Demirtaş açık açık anlattı: 'Öcalan'ın yerine geçme' teklifini kim getirdi?

Kendisine 'Öcalan'ın yerine geçme' teklifi getirildiğini söyleyen Selahattin Demirtaş, o teklifin ayrıntılarını net bir şekilde Halk TV'ye anlattı. Demirtaş, Öcalan ile görüşme talebi kabul edilirse tek bir şartı olduğunu söyledi.

Özlem Akarsu Çelik / Halk TV

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün görülen Kobane Davası'ndaki savunmasında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kendisiyle görüşmek istediğini söyleyerek, “Bizden geri adım ve teslimiyet beklemesinler. Bana Öcalan’ın yerine geçme teklifi yapıldı. Reddettim. Biz biziz, Öcalan Öcalan’dır. Öcalan’ın Ortadoğu siyasetini etkileyecek gücü ve misyonu var. Biz de parlamentoda çözüm aktörüyüz” demişti.

Gündem olan sözleri sonrası Demirtaş, Halk TV Ankara Temsilcisi Özlem Akarsu Çelik'in sorularını yanıtladı. 'Öcalan'ın yerine geçme' teklifinin ayrıntılarını açık açık anlatan Demirtaş, Öcalan ile görüşmesi durumunda tek bir şartı olduğunu söyledi.

Demirtaş'ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

MİT Müsteşarı Hakan Fidan sizinle hangi tarihte görüşmek istedi? Bu görüşmede size, Öcalan’ın yerine geçmeniz teklifi mi yapılacaktı? Görüşme talebini niçin reddettiniz?

Aslında tüm bu soruların yanıtlarını, dünkü duruşmadaki savunmamda detaylarıyla anlattım. Ancak ne yazık ki, savunmamın basına yansıyan kısımları son derece eksik ve yetersiz oldu.

Sözünü ettiğim görüşme talebi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, İmralı Heyeti Üyesi Sırrı Süreyya Önder aracılığıyla bana iletilmişti. Hatırlarsınız, o dönem çözüm süreciydi ve İmralı Heyeti, hükümet yetkilileri ve MİT Müsteşarı ile sık sık bir araya geliyordu.

Siyaseten de ahlaken de uygunsuz bir teklifti. Dolayısıyla zaten Öcalan ile açık bir görüşme trafiği sürerken beni öne çıkarma anlamına gelebilecek böylesi bir girişimi hiç düşünmeden reddettim.

Bu girişim, çözüm sürecini sabote etmekten başka hiçbir işe yaramazdı ve görüştüğünüz muhataplarınıza karşı samimiyetsizlik, iki yüzlülük anlamına gelirdi. Benim böyle bir oyunun parçası olmam mümkün değildi.

Demokratik siyasetteki bir lider nasıl silahlı örgütün başına geçebilir? Siz kabul etseydiniz bile Öcalan ve Kandil buna nasıl ikna edilecekti?

PKK liderliği teklifinden söz etmiyorum elbette, bu çok absürt olurdu tabii ki. Çözüm sürecinde, muhataplık açısından Öcalan’ın yerine rol almaktan söz ediyorum. Yoksa benim silahlı bir örgütün liderliğini, yöneticiliğini yapmam teklifi değildi.

Altı yıldır bir cezaevi hücresinden etkili bir siyasetçi olmayı sürdürüyorsunuz. Benzer teklifler cezaevindeyken de yapıldı mı?

Cezaevinde olduğum ilk günden bugüne kadar hiçbir devlet yetkilisiyle doğrudan veya dolaylı hiçbir temasım, mesajlaşmam ya da iletişimim olmadı. Bunu kesin ve net olarak herkesin bilmesi lazım.

Öcalan ile görüşme talebiyle yaptığınız başvuruya olumlu yanıt alırsanız kendisine ne diyeceksiniz?

Bütün bu olup biten gelişmeleri değerlendirip kendisini dinlemeyi ve kendi görüşlerimi onunla paylaşmayı düşünüyorum.

Tabii ki böyle bir görüşme imkanı verilirse şartlarımdan biri olarak, mutlaka hücre arkadaşım Adnan Selçuk Mızraklı’nın gözlemci olarak hazır bulunmasını isteyeceğim. Nihayetinde tarihe mâl olacak bir görüşmeyi tek başıma yaparak manipülasyonlara açık hale getirmem söz konusu olamaz.

İzin verirler mi emin değilim ama umarım bu görüşme gerçekleşir ve diyaloğu öne çıkararak çatışma seçeneğinin bertaraf edilmesine katkı sunabiliriz.

Siyaset Haberleri