Filistin Lideri Mahmud Abbas TBMM'de konuştu: Gazze'ye gideceğiz

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM'de olağanüstü olarak düzenlenen Filistin gündemli toplantıda meclis kürsüsünden seslendi. Gazze'ye gitme kararı aldıklarını açıklayan Abbas, kendi hayatlarının Gazze'deki çocukların hayatından daha değerli olmadığını belirtti.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin meselesine dair düzenlenen olağanüstü toplantıyı takip etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gitti.

Erdoğan, Meclis'e girişinde tören mangasını selamlayarak resmi karşılamayı kabul etti. Törende, Erdoğan’a eşlik eden isimler arasında Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yer aldı.

Erdoğan, törende Abbas ve Kurtulmuş ile bir süre sohbet ettikten sonra fotoğraf çektirdi. Karşılamanın ardından, Erdoğan ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Genel Kurul Salonu’na geçti.

Genel Kurul, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.

Açılış konuşmasını yapan Kurtulmuş, "Dünyanın birçok yerinde milyarlarca insan artık Filistin halkının yanındadır. Filistin'in davası mutlaka başarıya kavuşacaktır" diyerek "Filistin meselesi bizim için milli bir davadır. Filistin, Hz. Ömer'in bize mirasıdır. Bu mirasa hayatımızın sonuna kadar sahip çıkacağız" ifadesinde bulundu. Kurtulmuş, "Netanyahu ve çetesi arkasına hangi güçleri alırsa alsın dünya bundan sonra onlar için iyiye gitmeyecek" dedi.

HANİYE'NİN FOTOĞRAFI

Genel Kurul'da AKP Grup sıralarında İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin fotoğrafı yer aldı.

Başkanlık divanı ve milletvekillerinin oturduğu sıralara Filistin ve Türk bayraklarının yer aldığı atkılar bırakıldı.

Toplantıyı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ile Tulay Hatımoğlulları Oruç, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, bazı ülkelerin büyükelçileri, Sayıştay Başkanı Metin Yener, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da izliyor.

FATİHA OKUNMASINI İSTEDİ

Meclis kürsüsüne çıkan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı milletvekilleri ayakta alkışladı. Abbas, meclis genel kuruluna hitap etmeye başlamadan önce İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'teki saldırıları nedeniyle hayatını kaybedenler için fatiha okunmasını istedi.

Öte yandan Mahmud Abbas, TBMM'de gerçekleştireceği konuşma öncesi sağlık sorunlarından kaynaklı oturarak konuşmayı talep etmişti. Talebi reddedilen Abbas, TBMM'deki konuşmasını ayakta gerçekleştirdi.

"TOPRAKLARIMIZDAN AYRILMAYACAĞIZ"

Konuşmasında, Filistin'in toprak bütünlüğüne ve bağımsızlığına vurgu yapan Abbas, Gazze'nin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu bölgeye yeni bir devlet kurulamayacağını belirterek Filistin'in, topraklarından ayrılmayacağını ve İsrail'in soykırım suçlarının hesabını vereceğini vurguladı.

Kudüs'ün, hem Filistinliler hem de Türkler için kırmızı çizgi olduğunu söyleyen Abbas, Filistin'in ve Kudüs'ün uluslararası meşruiyetle korunan tek meşru hükümet tarafından yönetilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu konuda uluslararası topluma çağrıda bulundu.

"GAZZE'YE GİDECEĞİZ"

Filistin Devlet Başkanı Abbas, ayrıca Gazze'ye gitme kararın aldığını açıklayarak, "Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık, bunu yaparız" ifadelerini kullandı.

Abbas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında ölen binlerce çocuğu hatırlatarak "Gazze'ye gideceğim. Bizim hayatımız Gazze'deki çocukların hayatından daha değerli değil" dedi.

1948'den bu yana büyük felaketi yaşamış halkının mesajıyla TBMM'ye geldiğini vurgulayan Abbas'ın konuşmasının tamamı şu şekilde:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye parlamentosunun saygıdeğer milletvekilleri, kardeş Türk halkı Allah'ın selamı üzerinize olsun. Sizlere mübarek Filistin'den, Kudüs'ten geliyorum. Sizlere, büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla gelmiş bulunmaktayım. 1948'den bu yana büyük felaketi yaşamış halkımın mesajıyla geliyorum. Halkım uluslararası adaletten yoksun olarak toprağına, vatanına, kutsallarına ve değişmez milli haklarına sarılarak işgalci İsrail'in suçlarına karşı büyük bir mücadele yürütmektedir. Allah'ın bir gün bu milli mücadelemizi zafer ve özgürlükle taclandıracağına ve uzun zamandan beri devam eden bu belanın son bulacağına inanmaktadır. Konuşmama on binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. İsrail'in saldırıları, cinayetleri ve soykırım suçu nedeniyle Gazze'de, Batı Şeria'da ve Kudüs'te şehit olanları anarak başlamak istiyorum. Bunların en sonuncusu da lider İsmail Heniyye'ye karşı işlenen suç olmuştur. Şimdi sizleri çok değerli kardeşlerim İsmail Heniyye'nin ve Filistinli şehitlerin ruhlarına fatiha okumaya davet ediyorum.

