Dünyayı değiştiren Türk bilim insanı ölümden döndü! Dağdeviren'in icatları neler?

MIT’de görev yapan Türk bilim insanı Prof. Dr. Canan Dağdeviren, giyilebilir tıbbi cihazlar ve erken teşhis teknolojileriyle dünya çapında dikkat çekiyor.

ABD'deki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde (MIT) görev yapan Türk bilim insanı Prof. Dr. Canan Dağdeviren, sağlık teknolojileri alanında geliştirdiği buluşlarla uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı.

Dağdeviren’in öncülüğünü yaptığı giyilebilir tıbbi cihazlar, erken tanı ve kişiye özel tedavi olanaklarında yeni bir dönemi araladı.

Dağdeviren’in ilk dikkat çeken çalışması, kalp ve diyafram gibi organların mekanik hareketlerini elektrik enerjisine dönüştüren piezoelektrik cihaz oldu. Bu cihaz, kalp pillerine enerji sağlayarak batarya değişimi gibi cerrahi müdahalelere ihtiyaç bırakmıyor.

Canan Dağdeviren, piezoelektrik malzemeleri insan organlarının üzerine yerleştirerek organların hareketini elektrik enerjisine çeviren cihazların mucidi olarak biliniyor

Bir diğer buluşu ise cilt üzerine yapıştırılarak kısa sürede cilt kanseri teşhisi yapabilen sensör. Ağrısız ve hızlı tanı olanağı sunan bu cihaz, hastalığın erken evrede tespitini kolaylaştırıyor.

Dağdeviren’in en çok ses getiren projelerinden biri de “giyilebilir ultrason sütyeni” oldu. Meme dokusunu saran bu esnek cihaz, evde kendi kendine meme kanseri taramasına olanak tanıyor. Cihaz, 2025 yılında Blue Origin’in kadın astronot ekibiyle uzaya da gönderildi.

İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Canan Dağdeviren, Hacettepe Üniversitesi’nde Fizik Mühendisliğinde lisans, Sabancı Üniversitesi’nde yüksek lisans, Illinois Üniversitesi’nde doktora eğitimini tamamladı. Harvard Üniversitesi’nde Junior Fellow unvanıyla görev yapan Dağdeviren, şu anda MIT Medya Laboratuvarı’nda araştırmalarını sürdürüyor.

BBC’nin “100 Etkili Kadın” listesine giren Dağdeviren, Forbes ve MIT Technology Review gibi prestijli yayınlarca da defalarca ödüle layık görüldü.

Dağdeviren’in çalışmaları, gelecekte bireylerin sağlık durumlarını evlerinden takip edebilecekleri yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.

BEYİN KANAMASI GEÇİRDİ

Dağdeviren, 9 Haziran’da beyin kanaması geçirdiğini ve bu süreçte 12 gün boyunca yoğun bakımda tedavi gördüğünü duyurdu. Hâlen hastanede tedavisi süren Dağdeviren, yaşadıklarını Instagram hesabından paylaştı.

964 adet ilaç kullandığını belirten Dağdeviren, “Damar yoluyla aldığım ilaçları saymıyorum bile.. Hâlâ hastanedeyim, daha iyiyim. Yaşadığım ağrılardan dolayı boyut değiştiriyorum ara ara” dedi.

Paylaşımında doktorlarının şaşkınlığını da aktaran Dağdeviren, “Doktorlarım kanama sonrası durumuma inanamadılar, makale yazıp bu görülmemiş olayı literatüre kazandıracağız dediler. Lab müdürüm David, beyin cerrahı kardeşim Emre ve tanımadığım Asyalı yaşlı amca beni hayata bağladı. Hastaneye yetişebilecek en doğru yerdeydim, çok şanslıyım” ifadelerini kullandı.

Dağdeviren, hastalık sürecinde kendisine destek olan ailesi ve yakın çevresine de teşekkür ederek şu mesajı paylaştı:

“Yüce Tanrı ve hayatına dokunduğum insanlar beni korudu; buna kalpten inanıyorum. Annem, babam, eşim, kardeşlerim Servet Caner, Hüseyin Emre, gelinimiz Işınsu, canlarım yeğenlerim Şah Mirza, Can Aslan, dostlarım (Yalçın, Belge, Özargun, Bahçeci Aileleri) Hızır gibi yetişti.”

Zorlu süreci atlattığını vurgulayan Dağdeviren, “Ölümü teğet geçtim, çok şükür diyorum. Can oğlum, değerli eşim Murat, Dağdeviren ve Mercan (Hüseyin babam, Seher annem, İnci ablam) ailelerim, candan sevdiklerim, arayıp merak edenler, sesini duyuranlar, mesajlar atanlar ve yarım kalan projelerim için yeniden hayata merhaba dedim; 1. yaş günüm kutlu olsun. Yolum uzun, heyecanım yüksek, gençliğim var! Seni ve azmini seviyorum, Canan; bunu hiç unutma.”

Siyaset Haberleri