Türkiye toprağa verdiği 12 şehidine ağlıyor.
Ülke yasta.
Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum.
İktidar henüz şehitlerimiz toprağa verilmeden bu acı olayı siyaset malzemesi yapmaktan çekinmedi.
Manisa’da şehit cenazesinde iktidarın organize ettiği militan bir grup CHP Lideri Özgür Özel aleyhine slogan atmaya başladı. Özel’i cenaze törenini terk etmeye zorladı.
Sanki 12 şehit verilmesinden sorumlu olan Özgür Özel ve partisiymiş gibi.
Her halinden provokasyon olduğu belli olan şehide saygısızlık girişimi iktidar tarafından desteklendi.
Şehit ailesi ise Özel’e sahip çıktı.
Terörle mücadeleden muhalefet değil iktidar sorumludur.
Türkiye terörle 40 yıldır mücadele ediyor.
Bu süreçte CHP iktidar olarak PKK terör örgütüyle mücadele etmiş, muhalefette olduğu dönmelerde de iktidara her zaman destek olmuştur. Terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan da Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde Türkiye’ye getirildiği ve yargılandığı da unutulmamalıdır.
Bu nedenle iktidarın CHP’yi, teröre destek olmakla, PKK terör örgütünün yanında olmakla suçlamasının hiçbir karşılığı ve dayanağı yoktur.
Öcalan’la İmralı’da, PKK’yla Oslo’da masaya oturan, sınıra seyyar mahkeme gönderip teröristleri Türkiye’ye kabul eden AK Parti iktidarıdır.
CHP’yi ve MHP’li “şehit kanından beslenmekle” suçlayan, “milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyen de AK Parti’dir.
Bu nedenle terörle mücadele konusunda CHP’ye söz söyleyecek en son parti AK Parti’dir.
Durum böyle olduğu halde 12 şehidimizden Özel ve CHP sorumluymuş gibi şehit cenazelerinde Özel’e saldırmaya çalışmak, Özel’in gönderdiği çelenkleri parçalamak açık provokasyondur.
Gaziantep’teki şehit cenazesinde Özel’in gönderdiği çelengi parçalayan kişinin AK Parti Milletvekili Adayı olması provokasyonu ele veriyor.
İktidar 12 şehidimizle ilgili olarak Meclis’te dört partinin hazırladığı bildiriye CHP’nin imza atmayıp, kendi bildirisini yayımlamasını gerekçe göstererek bir algı operasyonu yapmaya çalışıyor.
CHP lideri Özel neden ortak bildiriye imza atmadıklarını açıkladı. Bildiriden önce Milli Savunma Bakanı’nın Meclis’e bilgi vermesini istediklerini, ancak bilgi verilmeyeceği yanıtın aldıklarını söyledi.
Bunun üzerine ortak bildiriye imza atmayıp kendi bildirilerini açıklamayı tercih ettiklerini belirtti.
CHP’nin hazırladığı bildiri, dört partinin hazırladığı bildiriden çok daha sert ifadeler taşıyordu.
Ana muhalefet partisi CHP’nin ve diğer muhalefet partilerinin Meclis’in bilgilendirilmesini istemeleri, sorularının yanıtlanmasını talep etmeleri hakları ve görevleridir. Demokrasinin gereğidir.
İktidar bu talepleri karşılamak veya neden karşılayamadığını izah etmek yerine CHP’li ve Lideri Özel’i tehdit etmeyi, hedef göstermeyi tercih etti.
Çubuk’ta Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığını Manisa’da Özel’e yapmaya kalktı.
Tehdit CHP liderlerine geri adım attırmaz.
Atatürk’e, İnönü’ye attırmadığı gibi.
Ecevit’e, Baykal’a, Kılıçdaroğlu’na attırmadığı gibi.
Özgür Özel de geri adım atmayacağını dün Meclis’te partisinin grup toplantısında yaptığı etkili konuşmasıyla çoktan ilan etti.