oğlum, kızım, damadım dedikleri için, bir aileden torpilli on, on beş kişiyi makamlara yerleştirdikleri için, bugün bu ülke bu durumda. Onun için biz; liyakatli, milleti, yetenekli evlatlarıyla bu ülkenin kurumlarını yönetmeye, başta İstanbul olmak üzere, Tekin kardeşimle Arnavutköy'de de devam edeceğiz. Arnavutköy'de Tekin Başkan, tarih yazacak.”
“BENİ, BEYLİKDÜZÜ’NÜ AK PARTİ’DEN ALDIĞIM GÜNDEN BERİ MİMLEDİLER”
“10 yıl önce AK Parti'nin tek kaybettiği ilçe Beylikdüzü'ydü. Seçimi aldım, o günden beri beni mimlediler. Her işimi engellemeye çalıştılar. O günden beri, o ilçede başladığım ahlakla Büyükşehir'de devam ediyorum. İstanbul'un rantını, 16 milyon insanımıza dağıtmaya devam ediyorum. O yüzden beni buralardan uzak tutmaya çalışıyorlar. O yüzden istiyorlar k, Ekrem İmamoğlu 16 milyona bu rantı dağıtmasın; bir avuç insan yararlansın. Ama biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bu millet uyandı. Bakın karşılarına duvar gibi dikilince, cesur bir biçimde sürece dair fikirlerimizi söyleyince, bunlar türlü oyunlarla güya beni yıldırmaya çalışıyorlar. Ama ben söyledim. Daha önce de söyledim. Bu kardeşiniz yılmaz; yıldırır, yıldırır. Siz yılacaksınız. En son şu davet meselesini gördünüz değil mi? Ya Allah aşkına, bir insan bu toplumda…
Bakın; bizim örf, adetimizde, kültürümüzde, inancımızda davet etmek makbuldür. Davete icabet etmek adettir, geleneğimizdir, ahlaktır, centilmenliktir. ‘Vay efendim Ekrem İmamoğlu'nu kim davet etti? O mu davet etti, bu mu davet etti?’ Davetiye bir ateş topuna döndü, ellerini yakıyor. Herkes kaçıyor davetiyeden. Yahu, siz beni nereye davet ettiğiniz zannediyorsunuz? Ya da etmediğinizi. Bu millet, bu tarzınızın cevabını size verecek. Bunların aklı gitmiş. Gerçekten bunların aklı gitmiş. Şaka gibiler. Bunlar normal değil, söyleyeyim. Bunların aklı başında değil. Allah bunların hepsine Allah akıl versin.”
“TAM ACEMİ”
“Bir de İstanbul'a, yani dünyanın en güzel şehrine, dünyanın en tarihi eski kadim kentine, acemi bir aday koymuşlar. Bunlar kalkmışlar, ‘Efendim davet aşağı davet yukarı…’ Yahu sen önce git, bir siteyi bile yapamadığın Maltepe'de -daha dün gösteri yapıyorlar- insanlara evini teslim edemedin. Beş yılda, bir site büyüklüğündeki yeri bitiremedin. Yok davet verildi, verilmedi! Tam acemi. Niye biliyor musunuz acemi? Bunlar, sadece verilen talimatı yerine getirdiler. Sadece o ne diyor? O diyor ki, ‘buyruğum’ diyor, ‘emrettim’ diyor.
Onlar ne diyor? ‘Tensipleriyle.’ Allah esirgesin, burada bir yangın çıktı. Bir yetkilisi çıktı televizyonda ne dedi? Hatırlayın. ‘Sayın Cumhurbaşkanı’nın tensipleriyle itfaiye yangını söndürmeye gitti’ dedi ya. Bunlara vallahi Allah akıl versin. Yahu, itfaiye birinin talimatıyla yangın söndürmeye gider mi? Bir yerde yangın çıkmışsa, oraya itfaiye koşa koşa gider. Görevi bu. Bunların aklı dönmüş, nevri dönmüş. Allah yardımcıları olsun.”
“ŞU ANDA BU ACEMİ ADAYIN FOTOĞRAFINDAN DAHA ÇOK BAŞKASININ FOTOĞRAFI VAR İSTANBUL'DA”
“Bunlar artık proje anlatacak durumda değiller. Projeleriyle İnsanlarını mutlu edecek durumda değiller. Onun için, varsa yoksa polemik. Bunlar boş işlerin peşinde olsunlar. Biz arada sırada laflarını da duymuyor değiliz. ‘Ekrem İmamoğlu deprem bölgesine koştu’ dedi mi? E vallahi doğru söyledi. ‘Projelerinin yüzde 87’sini yaptı’ dedi mi? E vallahi doğru söyledi. Zaten kampanya döneminde iki doğruyu söyledi; o da bunlar. Hayal kırıklığı.
Bugünden söylüyorum, ‘İmamoğlu demişti’ derseniz. Şu anda bu acemi adayın fotoğrafından daha çok başkasının fotoğrafı var İstanbul'da; biliyorsunuz değil mi? Onun kim olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bak sabredemeyecek. Ben söylüyorum, sabredemeyecek. Bir-iki hafta sonra sokak sokak, semt semt, ilçe ilçe gezip, vallahi de billahi de miting yapmaya başlayacak. Her gün illa beni diline dolayacak. Seçildiğim günden beri, bu göreve geldiğim günden beri hep söyledim. İnanın her gece beni rüyasında görüyor. Vallahi beni rüyasında görüyor.”
