CHP'li Taşcıer'den Bakan Kasapoğlu'na: Dinozorlara verdiğiniz değeri gençlere vermiyorsunuz

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, bütçe görüşmelerinde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesinde gençliğe ayrılan pay, sadece 1,88 milyar lira. Buradan, iktidarınızın Ankapark’ta dinozorlara verdiğiniz değeri gençlere vermediğini çok net anlıyoruz" diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Komisyonda söz alan CHP Ankara Gamze Taşcıer, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’na seslenerek şunları söyledi:

“Sayenizde Türkiye, vasıfsız insan ithal eden, vasıflı insan gücünü ise ihraç eden bir hale geldi”

“Haberiniz yok ama Sayın Bakan, bu ülkede gençler işsiz, bu ülkede gençler mutsuz ve gelecek kaygısı yaşıyorlar. Günden güne derinleşen şekilde tersine göç veriyoruz. Bir yandan sınırlarımızdan kamyon kamyon vasıfsız kaçak göçmenler rahatlıkla ülkemize girerken bir yandan da kendi okumuş, iyi eğitim almış gençlerimizi yurt dışına göç veriyoruz. Bugün Türkiye’nin en iyi eğitimini alan gençler dahi yurt dışına göçmek için yeni bir eğitim daha alıyorlar. Gidin, şuradan beş dakika mesafedeki Kızılay’da dil kurslarını gezin. Kurslar yetişemiyor başvurulara. Tıp mezunları, mühendislik mezunları, halihazırda çalışanlar, işsizler, gençler, akın akın yurt dışına gitmenin yollarını arıyor. Türk Tabipleri Birliği’ne, yurt dışında çalışmak için gerekli iyi hal belgesi için 9 ayda 2 bine yakın hekim başvurmuş durumda. Trolleriniz ona buna sataşmaktan vakit bulursa Telegram’da, Facebook’ta, on binlerce gencin bulunduğu yurt dışına gitme grupları var, burada bilgi alışverişinde bulunuyor gençler, onları inceletin. Sayenizde Türkiye, vasıfsız insan ithal eden, vasıflı insan gücünü ise ihraç eden bir hale geldi. Bunun suçlusu ise gençler değil sizsiniz.

“Ya gençlerin ihtiyacını bilmiyorsunuz ya da gayretiniz sadece Ak gençlik için”

Sunumunuzda dediniz ki ‘Gençlerin değişen ihtiyaçlarını karşılama gayretindeyiz’. Araştırmalara göre gençlerin yüzde 73’ü, imkanı olsa Türkiye dışında yaşamak istiyor. Yüzde 82,9’u, ‘Türkiye’de gelir dağılımı dengesiz’ diyor. Yüzde 87,3’ü, ‘Türkiye’de çok fazla işsizlik var’ diyor. Yüzde 64,1’i, ‘Kamuya işe alımlarda ehliyet ve liyakate göre davranılmadığını’ düşünüyor. Yüzde 53’ü, kendini ülkesinde bile yabancı hissediyor. Ben, buradan şunu anlıyorum ya gençlerin ihtiyacını bilmiyorsunuz ya gayretiniz karşılıksız kalıyor ya da gayretiniz sadece AK gençlik için. Zira onların yatlarda, katlarda lüks yaşamlarını gördüğümüzde bunu anlıyoruz.

“Bütçede gençliğe ayrılan pay sadece 1,88 milyar lira, Ankapark’ta dinozorlara verdiğiniz değeri gençlere vermiyorsunuz”

Elbette gençlerin burada kalmalarını istiyoruz; hayatlarını ülkemizde kurmalarını, bu memleket için çalışmalarını arzu ediyoruz. Ancak devleti yönetenlerin, bu Meclis çatısı altında bizlerin görevi, onlara kızmak değil, neden yaşamlarını Türkiye’de kurmak istemediklerini anlamak, sorunlarına çözüm üretmektir. Ama sizde bu çözüm var mı? Elbette yok. Hatta sorun, bizzat AKP zaten. Erdoğan’ın 'Giderlerse gitsinler' cümlesi aslında tam da bu söylemek istediklerimizi özetliyor. Bu sorunu bütçeyle çözmek isteseniz de çözebilir misiniz diye baksak, mümkün değil. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesinde, bütçe ödeneklerinin programlara göre dağılımına bakıyoruz, gençliğe ayrılan pay sadece 1,88 milyar lira. Buradan, iktidarınızın Ankapark’ta dinozorlara verdiğiniz değeri gençlere vermediğini çok net anlıyoruz.

“Sokakta ‘çıkar telefonunu’ diyen dayılar var ama Türkiye’yi de o dayılardan biri yönetiyor”

Bütçeye değiniyorum ama Türkiye’de gençlerin sorunu çok daha geniş ve böyle birkaç programla çözülecek türden değil. Çünkü gençlerin doğrudan doğruya bir özgürlük sorunu var. Sokakta ‘Çıkar telefonunu’ diyen dayılar var ama Türkiye’yi de o dayılardan biri yönetiyor. Gençlere bakış aynı, zihniyet aynı. Evet gençler iş beğenmiyor. Bu bozuk düzende mecbur bırakıldıkları işleri beğenmiyorlar. Evet mutsuzlar ve evet sizi de beğenmiyorlar. Şimdi duymazlıktan geliyorsunuz, ama duyacaksınız ve göreceksiniz. 2002’de siz gelirken gazetelerde ‘Sandıktan öfke çıktı’ manşetleri atılmıştı. Şimdi de seçim günü geldiğinde, gençlerin öfkesinin sandığa nasıl yansıdığını göreceksiniz."

Siyaset Haberleri