İmralı Cezaevi'nde 28 Aralık'ta DEM Parti ile yaptığı görüşmede terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, sürece dair verdiği sözleri İngiltere medyasının BBC'nin Türkçe servisi aktardı.
Habere göre; terör örgütü elebaşı Öcalan, heyetin dışarıdan bilgi aktarmasını istemedi ve şöyle dedi:
"Benim planlarım var. Gelecek sefer sizi dinlerim"
Terör örgütü elebaşı Öcalan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yapığı çağrıyı şöyle tanımladı:
"Türkiye ve iktidar açısından tarihi fırsat, şans"
DEM PARTİ: BAHÇELİ VE ÖCALAN'IN SÖYLEDİKLERİ AYNI
DEM Parti kaynakları, şu yorumu getirdi:
"Bu sorununun çözülmesi gerektiğini çok net olarak ifade ediyor. Bu fırsat kaçırılırsa, herkesin kaybedeceğini söylüyor. Aslında Bahçeli ve Öcalan'ın bu anlamda söyledikleri aynı"
Görüşmede terör örgütü elebaşı Öcalan, silah bırakma çağrısına doğrudan bir yanıt vermedi.
DEMİRTAŞ, YÜKSEKDAĞ, GÜVEN KATKI SUNSUN
Görüşmede, sürece dahil olanların güvenliğini sağlamak amacıyla hukuki düzenleme yapılması gerektiğini belirten terör örgütü elebaşı Öcalan, bunun bir pazarlık değil toplumsal kabul için bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Öcalan, tutuklu siyasetçilerin sürece katkı sunmasını istedi ve Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Leyla Güven gibi isimlerin ziyaret edilmesi gerektiğini belirtti.
Ahmet Türk’ün siyasi partilerle yapılacak görüşmelere katılmasını önerdi.
CHP'YE MESAJI
Terör örgütü elebaşı, CHP'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu partisi olduğunu anımsatıp şu yorumu yaptı:
"Cumhuriyetin demokratikleşmesinde CHP de rol almalı"
"ERDOĞAN KONUŞACAK"
DEM Parti içinde ise Erdoğan’ın sürece yönelik tutumuyla ilgili farklı görüşler var. Bazı isimler, Erdoğan’ın rol paylaşımı gereği geri planda durduğunu savunurken, süreç ilerlediğinde inisiyatif alacağına inanıyor.
İktidar kaynakları ise Erdoğan’ın zamanı geldiğinde açıklamalarda bulunacağını belirterek, “Herkes eteğindeki taşı döksün, o sonra konuşacak” değerlendirmesini yaptı.
DEM Parti içinde ise Erdoğan'ın tutumuna ilişkin farklı görüşler var.
"İŞ BÖLÜMÜ VAR"
Bazı parti yöneticileri, "Erdoğan'ın içinde olmadığı bir süreç çalışmaz" diyerek, ortada bir "rol paylaşımı" olduğunu düşünüyor.
Süreç ilerlediğinde Erdoğan'ın inisiyatif alacağını düşünen bir DEM Parti yöneticisi, "Burada gerilim, çelişkili bir durum yok, adı konulmamış bir iş bölümü var" yorumunu yaptı.
"BUNLAR AŞILIR"
Erdoğan'ın geri planda durmasını, 31 Mart yerel seçim sonuçlarına bağlayan bir başka DEM Parti yöneticisi ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"Son seçimde yenilgiyle çıkan AKP, bu meselede taban kaybına uğramaktan çekiniyor olabilir. Ekonomik kriz gibi etkenlerin, seçime tahvil edilip, negatif dönmesinden endişe ediyor olabilir. Ama eğer süreç doğru yürütülürse, bunlar aşılır."
DEM PARTİ'NİN BEKLENTİLERİ
DEM Parti yönetimindeki temel tespitler ve beklentiler şöyle:
- Heyetin AKP ve MHP ile yaptığı görüşmelerde, sürecin nihai çözüme ve barışa evrilmesi isteniyor. Şiddet ve silah denkleminden çıkılması talebi herkeste var.
- Kürtlere yönelik, geçmişte uygulanan yanlış politikaların telafisine dair bir tartışma var.
- TBMM'de bundan sonra atılacak adımlarla, süreç ivme kazanacak. Sürecin nasıl örüleceği, yol haritası böylece daha net görülecek.
- İktidarın bu sürecin selametine dair bir hazırlık içinde olduğuna dair bir izlenim var. Meclis'i işletme, muhalefetle diyalog gibi sürecin zeminini oluşturmaya dönük bir iradesi var.
- Devlet, çok profesyonel ve topyekun işe destek veriyor demek zor. Bahçeli daha doğru bir yerde duruyor.
- Toplumu buna hazırlamaya dönük bir dil kullanılmıyor. Bu Kürtleri de son derece rahatsız ediyor. İktidar ve muhalefet kanadında, barışa hizmet etmeyen dile karşı mücadele edeceğiz.
- İşin rengi netleştiğinde, biz kendi tabanımızı ikna etmek için çok sayıda toplantı gerçekleştireceğiz. Halkla, toplumla, diasporayla, gerekirse diğer ülkelere çeşitli ziyaretler yapacağız.
- CHP iktidara güvenmiyor ama geçmiş yıllara göre ileri bir noktada duruyor. Şu anda bir kısmı çözümden yana. Bir kısmı feci bir dil kullanıyor. Bu sürecin destekçisi mutlaka kazanır.
- Meclis'te bir komisyon kurulmasında CHP de biz de ısrarcıyız. İktidar partisindeki izlenimimiz de karşı olmadıkları yönünde. Sonuçta iktidar ve muhalefetin uzlaşacağı zemin Meclis'tir.
- Öcalan da sürecin güvenliğini sağlayacak yasal çerçeve oluşturulmasını istiyor, biz de. Biz bu görüşleri hem iktidara, hem de muhalefete ilettik.