Buket Gülerin Halk TV'de sunduğu Haber Masası programına canlı bağlantıyla katılan İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Nato Zirvesi'ne gidişini yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Çömez, Erdoğan'ın zirveye gitmek için düzenlenen görkemli konvoyunu ve çoklu uçak seyahatlerini sert bir dille eleştirerek, "Gerçekten zor bir durum dünya lideri olmak; havada konvoy yapmak, bir kişiyi karşılama için önceden göndermek, 5 ayrı uçakla gitmek zor bir sanat ve zanaat." şeklinde konuştu.
ERDOĞAN'I KİMSE KARŞILAMADI
Çömez'in dikkat çeken bir diğer eleştirisi ise, Erdoğan'ın yanında götürdüğü heyetin bileşimine yönelik oldu. Adalet Komisyonu Başkanı ve Meclis Başkanı gibi isimlerin Washington'a gitmesini sorgulayan Çömez, bu durumu "Erdoğan'ın Washington'da bekleyecek ya da karşılayacak kimse yok. Onu karşılamaya gitmişler, Meclis Başkanı ve Adalet Komisyonu Başkanı Erdoğan'ı karşılamaya gitmiş." sözleriyle eleştirdi.
OTEL ÜCRETİ GECELİK 36 BİN DOLAR
Kamuda tasarrufu her fırsatta yurttaşın önüne süren Erdoğan'ın konaklama tercihi olan Waldorf Astoria'nın yüksek lüks standardına değinen Çömez, "Burada odaların geceliği 12 bin dolar. Bir sağında bir solunda güvenlik için odada alıyorlar 36 bin dolar geceliği. Yazık günah değil mi?" diyerek eleştirilerini sürdürdü.
"DÜNYA LİDERİ OLMAK KOLAY DEĞİL"
Erdoğan'a çok sert tepki gösteren Çömez konuşmasında şunları söyledi:
"Gerçekten zor bir durum dünya lideri olmak; havada konvoy yapmak, birini önceden göndermek, 4 ayrı uçakla gitmek zor bir sanat ve zanaat. Erdoğan'ın işi gerçekten zor, dünya lideri olmak kolay değil.
İtibardan kimse ödün vermek istemiyor. Maalesef bu bir Doğu kültürü. Bu modern dünyada ayıplıdır, bu davranışlar normal karşılanmaz; ama siz dünya lideriyseniz bunu toplantıda göstereceksiniz. Giderken açıklama yaptı, dedi ki Gazze meselesini ele alacağım ama toplantıda bir cümle dahi ağzından çıkmadı.
Uçağın bir tanesini önce gönderdi, içinde Meclis Başkanı vardı, Adalet Komisyonu Başkanı vardı. Adalet Komisyonu Başkanı neden Washington'a gider, nedir onun orada işi anlamak mümkün değil. Halbuki 9. Yargı Paketi görüşülüyor burada; bununla ilgili tali komisyonları olmalı, ana komisyonda bu yasa maddeleri tek tek ele alınmalı, enine boyuna konuşulmalı. Adalet Komisyonu Başkanı binmiş uçağa Amerika'ya gitmiş. Kiminle? Meclis Başkanıyla. Ne yapmaya gitmiş? NATO ile bir alakası var mı hiç? Alakası yok çünkü Erdoğan'ın Washington'da bekleyecek ya da karşılayacak kimse yok. Onu karşılamaya gitmişler, Meclis Başkanı ve Adalet Komisyonu Başkanı Erdoğan'ı karşılamaya gitmiş. Baktım hangi otelde kalmışlar diye, Waldorf Astoria'da kalmışlar. Burada odaların geceliği 12 bin dolar. Bir sağında bir solunda güvenlik için odada alıyorlar 36 bin dolar geceliği. Yazık günah değil mi?
Diyanetin orada müştemilatı var, 100 küsur dolar para götürmüş Diyanet buradan. Orada inanılmaz lüks oteller, villalar, hanlar, hamamlar yapmış. Her şeyi yapmış. Eee, niye Erdoğan orada kalmıyor da Waldorf Astoria'ya gidiyor? Aralarındaki mesafe sadece 30 km.
Havada 5 tane uçakla konvoy yapacaksınız, Washington sokaklarında bilmem kaç yüz tane araçla konvoy yapacaksınız, orada dünya kadar para transfer etmişsiniz Diyanet üzerinden oteller yapmışsınız, orada kalmayıp lüks otellere dünyanın parasını vereceksiniz, ne var elde avuçta?
İsrail'i konuşamamışsınız, Gazze'yi konuşamamışsınız, sınırımızın ötesindeki terör unsurlarını konuşamamışsınız, F16'ları konuşamamışsınız, F35'leri konuşamamışsınız. Peki neye imza atmışsınız? Giderayak demiş ki Biden, al şunu imzala. İmzalanan kağıt da şu: Her sene Ukrayna'ya 1 milyar euro bağış yapacağız. Yani bir bağış yapmak için millet bu kadar açlık sefalet içerisinde yaşarken Ukrayna'nın savaşını parasal olarak desteklemek için 5 uçaklı konvoyla gitmiş Erdoğan. Ben NATO Parlamenter Asamblesi üyesiyim, ben gitmedim, davet almadım. Alsam giderdim çünkü bugüne kadar tüm toplantılara katıldım. NATO'da neler oluyor neler bitiyor takip eden bir insanım. O sırada milletvekili sıfatımla bulundum, ama bakıyorsunuz Erdoğan yanına Adalet Komisyonu Başkanını almış gitmekten önce 'Bekle beni, karşıla orada' Amerika'dan kimse karşılamaz demiş. Gerçekten orada kimse yok karşılamada. Demek ki dünya lideri olmak böyle oluyor."