Bu Meclis çatısı altında toplanan tüm milletvekillerini halkımızın adil davasını savunduğunuz için selamlıyorum. Biliyorum ki, bu konu bütün ilginizin odağında yer almaktadır ve bu mecliste bununla ilgili tartışmalar yürütmüş bulunmaktasınız. Filistin halkına karşı işlenen tarihi adaletsizliğe, katliamlarına, savaş suçlarına ve soykırıma karşı sizler Filistinlilerin yanında yer almaktasınız. Allah aşkına soruyorum her gün İsrail işgal devletinin Gazze'de bulunan özellikle de bir kaç gün önce yüzden fazla şehidin verildiği okul katliamı da olmak üzere her gün sığınma kamplarına gerçekleştirilen katliamlara uluslararası toplum nasıl sessiz kalabiliyor.

"Kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin öncü rolünü takdirle karşılıyoruz. Cesur ve ilkeli tutumundan dolayı kendisini kutluyoruz. Öte yandan İsrail'in halkımıza, topraklarımıza ve kutsal mekanımıza karşı işlediği suçları reddeden ve kınayan Türkiye'nin tüm siyasi partilerini ve sivil toplum kuruluşlarını tutumlarından dolayı kutluyorum. Yine samimi duyguları ve asil duruşu ile Filistin halkını ve haklı davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum. Halkımız Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değildir. Özel olarak da Türkiye'nin İsrail'in Gazze'deki soykırımı karşısında Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'na dahil olma kararını da kutluyorum. İsrail ile ticareti durdurması, 10 milyar dolarlık ticareti Türkiye Filistin halkına destek için durdurdu. Filistin davası Türkiye'de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ve Türk halkının ahlakının ve politikasının bir göstergesidir.

"Topraklarımızdan ayrılmayacağız"
İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te yürüttüğü soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak ve Filistinlileri bir kez daha tehir ettirmektir. 1948'de ve 1967'de olduğu gibi aynı trajediyi tekrar yaşatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecektir. Halkımız toprağına, kutsallarına, vatanına bağlıdır ve ne pahasına olursa olsun oradaki gaspçıları, işgalcileri oradan defedecektir. 7 Ekim'den bugüne 40 bin Filistinli kadın, çocuk şehit edildi. On bin kayıp var, 80 bin yaralı var. Batı Şeria'da da 10 bin şehit var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumlarını takdirle karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir ve tüm platformlarda destekliyoruz. Geçmişte de söyledik yarın da söylemeye devam edeceğiz. Gazze, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulamaz ve Gazze'siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırmayacak ve teslim olmayacaktır. Bizler Gazze'yi tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Şu an yüzde 70'inden fazlası yıkılsa da yapacağız. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletimizi inşa etmek için yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim bunu yapacağız.

"Kudüs kırmızı çizgimizdir"
Ancak katiller ve savaş suçlularına gelince işledikleri suçlardan dolayı kurtulamayacaklar. Bu işledikleri suçlar da zaman aşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekileceklerdir. Bizler burada uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam edeceğiz. Halkımız 100 yılı aşkın devam eden destansı direnişi ile Filistin'i savunmakla kalmıyor aynı zamanda tüm bölgeye egemen olmak isteyen yayılmacı ve sömürgeci siyonist harekete karşı Arapları ve İslam ümmetini savunmak adına ön saflarda yer almaktadır. Onlara müsaade etmeyeceğiz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs bizde de olduğu gibi sizlerin de kalbinde tarih boyunca özel bir yere sahiptir. Kudüs-ü Şerif konusunda hiçbir şekilde ödün vermemiz mümkün değildir. Osmanlılar da bunu söylüyordu bugüne kadar da devam ediyorsunuz söylüyorsunuz. Evet Kudüs'ün kalplerinizdeki konumunu ve Türk halkının kalbindeki konumunu biliyoruz. Aynı şekilde ve yüz milyonlarca insanın da kalbinde Kudüs-ü Şerif aynı konuma sahiptir. Peygamber efendimizin İsra gecesini yaşadığı tacın mücevheridir. Hazreti İsa'nın doğup göğe yükseldiği yerdir. Sizin ve bizim için kırmızı çizgimizdir. Filistin toprağının bir zerresi ve bir taşını gözden çıkaran ne bizdendir ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir.

"Barış ve güvenliğe giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter"
Vereceğimiz bedel ne olursa olsun ne kadar komplo yaparlarsa yapsınlar yani kutsal yerlerin tarihi yapısını değiştirmeye yönelik ne yaparlarsa yapsınlar ki, en sonuncusu iki yıl iki gün önce oldu biliyorsunuz işgal hükümeti kalkıp Mescid-i Aksa'ya girdiler. Orası bizim camimizdir. Oranın kiliseleri bizim kiliselerimizdir. Herkes bunu duysun işitsin Gazze Şeridi Batı Şeria ve Doğu Kudüs bağımsız Filistin devletini oluşturan tek bir meşru hükümet tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır. Yani uluslararası meşruiyet tarafından belirlenen tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır. Bu gerçekleşmezse hiçbir şekilde istikrar sükunet kalkınma yapılmaz. Maalesef bu olmazsa olmaz. Ya bize hakkımızı verirsiniz ya da sizler özgürsünüz. Eğer bu yapılmazsa işte bu şiddet sarmalı devam edecektir. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin'den başlar ve Filistin'le biter. Bu bağlamda İsrail'in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünya kıtalarında adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir. İnsanlar yüksek sesle İsrail'i ve yıkım güçlerini kınamaktadırlar. Orada işledikleri soykırımları da kınamaktadırlar.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Abbas'ı meclisteki locadan izledi.

Siyaset Haberleri