CHP’nin, “Orman varlığımızın yıllara göre artış-azalış oranlarının hesaplanması ve gerçekçi verilerin saptanması” araştırma önergesi, TBMM Genel Kurulu’nda; AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Orman alanlarımızın 540 bin hektarı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde maden, otoyol, enerji amaçlı kullanımla tüketilmiş. Orman alanları tüketilirken nasıl oluyor da orman varlığımız artıyor?” dedi.
Gürer konuşmasında şunları söyledi:
'Orman alanları tüketilirken nasıl oluyor da orman varlığımız artıyor?'
“Tarım ve Orman Bakanlığı ‘İddia, ülkemizde yeşil alanlar azalıyor; gerçek, orman varlığımız artıyor’ diye kamuoyuna açıklamalarda bulundu. Bunu ben de merak ettim, araştırdım, acaba Sayın Bakanın verdiği bilgiler doğru mu? ‘Son yirmi yılda orman alanlarımızı 2 milyon 300 bin hektar artırdık. Son yirmi yılda dünyada orman varlığı azalırken ülkemiz orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri oldu. 1972'de 20 milyon 200 bin hektar olan orman alanımızı 2021 yılında 23 milyon 100 bin hektara çıkardık’ diyor. Ben de uzmanlarına gittim, Bakanlığın bu iddiasını araştırdım, kamuoyunun takdirine sunmak üzere yüce Meclis’te araştırmasının yapılması için de bu teklifi buraya getirdim. Özünde, orman alanlarımızın 540 bin hektarı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde maden, otoyol, enerji amaçlı kullanımla tüketilmiş. Orman alanları tüketilirken nasıl oluyor da orman varlığımız artıyor?
'Unutulanları ormanları bugünkü teknolojiyle saptıyorlar, buldukları orman varlığını ‘biz ormanı artırdık’ diye açıklıyorlar'
Bunun yanı sıra, unutulan orman alanlarını ‘orman alanı’ diyerek kayıtlara alıp kamuoyunun önüne burayı orman alanı olarak gösteriyor. Örneğin, Kars Kağızman'da 2015 yılında 1 hektar olan orman alanı 2021 yılında 12 bin hektar olarak ortaya çıkıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde buralara ağaç dikilmesi gerçekten güzel olurdu ama öyle değil; unutulanları ormanları bugünkü teknolojiyle saptıyorlar, burada buldukları orman varlığını ‘Biz ormanı artırdık’ diye açıklıyorlar. Ağacın yaşını 50 ile 100 aralığında, uzmanlar bunu inceliyorlar, Kağızman'da 50-100 yaşındaki ağaçları orman varlığı içine katınca sanki kendileri orman alanını artırmış gibi kamuoyuyla paylaşıyorlar.
'Bir hokus pokusla değiştirip orman varlığının arttığını söylüyorlar'
Bir hokus pokusla değiştirip orman varlığının arttığını söylüyorlar; bu, doğru bir şey değil. Onun için biz de diyoruz ki: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dönemlerinde ormanlar yok mu oldu, var mı oldu? Mesela, ağaçlandırma yapıyorlar, kasım ayında Türkiye'nin o anda hiçbir yerinde ağaç dikme olasılığı yok, onun için de bir kısmı kuruyor, bir kısmı donuyor, yeniden ağaç dikiliyor. 21 Marttaki ağaç bayramını ‘Biz yaptık, oldu’ diye Kasım’a çekiyorsunuz. Ormanlar gerçekten arttı mı, azaldı mı; orman alanlarının ne kadarı maden sahası oldu; bunun bütününe bir bakalım. Çünkü bu; varlığımız, geleceğimiz, çocuklarımızın da ülkemizin de bu değeri nasıl tüketilmiş; bunu bir görelim. Kâğıt üzerinde ‘Orman varlığını artırdık’ diye kamuoyuna çıkmak yerine, gerçekleri konuşalım.
'O resmi gördüğünüzde hiçbir şey hissetmiyorsanız biraz kalbinizi kontrol ettirin derim'
CHP’nin grup önerisi üzerine söz alan İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar ise şunları kaydetti:
“Bugün bizim devraldığımız millî mirası bizden sonrakilere devretmek üzere bize emanet edilmiş bir varlıktan bahsediyoruz. Tabii, siz ağaç bayramlarında binlerce ağaç diktiğinizi ifade ediyorsunuz. Özellikle TÜİK verileriyle şu an ‘21 milyon hektar olan ağaç varlığımızı 24 milyon hektara çıkardık’ diyorsunuz ama gerçekte bunları görmekte zorluk çekiyoruz. Biz özellikle maden sahalarında, mesela, Ünye'de, altın madeninin arandığı yerdeki, aynı şekilde Kaz Dağları'ndaki bu fotoğrafları sizler de bizler gibi görüyorsunuz, eğer, hakikaten o resmi gördüğünüzde hiçbir şey hissetmiyorsanız biraz kalbinizi kontrol ettirin derim.”
'TÜİK verileriyle, çeşitli verilerle ormanların arttığını söylüyorsunuz. ormanlar yok oluyor, giderek azalıyor'
HDP adına söz alan Batman Milletvekili Necdet İpekyüz ise şunları söyledi:
“Türkiye'de rantla, talanla dönüştürülen, giderek konut sektörüyle, turizm adı altında betonlaştırılan bir yığın ormanla beraber, köylüler yerinden olurken, direndiğinde, itiraz ettiğinde ihanetle, hainlikle, teröristlikle suçlanırken ormanlar yok oluyor. TÜİK verileriyle, çeşitli verilerle ormanların arttığını söylüyorsunuz. Ormanlar yok oluyor, giderek azalıyor.
'Kim itiraz ediyorsa hainlikle suçlanıyor'
Bir ormanda kesim için ne yapmak lazım? Uzman görüşü istemek lazım. Hangi yaşta, hangi kriterde; bölgede uzman çavuştan, korucudan görüş isteniyor, demokratik kitle örgütleri yok, sivil toplum örgütleri yok. Sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri itiraz ettiğinde ‘Sus, giremezsin, bilemezsin.’ Her gün arkadaşlarımız defalarca burada Cudi'deki ormanların fotoğraflarını gösterdiler. Korucularla beraber çekiliyor, gidiyor ve bir ranta dönüştü, peşkeş çekildi. Kim itiraz ediyorsa hainlikle suçlanıyor, yaşamıyla tehdit ediliyor; böyle mi korunacak? Bunu araştırmak lazım; nereden, nereye kadar, bunlar nasıl gelişti, yeni mi bu olaylar.”