İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Grand Mercure'de il başkanları toplantısı öncesi açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, kayyum atamalarına ilişkin, şunları söyyedi:
''İşbaşına geldikleri günden itibaren, yarattıkları gerginlikten beslenen ve bunu bir stratejiye dönüştürerek kamuoyunu yönlendirmeye çalışan, gerçek sorunları karartıp, toplumun tüm doğrularını kendi yarattıkları bataklıkta boğmayı hedefleyen bir iletişim yöntemi kullanmakta ısrar etmektedirler. Seçmen iradesini hiçe saymayı iktidarının gereği sayan saray rejimi; İstibdat arzusu ve OHAL tutkusunun tezahürü olarak, Kayyum atamaları ile açıkça seçmeni tahrik etmektedir. Şüphesiz ki; Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü ve görevi ve konumu gereği hukuk karşısında üstünlüğü yoktur.
Suç işleyen varsa elbette cezasını çekmeli, hesabını da vermelidir. Ancak, kayyum yetkisinin ve uygulamasının yargısal denetimden muaf tutulması, süreklilik arz eden siyasi bir silah haline getirilmesi, saray rejiminin demokrasiye karşı açık ve kararlı bir saldırısıdır. Kayyuma karşı geliştirilecek tavrın odağında, Cumhuriyet düzenini korumak iradesi, hakkın ve hukukun hakim kılınması hedefi yer almalıdır. Aksi durumlar, arzulanan istibdat düzeni için beslenme sahasıdır. Bu iktidara yeni bir istismar alanı oluşturacak hatalardan azami şekilde uzak durulmalıdır. Bu sebeple, siyasi çevreleri ve milletimizi sorumlu davranmaya ve itidal içerisinde hareket etmeye davet ediyorum.
İYİ Parti olarak, 22 Kasım 2024 tarihinde TBMM’ye vermiş olduğumuz Kanun teklifimiz ile yerel yönetimlerin demokratik meşruiyetinin muhafazası, kayyum yetkisinin sınırlandırılması, yargının görüşü ve denetimine tabi tutulması için gerekli adımları attık. Süreci kararlılıkla takip edecek ve millet iradesine her zaman her yerde sahip çıkmaya devam edeceğiz."
''GENEL BAŞKANLARIN SÖYLEMLERİNDEN YARGILANMALARI YERİNDE BİR UYGULAMA DEĞİLDİR’’
CHP'nin 7'inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu'nun yargılandığı davada, dün yaptığı savunmasına ilişkin görüşlerini de açıklayan Dervişoğlu, şöyle devam etti:
''Bilindiği gibi dün hakkında yürütülen bir hukuki süreç ile ilgili olarak mahkemeye giden CHP eski Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunun dikkatini çeken önemli açıklamalarda bulundu. Bana sorarsanız demokrasi tarihimizde önemli yeri olan partilerin genel başkanlarının söylemleri nedeniyle ve siyasi rakiplerinin şikayetlerine bağlı olarak yargılanmaları hiç yerinde bir uygulama değildir. Yargılanmasına neden olan iddialarla ilgili açıklamaları elbette ki kendi takdirleridir. Ancak, geride bırakılan dönemlerle ilgili çok daha özenli konuşmasını umar ve beklerdim.
''ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRMANIN KİMSEYE BİR FAYDA SAĞLAMAYACAĞINI HATIRLATMAK İSTERİM''
Ancak, geride bırakılan dönemlerle ilgili çok daha özenli konuşmasını umar ve beklerdim. İYİ Parti’nin bugünü ve yarınları nasıl bizimse dünü ve evveli de bizimdir.
Toplumun önemli bir kesimini töhmet altında bırakan ve Kurucu Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’i doğrudan hedef alan açıklamalarını şiddetle reddediyor ve kınıyorum. Biz yaşadığımız süreçlerle ilgili olarak kendimize ait değerlendirmeyi ve özeleştirileri yetkili organlarımızda yapar, yarınlara dair yol haritamızı da kendi irademizle belirleriz. Çok fazla şey söylemeye gerek yok.
Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmeye başladığı günden itibaren, 2014’te Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu, 2018’de Sayın Muharrem İnce’yi, 2023 yılında da kendisini Cumhurbaşkanı adayı yapan ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kazanmasına vesile olan bizzat Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Ayrıca biz CHP’ye uzaydan aday teklif etmedik ya da pazarlık içinde bir aday önermedik. Eski defterleri karıştırmanın kimseye bir fayda sağlamayacağını hatırlatmak isterim. Ve yine hatırlatmak isterim ki evinizde kavga varken komşu eviyle kavga etmek size bir yarar getirmez. Kongre kaybedilir, sorumlusu başkası, seçim kaybedilir sorumlusu yine bir başkası. Böyle bir değerlendirme vicdani değildir. İnsan biraz da suçu ve sorumluluğu kendisinde aramalıdır. Söylenecek çok fazla söz var ama dünün de bir hatırası var. O nedenle son söz olarak diyorum ki: Başkasını itham, kendini müdafaa değildir Sayın Kılıçdaroğlu.''
Müsavat Dervişoğlu, beş teğmenin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmesine ilişkin bir soru üzerine, teğmenlerin bir disiplinsizlik yapmadığını ve ihraç edilecek bir durum olmadığını vurgulayarak, "'Teğmenlerimize sonuna kadar sahip çıkacağımızı belirtmek istiyorum'" diye konuştu.