İstanbul Büyükşehir Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
"Özgür Özel'in bir açıklaması da adaylık tartışmaları üzerine. Sizi ve Sayın Yavaş'ı kastederek işlerinde çok başarılılar, adaylık tartışmaları partimize iyi gelmiyor gibi bir açıklaması.Adınız sık sık geçiyor" sorusunu Ekrem İmamoğlu, şöyle yanıtladı:
"GÜNDEMİMİZDE DEĞİL"
Bizim gündemimizde şu anda bu memlekette uygulanan hukuksuzluğu,adaletsizliği ortadan kaldırmak. Bu konuda en,sorumlu parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. En sorumlu kişi Cumhuriyet Halk Partili yöneticilerdir. Dolayısıyla partimiz sorumluluğunu bilecek. Partimizin yöneticileri sorumluluğunu bilecek. Ben kendimi en sorumlu kişilerden biri olarak görüyorum. Ben sorumluluğumu bileceğim.
"BUNLAR DETAY"
Gece gündüz işimizi iyi yapacağız. Kötülerle mücadele edeceğiz, kötü akıllarla mücadele edeceğiz. Dolayısıyla bu bir iddiadır ve bir yola çıkıştır. Bunu 3 sene sonraki, 2 sene sonraki veya 4 sene sonraki adaylık vesaire bunlar detay.
"UTANÇ VERİCİ BİR DURUM"
Ben o işlerle uğraşacak kişi hayatımda hiç olmadım. Ama ideallerim için, ideallerim için büyük mücadele etmiş bir insanım. Hala da o mücadelenin parçasıyım. Bana millet verdiği yetkiyle ve millet, inşallah, bu ülkenin geleceği için en doğru kararı verip yeni cumhurbaşkanını seçer. Ama daha önemli bir şey var.
Bakın, il başkanımız, genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz, belediye meclis üyelerimizin belediyesine girmesi için mücadele veriyor. Utanç verici bir durum, utanç verici. Bırakın girmeyi, o meclis şu anda geçici olarak başkan ya da başkan vekilini seçmeye yetkili. Varsayalım, Sayın Hocamızı Profesör Doktor Ahmet Özer'i tutukladınız. Hukuksuz yere tutukladınız. Yani dün verilen, serbest kalması için verilen dilekçeyi apar topar 3-5 saat içinde karara bağlıyorsunuz, akşam 5.30'da duyuruyorsunuz. Bu hafta niçin reddettiğinize dair bilgi avukatlara ulaşamıyor, bugün basından duyuyor. Daha da kötüsü, bu memleket daha yeni ya
"ÖLÜ İNSANLAR ÜZERİNDEN GİZLİ TANIK ÜRETME ÇALIŞMALARI"
Daha dün yani uydurma gizli tanık hikayeleri ve ne yazık ki, rezillikleri diyeceğim. Ben yargının işine karışmam ama böyle rezillikleri yaşadık. Bütün bu yaşanan rezilliklerden sonra hala ölü insanlar üzerinden gizli tanık üretme çabasını okuduğumda ben bir şey anlamadım. Dün yazılan talebi reddeden hakimin ne yazdığını ben bir şey anlamadım
Açık ve net söylüyorum. Bir gizli tanık diyor ama diyor o görüştüğü kişi ölmüştü diyor. Mesela bir şeyler anlatıyor. Nasıl yani, takip ediyoruz insanlar hapiste. Bu insanların hesabını kim verecek? Yani bir makamını korumak için bu kadar, bu kadar memleketine, milletine zulüm eder mi ya?
"MAKAM NEDİR YA?"
Makam nedir ya? akam, bu milletin iradesine ne olacak buralarda? Bir bir, vali yardımcısı yarat, oradan getir koy oraya. Adam ne yapacağını bilmiyor. Böyle garip bir durum yani. Garip bir durum ama biz, Esenyurt halkının, ve hocamız,Profesör Doktor Ahmet Özer'in burada yürüttüğü güzel işlerin yapılıp yapılmadığını örgütümüz takip ediyor.
İBB olarak da biz buradaki hizmetlerimizi aksamadan yerine getiriyoruz. Bugün biz hakkı ve hukuku koruyoruz. Yarın bu hakka, hukuka ihtiyacı olacak olanlar olacak yarın. Onların bile hakkını hukukunu biz koruyacağız. Bu kardeşiniz koruyacak, göreceksiniz hakkını hukukunu. Haksız ve hukuksuz yere kimsenin saçının teline dahi zarar gelmesini bu memlekette istemiyoruz. O zaman bu millet ne der, biliyor musun? "Evet ben bu ülkede güvenle yaşıyorum. Bana kimse dokunamaz. Çünkü bu memleketin hakkı ve hukuku var." der. Tek sağlamak istediğimiz husus odur. Üzülerek takip ediyoruz ama dediğim gibi heyecanımızı, mücadele azmimizi, kararlılığımızı, bu işin peşinde koşanları tahmin bile edemez. Tahmin bile edemez yani.
Ekrem İmamoğlu, kayyum atanan Esenyurt Belediyesi'ndeki nöbete katılıp katılamyacağı sorusuna şöyle yanıt verdi:
- Arkadaşlarım orada. Ben zaten nöbetin bir parçasıyım. Örgütün bir parçasıyım. Benim işlerim var. Bakın geldim. İBB'nin burada hizmet verdiği yapıda, az önce orada yüzlerce insan iş bulmak için istihdam ofisimizde tıklım tıklım doldurmuştu. Gördünüz oradaki manzarayı. Ben onunla ilgileniyorum. Bulabildiğim kadar vatandaşa iş bulmaya çalışıyorum, aş vermeye çalışıyorum. Yoksulun cebine bir şey daha koymaya çalışıyorum. Adı emekli, adı 0-4 yaş arası çocuğu olan anne, adı yeni doğan bebek, adı çocuk, adı kreşe gitmesi gereken çocuk, burs alması gereken genç, okuyamayan genç kız. Ben bunlarla uğraşıyorum. Arkadaşlarım diğer işi yapıyor. Dayanışma içinde yürek yüreğe mücadelemizi vermeye devam ediyoruz.
"MANSUR YAVAŞ YOL ARKADAŞIM"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'MİT'in Mansur Yavaş' için araştırma yaptığı iddiası hakkında da Ekrem İmamoğlu şöyle yanıt verdi:
- "Uydurma hangi iş var ise, uydurma hangi kavram var ise, ister benim yol arkadaşım Mansur Yavaş olsun, ister Mardin'deki Ahmet Türk olsun, gideceğiz mücadelenin en büyüğünü vereceğiz.
- Ne Mansur Yavaş'a ne diğer arkadaşlarımıza ne diğer partinin belediye başkanlarına, milletin iradesiyle seçilmiş kim var ise, kim var ise partisine bakmaksızın mücadelemizi vermeye devam edeceğiz.
- Mansur Bey'in de yanındayız."