Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesine ilişkin değerlendirmesinde, nüfus artış hızına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Her şeyden öte bu son cümle çok çok önemli. Nüfus artış hızı noktasında gerçekten dertliyiz. Bunu artırmamız şart. Bugün öğrendim, Rusya ‘en az iki çocuk’ diyordu şimdi onlar da ‘en az üç çocuk’ diyor. Biz bunu söylediğimizde çok tartışmalar çıktı, çok eleştirildik. Ama haklılığımızı bu gelişmeler ortaya koyuyor"
Erdoğan, Aile Yılı vurgusunun arkasındaki anlamı şöyle açıkladı:
"Aile Yılı derken, ailenin kutsiyetini ifade etmek istiyorum. Aile bizde kutsaldır. Her yönüyle kutsaldır. Anneyle, babayla, bütün kardeşlerle bu kutsiyeti bizim ihya etmemiz önemli. Aileyi ne kadar ihya edersek, ailede ne kadar birbirimize kenetlenir, bağlanırsak o zaman güçlü millet oluruz. Güçlü aile, güçlü millet. Yani güçlü milletler güçlü ailelerden doğar. Eğer güçlü bir aile yapınız olmazsa, siz güçlü millet de olamazsınız"
Türkiye’nin bu alanda sıkıntı yaşadığını dile getiren Erdoğan, buna rağmen karamsar olmadığını belirtti:
"Bu sıkıntıyı yaşıyor muyuz? Bana göre yaşıyoruz. Ama ümitsiz miyiz, asla… Çünkü bu milletin tohumunda var. Yani biz yeniden inşallah ayağa kalkacağız, yeniden küllerimizden doğacağız. Bu millet, o güçlü ailelerle inşa ve ihya hareketini de yürütecektir. Bu noktada aile değerlerini korumanın ülkemiz açısından çok çok önemli açılımları olacak"
ÜNİVERSİTE ELEŞTİRİSİNİ BÖYLE YANITLADI
Erdoğan, aile yapısını güçlendirmenin yanında eğitimin de önemli olduğunu belirterek üniversite yatırımlarını hatırlattı:
"Tabii aileyi ve ailenin korunmasını konuşurken, eğitimde çok çok önemli. Burayı da ihmal etmiyoruz. Bakın, bizim şu anda üniversite sayımız 208’i buldu, ama biz buraya 76’dan geldik. Bize “bu kadar üniversite niye?” diyenler şimdi “haklıymışsın” demeye başladılar. Eğitim öğretimin olmadığı bir ülkeden güçlü bir millet doğar mı? Güçlü bir millet için eğitim öğretimde her yönüyle kuvvetli bir altyapı olacak ki, buradan da güçlü bir millet çıksın. İbrahim Tatlıses kardeşimizin meşhur sözü var ya, “Urfa’da Oxford vardı da biz mi gitmedik?” diye. O Urfa’da üniversite aradı, biz 81 vilayetin 81’ine de üniversiteler kurduk. Şimdi üniversite olmayan ilimiz kalmadı. Ve bununla da iftihar ediyoruz. Buralarda kaliteli, güçlü kariyer sahibi hocalarımız görev yapmaya başladı. Ağrı’ya gidiyorsun, Ağrı’da üniversitemiz maşallah her yönüyle güçlü. Hakkari’de her yönüyle güçlü. Yani yok yok, hepsi var. Artık oralardan derece yapan yavrularımız çıkıyor. Nasıl oldu? O eğitim öğretim olmasaydı yani Hakkari’den, Ağrı’dan, Van’dan, diğer şehirlerimizden bu yavrular çıkar mıydı, çıkmazdı. Ama şimdi çıkıyor. İnanıyorum ki ailelerimiz de artık yavrularına daha farklı, daha güçlü bir şekilde sahip çıkacak. Onlar da şöyle bir endişe taşımıyor; “Benim vilayetimde, benim şehrimde üniversite yok ki” demiyor. “Artık benim vilayetimde de üniversite var. Dolayısıyla evladımı yetiştireceğim, hazırlayacağım ve bizim memleketteki üniversiteye gidecek, buradan da inşallah kendini yetiştirerek mezun olacak” diyorlar."