“BUGÜN DEMİŞ Kİ SAYIN CUMHURBAŞKANI…”
“Bakın; insanları da aldatıyorlar. Ne demiş? Bugün demiş ki Sayın Cumhurbaşkanı; benden önce, rahmetli Kadir Topbaş İstanbul’a güzel bir çehre kazandırmış, ondan sonra da ben gelmişim, kazandıramamışım. Yahu insan da biraz ar olur, ar. Yahu rahmetli Topbaş'a, beş imar dosyasına imza atmadı diye, onu ‘metal yorgunu’ diye ilan edip, hayatı ona zindan edip, mecburen görevi bıraktıran siz değil misiniz? Allah’tan utanın, Allah'tan korkun ya. Bunu söyleyeceksin, şimdi ‘Rahmetli Topbaş’ diye anacaksın. Ben size söyleyeyim mi? Kendi partilileri bile, bu söylediklerinden sonra başını öne eğip ne diyordur içinden biliyor musun?
‘Senin yüzünden görevden gitti.’ Allah rahmet eylesin. Bu şekilde her şeyi kendi lehlerine döndürüp, ne yazık ki yanlışla, yalanla, konuları evirip çevirip kullanmaya bunlar hazır insanlar. Adamcağız, üzüntüden birkaç sene sonra vefat etti. Söyleyeyim: Maşallah bunlar, kurtla yiyip çobanla ağlayan insanlar, söyleyeyim.”
“RAHMETLİ NECMETTİN ERBAKAN'A YAPMADIĞINI BIRAKMADI”
“Bir şey daha hatırlatacağım. Rahmetli Necmettin Erbakan'a yapmadığını bırakmadı. Ben buna da değineceğim. Niye? Bugüne dair özel bir durum var. Ne demişti onu siyasete kazandıran kişiye; ‘Yaş 70 işi bitmiş’ demişti. Bugün kendisi, 70 yaşına girdi. Ben öyle bir şey demeyeceğim. Doğum gününü tebrik ederim. ‘Allah sağlık versin, uzun ömür versin’ derim. Başka bir şey demem. Ama vatandaşı tehdit etmeyi bırakacaksın.
Ne diyor insanlara? Bugün milleti oyla tehdit ediyor. ‘İstanbul'da bize oy vermediniz, ben onu engelledim’ diyor bugün. Engellediğini de itiraf ediyor. Diyor ki, ‘Murat Kurum gelirse, işlerde aksama olmayacak’ diyor. Açıkça beni engellediğini itiraf ediyor. Yahu Allah aşkına, televizyonlara çıkıp başkanları diyordu ya ‘Engelleme yok.’ Bak; Sayın Cumhurbaşkanı söylüyor engellediğini. Bakalım bundan sonra ne yapacaksınız?”
“BU MİLLET TEHDİDE KULAK VERSEYDİ…”
“Ama bir şey söyleyeyim. Bu millet tehdide kulak verseydi, seçimi iptal ettikten sonra, 13 bin 600 oyu, 806 bine çıkarmazdı. İkinci turda 806 bin oy alınca, ortadan üç, dört gün kayboldu; hatırlayın. Ben size bir şey daha söyleyeyim. Tehditten sinen bir millet olsaydı bu millet, bir silahlı darbeciye karşı sokağa dökülmezdi kardeşim. Sen, bu milletin ne olduğunu bilmiyorsun. Onun için, bu milleti tehdit etmeye kalkma. Bu millet sana cevabını verecek.
Bu millet, göreceksiniz önümüzdeki seçimde size öyle bir ders verecek ki, size gerçek sorumluluğunuzu hatırlatacak. 1 Nisan'dan sonra eliniz ayağınıza dolanacak. Bir an önce ekonomiyi düzeltmek için, gece gündüz çalışmaya başlayacaksınız. Emeklilerin maaşını arttırmak için uğraşacaksınız. Zam yapmamak için uğraşacaksınız. Bu millet size işinizin gücünüzün Ekrem İmamoğlu olmadığını; işinizin gücünüzün bu memleketin ekonomisi, emeklinin maaşı, asgari ücretin artması, pahalılığın bitmesi olduğunu, 31 Mart'ta hatırlatacak.”
“ONLARIN YAPAMADIĞININ İKİ KATINI YAPTIK, YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Hazırlığımız tam. Projelerimizi yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Onların yapamadığının iki katını yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Sizlerden elbette destek istiyoruz. Elbette Büyükşehir Belediye Başkanlığı oylarınızı istiyoruz. Özellikle Tekin Başkan'a, Arnavutköy'de destek istiyoruz. Tekin Başkan'a, Arnavutköy'de oy vermeye hazır mıyız? Arnavutköy'de, Meclis’te bizim listemizi destekleye hazır mıyız? Peki.
İstanbul Gönüllüleri’ne üye olmaya, birlikte çalışmaya, sandıkta görev almaya, sandıkları güvende tutmaya, hep birlikte çalışmaya, milletçe demokrasi zaferi için uğraşmaya ve milletçe kazanmaya hazır mıyız? Hep beraber bu milletin İstanbul İttifakı’nı kurduğunu, bir vicdan ittifakı oluşturduğunu hak, hukuk mücadelesi verdiğini, hep birlikte, tekrar göstereceğiz. Sizleri çok seviyorum. Sizlerle birlikte israfı bitirdiğimiz, hizmeti getirdiğimiz dönemin, uzun yıllar bu şehirde var olacağını biliyoruz. Halkçı belediyenin var olacağını biliyoruz. Yeni nesil siyasetin, o güzel dilin Arnavutköy'deki temsilcisini bütün Türkiye'ye siz tanıtacaksınız. Ona destek vereceksiniz. Tekin Başkan’la birlikte Arnavutköy'de, hep birlikte İstanbul'da başarılı olacağız. Hep birlikte var gücümüzle ‘Tam yol ileri’ diyeceğiz. Her şey çok güzel olacak.”