Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumartesi günü Başakşehir-Kayaşehir Metro Hattı'nın açılış töreninde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "3 yılı geçti, bu büyükşehir belediyesi İstanbul'a bir çivi dahi çakamadı. Buna asıl dersi 2024'te İstanbul verecek. Şimdi 14 Mayıs'ta parlamento seçimlerinde bunlara dersi verecek" sözleriyle İmamoğlu'na yüklendi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Merzifon'da yurttaşlara seslendi. "Zaman hızla akıyor, önümüzde çok az zaman var" vurgusunu yapan İmamoğlu, "Az zamanda çok büyük işler başarmak zorundayız. Sadece milletin ittifakına oy verenler için değil, 86 milyon insanımız için başaracağız" diye konuştu.
Erdoğan'a yanıt: Bir gün beni davet et, anlatayım
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "İstanbul'a çivi bile çakamadılar" sözlerine yanıt veren İmamoğlu, şunları ifade etti:
"Şimdi memleketimizi yöneten akıl, şahıslar, sayın Cumhurbaşkanı, İstanbul'a gelip İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na laf atmaz. Gerek yok. Bu milletin oyuyla seçilmiş bir kişi, 86 milyonun cumhurbaşkanı olmalı.
Çivi bile çakmamış diyor bana. Bak, bak, bak... Bir gün beni davet et, anlatayım. Fakat bir gün bile yetmez hizmetlerimi anlatmaya. Sorun şurada; 25 yıl yönettiler, özellikle son 15 yılda çok sıkıntılı işler yaptılar İstanbul'da. Biz seçimi kazanınca zannettiler ki malını, mülkünü aldık! İstanbul'u kendi malı ve mülkü zanneden bir grup var, bir avuç insan! İstanbul 16 milyon insanın."
Öte yandan İBB Başkanı İmamoğlu, Merzifon Halk Buluşması'nda şunları söyle:
Cumhurbaşkanı İstanbul'a gelip belediye başkanına laf atmaz: Memleketimizi yöneten akıl, şahıslar, cumhurbaşkanı İstanbul’a gelip İstanbul Belediye Başkanı’na laf atmaz. Gerek yok, milletin oyu ile seçilmiş bir kişi cumhurbaşkanı olduktan sonra 86 milyonun cumhurbaşkanı olmalı. Her şehre gittiğinde çözüm aramalı. Neymiş ‘çivi bile çakmamış’ diyor bana; bak bak bak… Ben de diyorum ki bir gün beni davet et anlatayım. Sorun yok anlatırım ama bir gün bile yetmez hizmetlerimi anlatmaya. Sorun şurada; 25 yıl yönettiler doğru, özellikle son 15 yılında çok sıkıntılı işler yaptılar İstanbul’da. 25 yıl yöneten anlayış şöyle bir psikolojiye bürünmüş; biz seçimi kazanınca zannettiler ki malını mülkünü aldık. İstanbul’u kendi malı mülkü zanneden bir yönetici grubu var. İstanbul bizim malımız mülkümüz değil 16 milyon insanın. Bu akıldan vazgeçmedikleri sürece bunlardan bize fayda yok. 14 Mayıs’ta 86 milyon insan onlara güle güle, bay bay diyecek, hadi evinize dinlenmeye…
Sorunların hepsini yarattın, nasıl çözeceksin?: 86 milyon insanımızla bu ülkenin sahibi olduğunu hissettirdiği bir dönemi başlatacağız. Gençler iyi ki varsınız o kadar güveniyorum ki size. Bu memlekette çaba, emek gösteren, çalışan herkes, ‘hakkımı alacağım’ duygusunu her gence vereceğiz. O zaman hiçbir gencimiz hayallerinden, memleketinden vazgeçmeyecek. Sevgili hanımefendiler, doya doya çocuklarınıza, evinizdeki insanlarınıza bayramlık hediyelerinizi alabilecek durumda mısınız? Bu memleketi ekonomik olarak çökerttiler. Bu sorunları yaratan, büyüten, memleketimizin her insanına adaletsizliği ve hukuksuzluğu yaşatan, partizanlığı devletimizin her kurumuna tabiri caizse sokan bu akıl diyor ki ‘ben çözeceğim’, sen sorunların hepsini yarattın nasıl çözeceksin? İnanmayın bunlara. İnanacağınız tek şey var; milletin ittifakı. Bizi güçlü yapan farklılıklarımız. Bugün ortaya gelen Millet İttifakı da zenginliğin ittifakıdır.
14 Mayıs'a az kaldı: Cumhurbaşkanı adayımız, 13’üncü Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener’in birlikte neler başarabileceğini ben çok iyi biliyorum. İstanbul’daki başarımızdan biliyorum. Bütün ekonomik sorunlarınızı çözecek büyük bir kadroya dönüştü 6 siyasi partilerin liderleri, ekipleri. Esas kadromuz hepinizin evlatları, şu enerjisi yüksek, kalbi temiz gençlerimiz. Gençlerimizi biz oy deposu olarak görmüyoruz. Ben onlardan çok besleniyorum. Gençler bana ne diyor biliyor musunuz? ‘Başkanım adalet istiyoruz…’ Gençler, bana adil ol gerisini ben hallederim, diyor. Bölünmeyeceğiz, birliğini gücünü milletçe milletimize göstereceğiz. 14 Mayıs’a az kaldı.
Bu seçimi bütün millet için kazanacağız: Bu işi hep birlikte başaracağız, herkesin gönlünü kazanacağız, konuşacağız, derdini dinleyeceğiz vatandaşımızın. Bu memleketin kurtuluşa bir araya gelmeye ekonomide, eğitimde, sağlıkta iyileşmeye, adalete, gençlerin geleceğe umutla bakmaya ihtiyacı var. Fırça atar gibi konuşan siyasetçilerden bıktık deyin, suratı asık değil yüzü güleç insanlar istiyoruz deyin. Milleti işaretle bile bölen değil birleştiren, bu sürece ihtiyacımız var diye yola çıktık, bunları anlatın. Hazırız biz, bu milleti ayağa kaldıracağız hep beraber. Kimsenin kalbini kırmayacağız. Biz bu seçimi sadece bize oy verenler için değil bütün bir millet için kazanacağız. 15 Mayıs’ta her şey çok güzel olacak.”